Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ve "Kamusal Akıl Düşüncesinin Yeniden Ele Alınması"

Halkların Yasası

John Rawls

Halkların Yasası Hakkında

Halkların Yasası konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
10/10
1 Kişi
4
Okunma
2
Beğeni
447
Görüntülenme

Hakkında

Yirminci yüzyılın en önemli siyaset felsefecilerinden biri sayılanJohn Rawls bu eserinde adil bir dünya düzeninin temel ilkelerinin neler olabileceği sorusunu ele almakta. Yazarın 1971 yılında yayımlanan Bir Adalet Kuramıadlı kitabı siyaset felsefesi tartışmalarında büyük yankı uyandırmış ve liberal düşünce geleneğinde eşitlikçi bir çığır açmıştı. Elinizdeki çalışmadaRawis bu yaklaşımını ulus devlet sınırlarından çıkartarak,uluslararası ilişkiler alanına taşıyor. Halkların yasası'nda,farklı toplumların barış içinde bir arada yaşayabilmelerine olanak sağlayacak kalıcı, istikrar ve adalet içeren bir dünya düzeni,düşünürün deyişiyle 'gerçekçi bir ütopya' kurgulanıyor. Bu önerisiyle Rawis,yerküreye damgasını vuran şiddet,yoksulluk ve eşitsizlik gibi sorunların çözümüneönemli bir düşünsel katkıda bulunmaktadır.
Yazar:
John Rawls
John Rawls
Çevirmen:
Gül Evrim
Gül Evrim
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 0 dk.Sayfa Sayısı: 212Basım Tarihi: 2003Yayınevi: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
ISBN: 9789756857366Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

John Rawls
John RawlsYazar · 6 kitap
John Rawls, "Baltimore'un en seçkin avukatlarından biri" olan William Lee Rawls ve Anna Abell Stump Rawls'un oğlu olarak Baltimore, Maryland'de doğdu. Beş erkek çocuktan ikincisi olan Rawls'u trajedi erken yaşında yakaladı. "İki erkek kardeşi Rawls'dan ölümcül hastalık bulaşması sebebiyle çocukluklarında vefat ettiler. . . . 1928' te, 7 yaşındaki Rawls difteriye yakalandı. Kendisinden 20 ay küçük olan erkek kardeşi Bobby, O'nu odasında ziyaret etti ve enfeksiyon kaptı. Ertesi kış, Rawls zatüreye yakalandı. Diğer erkek kardeşi Tommy'e hastalık bulaştı ve öldü." Rawls biyografisi yazarı Thomas Pogge, kardeşlerinin ölümünün "John'un çocukluğunun en önemli olayları” olduğunu söylemektedir. Rawls Connecticut'taki Kent School'a (Episcopalian hazırlık okulu) nakil olmadan önce kısa bir süre Baltimore'da okula gitti. 1939' daki mezuniyetinin ardından Rawls, Princeton Üniversitesi'ne başladı ve yüksek şeref derecesi summa cum laude ile mezun oldu. The Ivy Club ve the American Whig-Cliosophic Society'e kabul edildi. Princeton'daki son iki senesinde "teoloji ve doktrinleriyle yoğun bir şekilde ilgilendi". Piskopos rahipliği (Episcopal priesthood) eğitimi almak için papaz okuluna gitmeyi düşündü. 1943'te Bachelor of Arts olarak mezun oldu ve hemen sonra Amerika Birleşik Devletleri Ordusu'na kaydoldu. Rawls, II. Dünya Savaşı sırasında Pasifik'te piyade olarak hizmet etti. Pasifik'te Yeni Gine'yi, Filipinler'i dolaştı ve Japonya'da bulundu; burada, Hiroşima bombalamasının sonrasına tanıklık etti. Bu tecrübe sonrasında, Rawls subay olma teklifini geri çevirdi ve 1946'da ordudan er olarak ayrıldı. Kısa bir süre sonra Princeton'a etik felsefesi üzerine doktora yapmak için geri döndü. Rawls Brown Üniversitesi mezunu olan Margaret Fox ile 1949'da evlendi. 1950'de Princeton'da Doktora'sını tamamladıktan sonra 1952'ye kadar burada ders verdi. Bu tarihte, Oxford University (Christ Church) için Fulbright bursu kazandı. Burada, liberal siyaset kuramcısı ve tarihçi Isaiah Berlin ve hukuk kuramcısı H. L. A. Hart'ın görüşlerinden etkilendi. Birleşik Devletlere döndükten sonra Cornell University'nde yardımcı doçent (assistant professor) ve doçent (associate professor) olarak görev yaptı. 1962'de, Cornell'da profesör oldu. Kısa süre sonra da MIT'de tenure konumuna geçti. Aynı yıl, kırk yıl boyunca hocalık yapacağı ve etik ve siyaset felsefesi alanında Martha Nussbaum, Thomas Nagel, Onora O'Neill, Adrian Piper, Christine Korsgaard, Susan Neiman, Claudia Card, Thomas Pogge, T.M. Scanlon, Barbara Herman, Joshua Cohen, Thomas E. Hill, Jr. ve Paul Weithman'nın dahil olduğu dönemin önde gelen isimlerine ders vereceği Harvard Üniversitesi'ne geçiş yaptı. Rawls kekeme oluşu ve "spotlar karşısında yarasa gibi dehşet" duyması nedeniyle nadiren röportaj verdi; ve ününe rağmen göz önünde bulunan bir entelektüel olmadı. Bunun yerine kendini akademi ve aile yaşamına adadı. 1995'te çalışmasının önüne ciddi bir şekilde engel oluşturacak olan ve birçok defa yaşayacağı felçten ilkini yaşar. Buna rağmen, uluslararası adalet hakkındaki görüşlerini en bütüncül haliyle açıkladığı The Law of Peoples adlı kitabını tamamlayabildi ve ölümünden kısa süre önce Kasım 2002'de "Bir adalet Teorisi" adlı kitabına yönelik eleştirilere cevap niteliğinde Justice As Fairness: A Restatement'ı yayınladı.