Severek okuduğum kitabımın sonuna geldim bile. Gerçi Sherlock (çılgın kedimiz) müsaade etmiş olsaydı çoktan okunup, kütüphanemdeki değerli yerini alacaktı o ayrı.
Kalbinde iyilik besleyen tüm insanlığa ithafen yazmış sevgili arkadaşım. Emel ve Esinin hikayesi eşliğinde, güzel fotoğraflar ve deneyimler ile birlikte, gayet yerinde ve hoş yazı dili ile de taçlandırılmış bir kitap.
Her sayfa sonu itina ile tamamlanmış ki o samimiyeti, içtenliği iliklerinize kadar hissediyorsunuz.
Benim çok not aldığım bölümler var ancak bazılarını da paylaşmak isterim.
Gülümse ve Şükret Füsun Özbek Alıntıları;
Hayatta hiçbir şey tesadüf değildir. Yaşadığımız tüm iyi ve kötü durumlar, tanıdığımız insanlar, sevinçlerimiz, üzüntülerimiz, hissettiğimiz tüm duygular, karşımıza çıkan ve bizi etkileyen her şey tamamen planlı programlı hayatımıza yön verir..
Bazen ışık ummadığımız yerden yanar.
Düşünce şeklimizi kalıplardan çıkarmak zordur.
Her şeyin alışageldiği gibi olmasını bekleriz.
Sanki başka ihtimal ve yol yokmuş gibi.
Işık vermesini beklediğimiz lambalar yanmamışsa.
Umutsuzluğa kapılır mutsuz oluruz.
Ya yolumuzu aydınlatmasını beklediğimiz ışık kaynağı.
Baktığımız yerde değilse..
Akıl kanıt arar durur inanmak için kalpse aklın hayat boyu aradığını çoktan bulmuştur. Yalnızca kendisine söz hakkının verilmesini bekler.
Arkadaşım emeğine, yüreğine sağlık. Yolun açık, aydınlık olsun, iyilikler, mutluluklar hep seninle birlikte olsun.ki sen bunun yolunu çok iyi bilenlerdensin.Şansın çok olsun. Sevgilerimle.