Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gül Alırım Gül Satarım

Yağız Gönüler

Gül Alırım Gül Satarım Sözleri ve Alıntıları

Gül Alırım Gül Satarım sözleri ve alıntılarını, Gül Alırım Gül Satarım kitap alıntılarını, Gül Alırım Gül Satarım en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan hep başkasındaki karanlığı görmeye meyillidir. O ne der, öbürü ne yer, beriki nerede gezer, şuradaki hangi davayı güder, buradaki neyle oyalanır, oradaki nice mal biriktirir. Böyle böyle sürer ömrünü. Hâlbuki hakikate ayân olmak için kişinin evvela kendi karanlığını görmesi lazım gelir. Değil mi ki kâinatta herkes bir başkasının aynasıdır,o vakit aynayı doğru kullanmak elzemdir. Kimde kusur arıyorsan, o gördüğün kusur kendindedir. Sende olanı görürsün. Zira bilmek için önce bulmak gerekir. Kusur buldun, çünkü kendinden biliyorsun. O kusurun bilgisi sende mevcut. Şikayet ettiğin mesele, esasında senin hikayen. Kendi karanlığınla hiç değilse arada bir yüzleşmen için dünya denen ışıltılı rüyadan uyanmak şart. Bu şart nasıl yerine getirilir? Işığı kapatarak. Senin ışık sandığın belki de bir yanılgı. Işık başka, nur başka, ziya başka azizim. Hakikat elle tutulmaz, gözle görülmez. Karanlıktan korkma. Hakikati kendi karanlığında ara. Söndür dünyanın ışığını, essin hakikat rüzgârı. Serttir, alışması güçtür ama sırlıdır. Sır kendi karanlığındadır.
Sayfa 431Kitabı okudu
okuma terapisi
Her şeyden bir terapi malzemesi çıkarmaya başladık. Masal terapi, tekerleme terapi, dans terapi, çay terapi, taş terapi, toprak terapi. Bu iş hastalık uydurmaya, hastalık hastası olmaya doğru gidiyor. Bizde hasta olundu mu hemen "șifayı kaptık" denir. Kadim terapi. Unutmayalım.
Sayfa 422Kitabı okudu
Reklam
insanın kendi ile savaşı
Yeryüzüne kimseyi mağlup etmek için gelmedik. Bir savaş varsa eğer onun adı insan olma savaşıdır. Kendi kendine ve kendinden kendine seyreden bir savaş. Yenersen kendini yeniyorsun, yenilirsen de kendine yeniliyorsun. Her iki sonuç da değiştiriyor, genişletiyor, olgunlaştırıyor.
Sayfa 421Kitabı okudu
"Kaç kez bir hastanın, "Varoluşumun anlamını ve amacını bir bilebilsem sinirsel sıkıntılarımdan da kurtulurdum!' diye bağırdığını duymuşumdur." demiş Carl Gustav Jung, İnsan Ruhuna Yöneliş'inde. "Bil ve âgâh ol ki, Cenâb-ı Hakk bir kimseyi inâyetine lâyık görürse o kimsenin kalbine, 'Biz bu dünyaya niçin geldik?' sorusuna bir cevap bulma arzusu koyar." demiş Niyazi-i Mısri, Vahdetname'sinde.
Sayfa 403Kitabı okudu
Son zamanların en ünlü ve hakiki sûfisi XX. yüzyıl mutasavvıfları arasında müstesna bir yeri olan Seyyid Abdülkadir Belhi'ya dair kaynaklarda "son zamanların en ünlü ve hakiki sûfisi" ve "son asrın en büyük sûfi şairi" ifadeler bulunmaktadır. Yine zamanın bazı kaynaklarında hazretin sessiz fakat yüksek tesirli konuştukları yazılmıştır. İşte bu tesiri kuvvetli büyük zâtın yine tesiri çağlar boyunca sürecek dîvânında, şifası bol beyitler yer almaktadır. Tekrar tekrar okundukça daha güzel, daha lezzetli, ezberlemesi ve söylemesi keyifli bir hâl almaktadır. Divân-ı Belhide ekseriyetle Allah sevgisi, mürşid-mürit ilişkisi, hakikat, sır, vahdet, tevhid, dergâh, tarikat, yol, gönül, kulluk gibi konularda hem bilgi hem de öğüt niteliğinde dizeler mevcut.
Sayfa 385Kitabı okudu
Kaygusuz Abdal'in Dolab Kasidesi'nde su dolabi insanı sembolize eder Ebedi olana vurgunun yanı sıra nefs terbiyesi, mücahede ve riyazat gibi konular da kasidede merkezi bir noktadadır. Abdal, "Neden bagrun delükdür gözlerün yaş sebeb nedür sataşdun bu 'itâba" sualiyle dertleşmeye niyet eder. "Karârun yok gice gündüz dönersün / dökersün dertlü gözden hún-aba" diyerek onun derdini anlamak ister.
Sayfa 366Kitabı okudu
Reklam
Hayat Nur Hanimefendi'nin kitaplarını (Aşk Bir Davaya Benzer: 2011, Aşk Terk Etmez: 2014) okuyanlar, katıldığı konferansları takip edenler, sohbetlerine kulak verenler hemen fark edebilirler ki o bu sözü şerh edercesine dertli gönülleri arıyor, buluyor ve onlarla hem hal, hemdert oluyor. Zira ibadetin, sevginin ve paylaşmanın sonu yok. İnsana hizmet; en güzel ibadet. İlahi aşk; en büyük sevgi. Tebessüm; en kıymetli paylaşım. O, yetiştiği iklimin ve mürşidinden aldığı manevi terbiyenin tecrübesiyle Mesnevi'nin içindeki incilerle kalbini parlatmaya talip olanları bir araya getiriyor. Tahurâ, bu bir araya gelişlerin meyvelerinden biri.
Sayfa 345Kitabı okudu
Basit gibi görünse de Schimmel, ariflerin ölmeyeceğini gayet iyi biliyordu. Türkçenin o büyük şairinin "Ölen hayvan imiş, âşıklar ölmez dizelerinden de haberdardı.
Sayfa 208Kitabı okudu
yük ağır, hele kin ve kibir olursa
Kitaptaki Hamal Sebo da öyle mesela: "Yük ağır Seboo!' diye bağırdı tekel bayisinden Recep. "Yük ağır, hele kin ve kibir olursa' diye seslendi Sebo. Yükü indirdi. Yandaki büyük metal çöp tenekesi boşaltılırken yeri değişmişti, kaldırıp yerine koydu. Kıraathanenin dışarıdaki masasını düzeltti. Sandalyeyi çekti,
"Mürşid gerektir bildire Hakk'ı sana Hakk'al-yakin, Mürşidi olmayanların bildikleri gümân imiş." - Niyâzî-i Misri [k.s]
884 öğeden 871 ile 880 arasındakiler gösteriliyor.