Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hangi Edebiyat

Attila İlhan

Sayfa Sayısına Göre Hangi Edebiyat Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Hangi Edebiyat sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Hangi Edebiyat kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çığlık çığlığa yaşadıgımız, (kan, barut ve ateş) şu yarı yüzyıl, kimsede kafa bırakmadı ki!
Sayfa 11 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. basımKitabı okudu
Sibernetiğin önümüze açtığı imkanlar, ‘emek’ kavramının bile tartışılmasına neden olmayacak mı?
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. basımKitabı okudu
Reklam
Otuz yıldır kısa bağlan­mış dana gibi, dönüp dönüp aynı yere geliyoruz; gündemde artık cılkını çıkardıgımız konular; Türki­ye'yi sanayileştirmeye kalkışanlar, demokratikleştire­miyorlar; demokrasiyi tam uygulamaya heveslenenle­rin, gerçekçi ve kabul edilebilir bir kalkınma prog­ramları yok; bir yandan 'Çağdaş Uygarlık Düzeyi' saplantısı içindeyiz, öbür yandan romanları toplatı­yor, dergileri poşete sokuyor, filmleri kesip kuşa döndürüyoruz. Daha 1920'lerde, cumhuriyetin te­meli, “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.” şia­rıyla atılmıştır; şaka maka yetmişine merdiven daya­yan cumhuriyet nesilleri arasında, 'kayıtsız şartsız' egemenliğin tadını çıkaran, kaç kişi gösterebilirsiniz?
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. basımKitabı okudu
Bilim, gelişmesinin doruğundadır, atom çekirdeğindeki enerjiyi evcilleştirdi; tüpte canlı hücreyi oluşturmuş, 'genleri' denetim altına alarak, insan soyuna yeni ufuklar açmıştır. Bunlara rağmen, insanlık mutlu değil: En büyük intihar salgınları, en kalın mistisizmler, en gelişmiş ülkelerde kol geziyor, çünkü neden, o büyük hayal, yani ölümsüzlüge ulaş­mak, Himalayalar gibi yaklaştıkça uzaklaşıyor da ondan mı?
Sayfa 13 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. basımKitabı okudu
Batılı klasik gelişme şema­sına pek uymayan tarihimizdeki, sınıflaşma olgusunu irdeliyor. Hasan'a göre Batı ile Doğu arasındaki en önemli fark, Batı’nın site uygarlıgına ulaştıktan sonra, siteler arası imparatorluklara gitmesi; Doğu’nun ise , imparatorluk dönemini, siteden önce yaşaması idi: Asya'da oluşan bu imparatorluklara 'aşırı imparator­luk' adını verdiğini bununla kabileler arası imparatorlukları kastettiğini yazmışımdır. Bu da onu, derebey­lik öncesindeki toplumsal karşıtlıkları aramaya itiyor, kabile toplumunda sürü sahibi/çoban çelişkisini diya­lektik gelişmenin 'motoru' olarak önermesine neden oluyordu. Nasıl da tartışırdık? Fikrince, Doğulu top­lumlar aşiret aşamasında yaygınlaştıklarından fethe­dilen topraklar ikta arazisi olarak kalmış, Batılı anlamda toprak mülkiyeti oluşamamıştı. Sömürgeciliğin kökeni de buraya bağlı, şöyle bir bakılırsa ne görülü­yor, site aşamasından sonra yaygınlaşmış devletlerin, aşiret aşamasında yaygınlaşmış ülkeleri egemenlikleri altına almış olması değil mi?
Sayfa 26 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. basımKitabı okudu
Türkiye'de işçi sınıfının, Batı'daki işçi sınıfları gibi 'şehirli' nitelikleri edindiğini söyleyebilmek, hala adamakıllı zor. İşçi dediğimiz, 'işçileşmiş' solcu aydın dediğimiz kişilerin önemli bir kesimi, 'kırsal'lıkları ağır basan kişiler. İşçi sınıfı adına, işçi sınıfının tarihsel/ toplumsal 'şehirli' niteliklerini kriter diye alıp, eylem­leri ve kişileri buna göre değerlendirmiyorlar; tam tersine, kurtulamadıkları 'kırsal' değerler sistemini, iş­çi sınıfının değerler sistemi diye alıp basbayağı feo­dal/ümmetçi bir kafayla , şehirli 'komprador' aydını yeriyorlar. Şehirli aydın, zaten komprador kültürü­nün bir ürünü, bu yüzden halkına yabancılaşmış; he­le ümmet çerçeveli bu çeşit feodal/solcularla uyuş­masının olanağı yok. O zaman gelsin irili ufaklı suç­lamalar, karalamalar, dargınlıklar vs. Meraklısı arar­sa, Türkiye toplumcu hareketindeki bozuşma ve ça­tışmaların çoğunda, bu ilginç karşıtlığı görecektir: Nazım da 'solcu' takımınca bu nedenden uzun süre dışlanmak istenmiş, Çetin de (Altan) aynı gerekçe­lerle ayıplanmış durmuştur.
Sayfa 29 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. basımKitabı okudu
Reklam
Cinayet bu be! Niye böyle yapıyoruz?Niye ıkına sıkıla iki uzun hikaye yazabilmiş bir züppeye büyük romancı diye sayfalar ayırıp özel sayılar düzenliyoruz da ,yasadıgı dönemi toplumsal ve bireysel panoramasını bir düzine "baba"romanla çizmiş 'kalem erbabını' böyle hiçe sayıyoruz. Cinayet bu be!
Niye böy­le yapıyoruz? Niye ıkına sıkına iki uzun hikaye yaza­bilmiş bir züppeye, büyük romancı diye sayfalar ayı­rıp özel sayılar düzenliyoruz da yaşadığı dönemi toplumsal ve bireysel panoramasını bir düzine 'baba' romanla çizmiş bir 'kalem erbabını', böyle hiçe sayı­yoruz. Cinayet bu be!
Sayfa 33 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. basımKitabı okudu
138 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.