Hacizli Toprak
Cengiz TuncerHacizli Toprak Gönderileri
Hacizli Toprak kitaplarını, Hacizli Toprak sözleri ve alıntılarını, Hacizli Toprak yazarlarını, Hacizli Toprak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Köylü ifade vermekten korkardı. Hele iş zamanı. Mahkeme, harman tırpan dinlemezdi; adamı ikide bir kasabaya çağırırlardı. Bu yüzden köyde" Paran çoksa kefil ol, işin yoksa şahit ol, "sözü çok edilirdi..."
Sayfa 106 - Remzi kitap eviKitabı okudu
Ama Seydali kendi taşlarından ikisini alıp göze attı. Hamlesini yaptı. Onunla başa baş dama oy n ayacak adam yoktu.
Yalnız köyde değil kasabada bile hatırı sayılırdı damada. Hele Topal Emini yenince namı büsbütün :artmıştı. Topal Emin kasabanın sayılı damacılanndandı...
Sayfa 73 - Remzi kitap eviKitabı okudu
"İte bile ekmek versen elini ısırmaz. İnsan ekmek kapısına kara çalmamalı..."
Sayfa 47 - Remzi kitap eviKitabı okudu
"Dağa taşa, kurda kuşa aydınlık gözlerle bakan Karaahmet bir sevmezmiş ki, pir sevmezmiş ; padişahı sevmezmiş, padişahın fermanını sevmezmiş, padişahın o yörede gören gözünü sevmezmiş, duyan kulağını sevmezmiş. Belki de onca köylünün yüreğine taht kurması da bundanmış.. "
Sayfa 35 - Remzi kitap eviKitabı okudu
Yeşil boyalı araba ardında ince bir toz bulutu bırakarak ilerliyordu.
Arabanın kendiliğinden gidiyormuş gibi bir hali vardı. Sanki o iki sıska, cılız beygiri çözseniz yine yoluna devam edecek ıniş gibi geliyordu insana.
Sayfa 10 - Remzi kitap eviKitabı okudu
Bir sigara çıkarıp yaktı. Dumanı doyasıya içine çekti. Ciğerleri yanıyordu. Gene de olanca gücüyle emiyordu. Böyle yaparsa sanki kafasını kemiren duygulardan, kanılardan kurtulacakmış gibi geliyordu
- Canavar yok ya Bulak'ta. Ne olmuş gittimse.
- Bana baksana sen. Canavar dediğin kim senin. Canavar da şeytan da hepsi insandır. Sen onnardan koru kendini.
Sayfa 64 - II. Bölüm, 3Kitabı okudu
Bir sap kopardı. Başağı ağzına aldı. Bundan büyük bir sevinç duyuyordu.Taze tanelerin tadını çok iyi bilirdi. Seydalinin tarlasına girmişti şimdi. Tarlanın alt başında iki koyun başakları yiyordu. Yerden bir taş aldı, koyunlara atacaktı, vazgeçti.
Koyun olmak geçti içinden. Bu arzuyu çok kereler duymuştu. Bir koyun olmak yemyeşil başakları doyasıya yemek isterdi. Yeniden bir sap daha koparıp ağzına attı. Yeşil otun buruk suyunu hazla emdi.
Koyunların yanına gelince okşadı. Kuru kuruydu tüyleri. Avuçlarının ısındığını duyuyordu. Kendi tarlasına ancak yüz metre kalmıştı. Koyunların yanında oturdu.
Güneş ortalığı cayır cayır yakıyordu. Biraz önceki ince, serin rüzgâr dinmişti. Koca ovada bir tek başak bile sallanmıyordu...
Sayfa 63 - II. Bölüm, 3Kitabı okudu
"Yağmur gelmezse Kesikbel'e haciz gelir" derlerdi köylüler. Yağmur bu yıl hayınlık ederse seneye güldürür. Ama haciz affetmez. Ağanın haczinden kaçıp kurtulamazsın...
Sayfa 60 - II. Bölüm, 2Kitabı okudu
- Ayrımız gayrımız mı var, diyorlardı.
- Bu fani dünyada..
- İnsan insana muhtaçtır.
- Bugün bana yarın sana...
- Kardeş sayılırız...
Sayfa 254 - e yayınları - 3.basım 1973Kitabı okudu
Bu gün ona yarın sana. Bir kere köylü başını eğdi mi kaldıramaz gayri.
Sayfa 105 - e yayınları - 3.basım 1973Kitabı okudu
Bir kuruş bile veremez fukara köylü...
Köylü bu gün bir verirmiş padişaha, yarın gelir iki istermiş adamları ; devrisi gün üç istermiş. Vermekle hemen bitermiş köylünün elindeki, ama almakla doymazmış padişahın aç gözü.
Sayfa 22 - e yayınları - 3.basım - 1973Kitabı okudu
"Karaahmet yaşadığında, ferman padişahınmış"
Dağa taşa, kurda kuşa aydınlık gözlerle bakan Karaahmet bir sevmezmiş ki, pir sevmezmiş ; padişahı sevmezmiş, padişahın fermanını sevmezmiş, padişahın o yörede gören gözünü sevmezmiş, duyan kulağını sevmezmiş. Belki de onca köylünün yüreğine taht kurması da bundanmış.
Sayfa 21 - e yayınları - 3.basım 1973Kitabı okudu