Mü'min, esbaba tevessül eder; ama sonucu esbabdan bilerek değil. Mü'min, ulu'l-emre itaat eder; ama hâşâ ulu'l-emri ve/veya devleti putlaştırarak değil. Mü'min dünya hayatını yaşar; ama dünyayı âhirete bitişik, yani ondan ayrık bir âlem gibi düşünerek değil. Mü'min âlem-i mülkte yaşar; ama onu melekûta perde ederek değil. Ve yine mü'min, şu dünyada kulların hukukuna riayet eder; ama hukukullah gereği yapar bunu.