Hakikat Nurları

Bediüzzaman Said Nursî

Hakikat Nurları Gönderileri

Hakikat Nurları kitaplarını, Hakikat Nurları sözleri ve alıntılarını, Hakikat Nurları yazarlarını, Hakikat Nurları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evet rivayet-i sahiha ile mahşerin dehşetinden herkes hatta enbiya dahî "nefsî, nefsî" dedikleri zaman, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm "ümmetî, ümmetî" diye re'fet ve şefkatini göstereceği gibi, yeni dünyaya geldiği zaman ehl-i keşfin tasdikiyle vâlidesi onun münâcâtından "ümmetî, ümmetî" işitmiş.
Ey insanlar! Fâni, kısa, faidesiz ömrünüzü; bâki, uzun, faydalı, meyvedar yapmak ister misiniz? Mâdem istemek insâniyetin iktizâsıdır, Bâki-i Hakikî'nin yoluna sarfediniz. Çünkü Bâki'ye müteveccih olan şey, bekânın cilvesine mazhar olur.
Reklam
Hem hiç mümkün müdür ki, Fâtır-ı Kerîm, Hâlık-ı Rahîm, küçük midenin cüz'î arzusunu ve muvakkat bir bekâ için lisan-ı hâl ile duasını hadsiz envâ-ı mat'ûmât-ı leziziyenin icadıyla kabul etsin de, umum nev-i beşerin pek büyük bir ihtiyac-ı fıtrîden gelen pek şiddetli bir arzusunu ve küllî ve daimî ve haklı ve hakikatlı, kalli, halli, bekâya dair gayet kuvvetli duâsını kabul etmesin? Hâşâ, yüzbin defa hâşâ. Kabul etmemek mümkün değildir. Hem hikmet ve adaletine ve rahmet ve kudretine hiçbir cihetle yakışmaz.
Kalben tasdik ettik, belî üstâd.
Tarîkat ve hakikat, vesilelikten çıkmamak gerektir. Eğer maksud-u bizzât hükmüne geçseler; o vakit şeriatın muhkematı ve ameliyatı ve Sünnet-i Seniyeye ittiba', resmî hükmünde kalır; kalb öteki tarafa müteveccih olur. Yani: Namazdan ziyade halka-i zikri düşünür; feraizden ziyade, evradına müncezib olur; kebairden kaçmaktan ziyade, âdâb-ı tarîkatın muhalefetinden kaçar. Halbuki muhkemat-ı şeriat olan farzların bir tanesine, evrad-ı tarîkat mukabil gelemez; yerini dolduramaz. Âdâb-ı tarîkat ve evrad-ı tasavvuf, o feraizin içindeki hakikî zevke medar-ı teselli olmalı, menşe olmamalı. Yani: Tekyesi, câmideki namazın zevkine ve ta'dil-i erkânına vesile olmalı; yoksa câmideki namazı çabuk resmî kılıp, hakikî zevkini ve kemalini tekyede bulmayı düşünen, hakikattan uzaklaşıyor.
Sayfa 71 - Telvihat-ı Tis'a, / 7. Telvih/ 1.Nükte
Risale-i Nur bu câmi' ve küllî ve yüksek marifet caddesini tefsir edip, bin seneden beri Kur'an aleyhine ve İslâmiyet ve insaniyet zararına ve adem âlemleri hesabına tahribatçı küllî cereyanlara karşı Kur'an ve iman namına mukabele ediyor, müdafaa ediyor.
Şefkat hâlistir, mukabele istemiyor; safi ve ivazsızdır. (karşılıksız) Halbuki aşk ücret ister ve mukabele taleb eder. Aşkın ağlamaları, bir nevi talebdir, bir ücret istemektir.
Reklam
510 öğeden 791 ile 510 arasındakiler gösteriliyor.