Hafıza Sanatı

Frances A. Yates

Öne Çıkan Hafıza Sanatı Gönderileri

Öne Çıkan Hafıza Sanatı kitaplarını, öne çıkan Hafıza Sanatı sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Hafıza Sanatı yazarlarını, öne çıkan Hafıza Sanatı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Augustinus hafızada Tanrı'yı ararken bunu bir Hıristiyan olarak yapar ve Hıristiyan bir Platoncu olarak Tanrı'nın bilgisinin hafızada doğuştan var olduğuna inanır.
Euxemus, Apollonios'a soylu düşüncelerle dolu olduğu, kendisini böylesine sarih ve akıcı bir şekilde ifade ettiği halde niçin henüz hiçbir şey yazmadığını sorduğunda, beriki şöyle yanıt verdi: "Çünkü şimdiye kadar sessizliği deneyimlemedim." O andan itibaren sessiz kalmaya karar verdi ve neredeyse hiç konuşmadı, oysa gözleri ve zihni her şeyi algılıyor ve hafızasında saklıyordu. Yüz yaşına geldiğinde bile Simonides'ten daha iyi hatırlıyor ve hafızayı öven bir şarkı söylüyordu: Her şey zamanla silinip gider, fakat zamanın kendisi hatırlama sayesinde silinmez ve ölümsüz kılınmıştır.
Sayfa 55 - Philostratos, Life of Apollonios of Tyana, 1, 14; İng. çev. C. P. Ealls, Stanford University Press, 1923 , s. 1 5 .Kitabı okudu
Reklam
Kimi insanlar gayet şiddetli bir uyaranla karşılaştıklarında dahi, hastalık veya yaş nedeniyle hiçbir kaydını tutamazlar, bir uyarıcıyı veya mührü akan suyun üstüne basmaktan farksız bir durumdur bu. Mührün üstündeki desen onlarda hiçbir iz bırakmaz, çünkü eski bir binanın duvarları gibi yıpranmıştırlar veya etkiye maruz kalan yüzey kaskatıdır. Bu nedenle, çok genç veya çok yaşlı kimseler zayıf bir hafızaya sahiptirler; gençler büyümekte oldukları, yaşlılar ise çöküş sürecinde oldukları için bir değişkenlik halindedirler. Benzer bir nedenden ötürü, çok hızlı ya da çok yavaş kimselerin de iyi bir hafızaya sahip olduğu söylenemez; ilk grup olması gerekenden daha mayidir, ikincisiyse daha sert; ilkinde resim kalıcı olamaz, ikincisindeyse hiçbir iz bırakmaz.
Aristoteles duyu algılarından edinilen zihinsel resmi bir ressamın yaptığı portreye benzetir; "kalıcı bir hal aldığında hafıza olarak tanımladığımız" resimdir bu. Zihinsel imgenin oluşumunu ise balmumu üstüne mühür yüzüğüyle damga vurmak gibi bir harekete benzetir. İzlenim uzun süre dayanacak mı yoksa hemen silinip gidecek mi, işte bu kişinin yaşına ve mizacına bağlıdır.
Skolastiklere v e onları izleyen hafıza geleneğine göre, hafıza tekniği teorisi ile Aristotelesçi bilgi kuramı arasında her ikisinin de hayal gücüne atfettiği önem açısından bir temas noktası bulunuyordu. Hafıza tekniğinde imgelerin kullanımına dayanak oluşturmak için, Aristoteles'in zihinsel bir imge olmadan düşünmenin imkansızlığına dair önermesi sürekli gündeme getirilir. Aristoteles'in kendisi de hayal gücü ve düşünce konusunda söylediklerini açıklamak için hafıza tekniği imgelerine başvurur. Düşünmek, istediğimizde yapabildiğimiz bir şeydir, der, "çünkü tıpkı hafıza tekniğini icat edenlerin imgeler inşa ederken yaptıkları gibi, şeyleri gözümüzün önüne getirmek mümkündür". Üstünde düşünülecek zihinsel imgelerin bilinçli seçimini, hafıza tekniğinde hatırlamayı sağlayacak hafıza imgelerinin bilinçli olarak kurgulanmasıyla karşılaştırır.
Hafıza hakkındaki bölüm sıkı çalışmaya yönelik bir öğütle biter: "Hangi disiplin söz konusu olursa olsun, sanat teorisi hiç durmadan alıştırma yapılmadıkça pek işe yaramaz; özellikle hafıza tekniğinde, teori çalışkanlık, özveri, emek ve özenle kanıtlanmadıkça neredeyse hiçbir kıymeti yoktur. Olabildiğince çok hafıza yerine sahip olmak ve bunları kurallara mümkün olduğunca uygun seçmek için elinizden geleni yapsanız bile, imgeleri yerleştirmek için her gün alıştırma yapmalısınız. "
Sayfa 29 - ad herenniumKitabı okudu
Reklam
Geri14
47 öğeden 41 ile 47 arasındakiler gösteriliyor.