William Shakespeare, şiir ve tiyatro eserleriyle, insanlık durumlarını dile getiriş şekliyle 400 yıldır tüm dünya okurlarını etkilemiş İngiliz edebiyatının efsanesi.
Okudukça hayranlığımın arttığı büyük yazar. Gerçekten bazı isimler var ki bunlar ayrı birer kategori. Dostoyevski, Victor Hugo, Tolstoy, Shakespeare ve bu isimler gibi bir kaçı daha. Okudukça ufkununuzun genişlediğini her kitabın son sayfasını kapattığınızda tekrar tekrar hissediyorsunuz. Ve her defasında bu kitapların yazıldıkları orijinal dilleri, bu kitapları okuyabilecek kadar bilmediğinizden dolayı(bilenler istisna) üzülüyorsunuz. Tabi bunun yanında, neden Türk bir yazarın, Türkçe yazılıp dünya klasikleri arasında yer almış, çeşitli dillere çevrilmiş eser(ler)i yok diye sormadan da edemiyorum.
Tekrar Shakespeare’ e dönecek olursak kendisi gerçekten söz söyleme ustası ve tam bir psikolog bence. İnsanların düştüğü durumlarda verdiği tepkiler ve ruh halinin tasvirini oyunlarında mükemmel bir şekilde ortaya koyuyor.
Hamlet ise bana göre Shakespeare’ in en önemli eseri olmaya adaydır. Tek kelime ile muhteşem bir tragedya. Rönesans döneminde sarsılan kilisenin yarattığı karanlıkta, insanın evrenle çatışmasını ve kendi içindeki Tanrı’yı arayışını trajedik bir yaklaşımla ortaya koymaktadır. Yarattığı karekterler, şairâne dokunuşlar ve akıllıca kurulan oyunlar entrikayı sonuna kadar yaşatıyor. Sosyoloji, psikoloji, aşk, dram, ihanet, sadakat, suç ne ararsanız var. Okurken eseri aynı zamanda yaşayacaksınız.
Derin ve zekice işlenmiş cümlelerin içinde kaybolmak için mutlaka Hamlet’i okumalısınız!
Herkese iyi okumalar