Bazı şeyler irademiz dışında gerçekleşir sen de biliyorsun bunu, ve susmak. Susmak seni öldürür. Ama sen zaten ölümü en iyi yapansın.
Onu okurken Nilgün Marmarayı düşünmeden edemiyorum. Günlükler onun melankolisinin kurbanı oluşu yorumunu her sayfada öldürüyor. O bakana gerçekçi bir nihilist aslında. Kendine konuşmak da susmaktır. Sadece kendine konuşmak en büyük sessizliktir. Sessizlikse ölüm. Ya başkasına konuşsaydı? Onu anlayana anlatsaydı? Bunu hiç bir zaman bilemeyeceğiz ama, çözülen her problem yeni problemler doğurur. Murphy kanunları mı yoksa edebiyatın en derin çemberi mi? Bu da onu anlayana bir mirası.