Göstergebilimsel Serüven

Roland Barthes

En Beğenilen Göstergebilimsel Serüven Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Göstergebilimsel Serüven sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Göstergebilimsel Serüven kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
..."farketmek" için önce "görmek" gerekir.
Reklam söz konusu olduğunda, ikinci gösterilen (ürün) her zaman açık sözlü, yani ikiliğini gösteren bir dizge tarafından gizlenmeden sunulur, çünkü bu apaçık dizge yalın bir dizge değildir. Gerçekten de, reklam dili ("başarılı" olduğunda) iki bildiriyi birbirine ek- lemleyerek, dünyanın çok uzun süreden beri uyguladığı, dünyanın sözlü bir tasarımına, gösterimine iletir bizi: Bu da "anlatı"dır. Her reklam, ürünü söyler (bu onun yananlamıdır) ama başka şey anlatır (bu onun düzanlamıdır). Dolayısıyla, reklamı, bizler için ruhsal beslenmenin büyük besinleri olan yazın, gösteri, sinema, spor, Basın ve Modanın yanına koyabiliriz ancak: İnsanlar, ürüne reklam dili aracılığıyla dokunurlarken, ona anlam verirler ve böylece de onun basit kullanımını zihin deneyimine dönüştururler
Reklam
İkinci bildirinin çıkarcı amacını,ileri sürdüğü savın nedensizliğini, göz korkutucu sertliğini ortadan kaldırır. Sıradan bir çağrı (satın alın) yerine, Astra ya da Gervais satın almanın doğal olduğu bir dünyanın görünümünü koyar. Böylece ticari nedenlilik gizlenmiş değil de çok daha geniş olan bir tanıtmayla ikilenmiş olur; çünkü bu durum okuru, insanı ilgilendiren büyük temalarla bağlantıya sokar: Zevki, varlığın yavaş yavaş ve sürekli erimesiyle ya da bir nesnenin mükemmelliğini altının saflığıyla her zaman bir tutan temalarla. Reklamın yananlamlı dili, ikili bildirisiyle, alıcıların insanlık yaşamı içine düşü sokar yeniden: Düşü, yani hiç kuşkusuz belli bir yabancılaşmayı (rekaket toplumunun yabancılaşması) ama aynı zamanda belli bir gerçeği (şiirin gerçeğini).
Silinebilir ya da yansızlaşabilir karşıtlıklar. Her zaman ayrı gösterenleri olmayan gösterilenler bu durumdadır. Böylece karşıtlığın her iki öğesi bazı durumlarda özdeş olabilir: Tekil 3. kişi/çoğul 3. kişi anlam- sal karşıtlığını kimi durumlarda ayrı (Fransızca fınit "bitiriyor"/finissent "bitiriyorlar"), kimi durumlarda da (ses bakımından) özdeş (mange "yi- yor"/mangent "yiyorlar") gösterenler belirtir.
Lacan uzamsal bir gösterim kullanır (Laplanche ile 3) — • Leclaire46 de Lacan'ı izleyecektir), ama bu, Saussure'ün gös- S teriminden iki noktada ayrılır: 1) Gösteren (G) bütünseldir; çok düzeyli bir zincirden oluşur (eğretileme zinciri): Gösteren ve gösteri- len oynak bir bağıntı içindedir ve yalnızca birtakım sabitleşme noktaların- da birbiriyle nörtüşür";'2) Gösteren (G) ile gösterilen (g) arasındaki ayrım çizgisi kendine özgü bir değer taşır
Dilbilimde, gösterilenin öz niteliği, özellikle "gerçeklik" derecesine ilişkin tartışmalara yol açmıştır. Ne var ki, bütün bu tartışmalarda, gösteri- lenin bir "nesne" değil de, ”nesne"nin zihinsel bir tasarımı olduğu vurgu- lanmıştır. Wallon'un gösterge tanımında, bu tasarımsal özelliğin, belirtiye ve belirtkeye karşıt olarak, göstergenin ve simgenin ayırıcı bir niteliğini oluşturduğunu gördük. Saussure de, gösterilenin zihinsel özniteliğini, kavram terimini kullanarak iyi belirtmiştir: Öküz sözcüğünün gösterileni, hayvanın kendisi değil, onun zihinsel imgesidir
Reklam
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.