Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Güç ve Refah

Ronald Findlay

Öne Çıkan Güç ve Refah Gönderileri

Öne Çıkan Güç ve Refah kitaplarını, öne çıkan Güç ve Refah sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Güç ve Refah yazarlarını, öne çıkan Güç ve Refah yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
735 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
İkinci Bin Yılda Ticaret, Savaş ve Dünya Ekonomisi
Geçmişten bugüne ekonomik güce sahip olmanın beraberinde güç ve refahı da getirdiği ve küresel ölçekte böylece daha çok söz sahibi olmayı sağladığını ortaya koyuyor. Bununla beraber geçmiş uygarlıklardan bugünün ulus devletlerini zaman zaman incelemeye alması açısından oldukça konuya merakınızı arttırıyor. Son 1 milenyumdaki ticaret, savaş ve ekonomiyi merak ediyorsanız veya ilgi alanınızdaysa mutlaka okumalısınız. @Hqunes_
Güç ve Refah
Güç ve RefahRonald Findlay · Küre Yayınları · 20135 okunma
735 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap dünya siyasetinin güç ve refah ile ne kadar ilişkili olduğunu göstermektedir. Eğer güçlüyseniz refahınız yükselir, refahınız yükseldikçe daha güçlü olmak istersiniz ve daha güçlendikçe refahınızı sağlayacak şeyler için ekonominiz yetesiz kalmaya başlar ve çökebilirsiniz. Kitap ile dünyadaki savaşların sebep ve sonuçlarını, büyüyen devletlerin nasıl büyüdüğünü daha iyi anlıyorsunuz. Ayrıca denizlerin ve ticaret yollarının geçmişteki önemi çok iyi anlaşılıyor. Eser uzun yıllar çalışıldıktan sonra ortaya çıkmış herkesin kütüphanesinde bulunması gerektiğine inandığım bir kaynak.
Güç ve Refah
Güç ve RefahRonald Findlay · Küre Yayınları · 20135 okunma
Reklam
Telgraf uluslararası sermaye piyasalarının entegrasyonunu kolaylaştıran son derece önemli bir teknolojik yenilikti ve ilk okyanus ötesi hat 1866'da (İrlanda ile Newfoundland arasında) başladı. Bilgi tarihte ilk kez bir gün içinde okyanusları aşabiliyordu ve bu da mali arbitrajı son derece kolaylaştırıyordu. Telgraf kıtalar arası fiyat farkları ve mali varlıklarda ani düşüşlere yol açtı ve emtia ticaretini de geliştirdi; ayrıca, tarifesiz gemilerin hizmet taleplerine çok daha esnek bir şekilde cevap vermesine imkan verdi ve demiryolları faaliyetlerinin düzenlenmesinde son derece önemliydi.
Sayfa 486Kitabı okudu
Kısacası, hem Atlantik hem de Pasifik'teki sömürgeler sebebiyle, ABD'nin dar Panama Kıstağı'ndan geçen bir kanalla iki okyanusu birbirine bağlayan plan peşinde koşması makul karşılanabilirdi. Yerin kendi bölgesinde bulunduğu Kolombiya'yla kanalı yapma izni konusunda zorluklar başgösterince, 1904'te Panama Cumhuriyeti’ni kuran bir “devrim” tertiplemek basit bir meseleydi. ABD Senatosu'nun onayıyla yılda 250 bin dolar ödenmek üzere 10 milyon dolarlık kira bedeli karşılığında Panama ile 99 yıllık kira sözleşmesi imzalandı. Nihayet kanal 1999 sonunda Panama’ya devredildi.
Sayfa 471Kitabı okudu
Avrupa'da Sovyetler Birliği sosyalist hükümetler kurarak ve demokrasiye göz açtırmayarak, doğuda özgürlüklerine kavuşan ülkeler üzerindeki hakimiyetini güçlendirdi. Bu yeni Sovyet imparatorluğu, bizim şemamızda tarihî olarak Batı Avrupaʼnın parçası olan -başta Doğu Almanya, Macaristan, Polonya ve Çekoslovakya olmak üzere- birçok ülkeyi içine alıyordu. 1978'de Polonyalı Papa Karol Wojtyla'nın seçilmesinin izlediği, 1956'da Macaristan'da ve 1968'de de Çekoslovakya'daki ayaklanmalar, 1980'de Solidarnosc (Dayanışma) Sendikası’nın kurulması ve 1989'da da Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla, Sovyet yönetimine bu devletlerde büyük bir gayretle karşı çıkılması herhalde tesadüf eseri değildir.
Sayfa 568Kitabı okudu
Tuğamiral Perry'nin 1853'te davetsiz bir şekilde Tokyo Körfezi'ne girip 1868 Meiji Restorasyonu'ndan sonra Japonların olağanüstü modernleşme hamlesini tetiklediği zamanlarda, ABD'nin Japonya'nın Batı’yla ticarete açılmasında önayak olması bu inançla örtüşmektedir. Çin'deki ticaret ve misyonerlik faaliyeti, ABD kamuoyunda bu ülke ve halkına yönelik kuvvetli sempati duygularının gelişmesine yol açtı. Nitekim Dışişleri Bakanı John Hay, 1899'da Japonya ve Büyük Avrupa güçlerine bütün yabancı uluslar tarafından yapılacak ticaret ve yatırıma "açık kapı” siyasetini sürdürmelerini ve ayrı nüfuz alanlarına bölünmesinden ziyade "Çin'in toprak ve yönetim bütünlüğü"ne saygı duymalarını istediğinde, bu, içeride hatta bizatihi ABD’nin kendisi tarafından bile oldukça kabul gördü.
Sayfa 470Kitabı okudu
Reklam
Richard Hofstadter’in üstadane izah ettiği gibi, kaygı, kavga ve dünyaya hükmetme yolunda ABD’nin “mukadder kaderi"ne olan inanç karışımından ibaret bu milli ruh hali, çıkış yolunu 1898 İspanya-Amerika Savaşı’nda buldu. İspanyol baskısına karşı Kübalı isyancılara yardım etme gibi iyi bir niyetle başlayan savaşa, şimdiye kadar açılmamış bir
Sayfa 469Kitabı okudu
Keza Hawai de 1898'de ABD'ye ilhak edildi. 1778'de Kaptan James Cook tarafından keşfedilen adalar, balina avcılarının uğradıkları birer liman olarak kullanılmaktaydı. 19. yüzyılın ikinci yarısında bu adalarda Amerikan sermayesi ve ekseri göçmen işgücüne dayanan şeker sanayisi gelişti. Hawai şekerine, 1876 Mütekabiliyet Anlaşması’yla
Sayfa 470Kitabı okudu
"Küreselleşme" ne zaman başladı? Cevap yapılan izahata bağlı olmakla birlikte, Moğol istilaları ile bunun yerleşik uygarlıklarda doğurduğu tepkiler sonucunda Orta Avrasya kıtasının birleşmesiyle başladığına dair kuvvetli bir delil serdedilebilir. Her bir uygarlık, o zamana değin birleşik bir sistemin etkileşimli ögeleri olarak değil, yalnız ayrı varlıklar olarak diğer uygarlıklardan haberdardı.
Sayfa 148Kitabı okudu
Büyük Buhran, yerel halkların haksızlığa uğrama duygusunu artırarak 1945 sonrası dönemin sömürge kolonilerinden çekilme hareketlerinin zeminini hazırlamaya yardımcı oldu. Farklı yönetimlere sahip olan Sovyetler Birliği ve Japonya, Asya milliyetçilerine hem fikri hem de maddi destek vereceklerdi. Birincisi, hazır sömürge karşitı bir ideoloji sağlıyordu ve komünistler zaten hem 1930-31 Vietnam ayaklanmasında hem de 1928 Cava ayaklanmasında yer almışlardı. İkincisinin askerî ve teknolojik başarıları Avrupa üstünlüğüne dair ırkçı fikirleri çökertti ve Aung San, Ne Win ve U Nu gibi genç Birmanya milliyetçileri sonunda askerî destek için Japonya'ya yöneleceklerdi. Büyük Buhran'ın Avrupa sömürgeciliğinin geleceğine yönelik belki de en önemli etkisi, İngiliz deflasyonist politikalarının Hindistan köylülerinin Gandhi'nin Milli Kongre Partisi'ni desteklemelerine yol açması ve bu partiye 1937 seçimlerinde zafere ulaşmasına yardımcı olan seçim temeli kazandırmasıdır. İşte bu andan itibaren en önemli Avrupa sömürgesinin elden gitmesi sadece bir zaman meselesiydi ve ardından kaçınılmaz olarak daha az önemli olan sömürgeler izledi.
Sayfa 557 - 1914-1939 Arasında Dünya Ticareti: De-globalizasyonKitabı okudu
52 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.