Günümüzde Felsefe Disiplinleri Sözleri ve Alıntıları
Günümüzde Felsefe Disiplinleri sözleri ve alıntılarını, Günümüzde Felsefe Disiplinleri kitap alıntılarını, Günümüzde Felsefe Disiplinleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günümüzde bilgi, bir macera ve tehlikelerle dolu cesur bir atılımdır. Ama her yerde olduğu gibi, burada geçerli olan da şudur: Tehlikeyi göze alan kazanır.
Eylemlerimizi yönlendiren şeyleri anlamak konusunda kendini-sevme ilgisine dayanmak yeterli olamaz. Çünkü eylemlerimiz, tüm insan toplumunun genel esenliğini gözeten eylemler olduğu sürece kişisel açıdan da yararlı eylemler olabilirler.
Vicdansız bir diktatörün atom, hidrojen ve kobalt
bombalarıyla bir kenti, bir ülkeyi ve giderek insan kültürünü ortadan kaldırabileceği bir çağda, vicdanı yeniden yeşertmek ve gerçeklemek, onu savunmak zorundayız.
İnsan, birçok yaşamı tek bir yaşam içinde içsel olarak yaşayan en zengin varlık olduğu gibi, kendi içinde güçlere parçalanan ve bu güçlerin birbiriyle çatıştığı en yoksul varlıktır da.
Temelinden kavranılmaz olan bir şeyi, örneğin ölümü, ölümün mutlak anlamını anlayabileceğini sakın kafanda kurma! Çünkü böyle bir şey yoktur. Anlayabileceğinin sınırları içinde kal ve kavranamaz olanı uysalca kabul et!
Ahlâklılığın ölçütü kendi-olmaktır (Selbstsein). Kendi-olan veya ekzistens haline gelmiş olan insan, kendini gerçekleştiren insandır. Özgürlük, kendini gerçekleştirmektir.
Kant, insanların hazza, mutluluğa, yarara yönelik eylemlerini "ahlaksal" saymıyor, ahlaksal bakımdan "doğru" eylemin tek ölçütünün, insanın otonom bir varlık olarak kendisi için kendisine koyduğu yasa olduğunu söylüyordu.
İlk kez Descartes'la birlikte felsefeye yeni bir temel-önerme ve yeni bir süje kavramı girer: "Düşünüyorum, öyleyse varım"
önermesi, tüm bilginin süjeden yola çıkılarak ele alınabileceğini postüle eder.
Kant ve Piaget, tinin sentetik ve kurgucu gücüne inanırlarken, empiristler duyumları gözönünde tutarlar. Anglosakson kültür çevresinde egemen olan empirizm, tüm bilgiyi dışsal ve içsel deneyden türetir ve
her türlü doğuştan ideleri ve ekstrem bir tutumla da her türlü a priori öğeyi yadsır. Buna karşılık rasyonalizm, anlık ve akıla öncelik tanır; matematiği deneyden bağımsız, a priori bir bilim olarak konumlar ve onun kuşku götürmez biçimde kesinliğine inanır. Kısacası rasyonalist, salt aklın içinde bilgimizin a priori temelleri bulunduğunu söyler. Bunda ısrar edilirse, bir dogmatizm oluşur. Kanı'la birlikte, salt akıl'a bir eleştiri yöneltilir ve kavramların duyusal görüden yoksun olmaları halinde boş kalacakları ve bu nedenle deney temeline dayanmadan
varlık hakkında hiçbir şey söylenemeyeceği belirtilirse, bu bir kritisizm olur. Hem duyulardan, hem de anlıktan kuşku duyulursa, bu bir septisizmdir. Septikler, her metafiziksel sava (örneğin, "su herşeyin temelidir" -Thales-) aynı güçte bir karşıt savla karşı çıkılabileceğini ve bunların arasında bir fark olmadığını göstermişlerdir. Öyle ki, septik kuşkuculuk, insanın dogmatik uykusundan uyanması konusunda
olumlu bir işlevi yerine getirmiştir.