Hag-Seed Gönderileri
Hag-Seed kitaplarını, Hag-Seed sözleri ve alıntılarını, Hag-Seed yazarlarını, Hag-Seed yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uzun zaman öncesinde kalan bu çabalarında yoğun bir çaresizlik vardı, ama en büyük sanat özünde çaresizlik taşımaz mıydı? Sanat daima ölüme karşı bir meydan okuma değil miydi? Uçurumun dibindeken kafa tutan bir orta parmak değil miydi?
Sayfa 30
Erkenden haber alan, önceden silahlanmış demektir.
Sayfa 164Kitabı okudu
...hapishane, sizin iradenize ve isteğinize aykırı olarak zorla kapatıldığınız ve dışına çıkamadığınız herhangi bir mekan veya durum olabilir.
Sayfa 143Kitabı okudu
Eğer baş olmak, kral olmak istiyorsanız, müttefiklere ihtiyacınız vardı, fazla zekaya değil...
Sayfa 70Kitabı okudu
"Onlar için üzülmüyor musunuz?"
"Ben olsaydım üzülürdüm efendim. İnsan olsaydım yüreğim kaldırmazdı."
"Sen ki havadan başka bir şey değilsin, ama sana bile böyle dokunduysa halleri, hissettikleri her şeyi aynı şiddetle hisseden, onlarla aynı türden ben, senden daha duygusuz olabilir miyim?"
Sayfa 262Kitabı okudu
Düşte gibiyim, duygularım kıskıvrak bağlandı sanki.
"Biz düşlerin mayasından yaratılmışız."
"Ve uykuyla çevrelenmiştir kısacık hayatımız."
"Ve hatta yerkürenin tamamı da"
Sayfa 25Kitabı okudu
Onu kucaklamak istiyor, ama bu imkânsız. Prospero ve Ariel asla birbirlerine dokunamazlar; bir hayalete nasıl dokunabilirsiniz ki? Felix de kızına dokunamıyor, hatta göremiyor bile. Sesiyle yetinmek zorunda...
Sayfa 208Kitabı okudu
Hedefe yaklaşırken
Hayaller ve illüzyonlarla yaşıyorsun. Çek fişini ve terk et hayatı, tamam mı? Yaldızlı etiketlerini, kağıttan süslemelerini, tebeşirle yazdığın afişlerini yaz bir kenara. Gerçek hayatın cascavlak, yalın ve pislik dolu gerçekleriyle yüzleş.
Ama gerçek hayat müthiş parlak ve renklidir, diyor beyninin öteki yarısı. Her türlü renk tonunu barındırır, gözümüzle göremediğimiz renkleri bile. Tabiat bir yangındır: her şey oluşur, her şey tomurcuk verir ve her şey solar. Bizler yavaş hareket eden bulutlarız...
Sayfa 204Kitabı okudu
"İhtiyarlıyor muydu? Çevrede zararsız bir eksantrik gözüyle mi bakıyorlardı ona? Dedikodu ve alay konusu mu oluyordu, yoksa kimse onun farkında bile değil miydi? Öyle ya da böyle, Felix'in umrunda mıydı?"