Ben deliliğimle iftihar ederim. Delilik, akıl emniyet sibobu patladıktan sonra fışkırmış dehanın özelliğidir. Akıllı adam düşünür. Deli düşünmez, dehasının dikine gider. İnce düşünme insanı çok şeyi yapmaktan alıkoyar.
Dünyada kötülerin fenalıklarına karşı, bedel olarak iyilerin varlığı da inkâr olunamaz... Yoksa bu âlem büsbütün tahammül edilmez bir ihanet, bir anarşi dünyası olurdu.
Hayat imtihanlarıyla kafaları olgunlaşmamış, hakikate yabancı acemi şairlerin, ona göklerde mekan verdikleri aşk, insan yüreğinin en basit hastalığıdır.
Türk edebiyatının ilk korku romanı olma özelliği taşıyan Gulyabani’de Hüseyin Rahmi Gürpınar,
Osmanlı toplumunun son dönemlerinde geçen bu romanında batıl inançları ele alırken güncelliğini hala koruyan bir başyapıt ortaya koymaktadır. Gönül Ticareti adlı öykü derlemesinde ise yine döneminin İstanbul halkının mahalle aralarında yaşadıkları, evlerin içinde olup bitenler büyük bir canlılıkla çizilir.