Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hangi Edebiyat

Attila İlhan

Hangi Edebiyat Sözleri ve Alıntıları

Hangi Edebiyat sözleri ve alıntılarını, Hangi Edebiyat kitap alıntılarını, Hangi Edebiyat en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Roman ya da şiir, yani kitap okumayı, "asıl" hayatın dışında sayan dostuma, nedenini anlatamazdım; anlatsam da, anlar mıydı, doğrusu kuşkuluyum. Oysa edebiyat hayatın içindedir, kendisidir; yekdiğerini iyi anlamak ya da yaşamak, ancak ikisini bir arada götürmekle mümkün: Paris'in tadını çıkarmasına ben de çıkardım ama, Carco'dan Colette'e, Zola'dan Proust'a, Creven'den, MacOrlan'a sürü sepet yazarın kitabını okumuş olmasaydım, acaba aynı tadı alabilir miydim? Hiç sanmıyorum.
Sayfa 200Kitabı okudu
Ben sana mecburum biIemezsin, adını mıh gibi akIımda tutuyorum, büyüdükçe büyüyor gözIerin, ben sana mecburum biIemezsin, içimi seninIe ısıtıyorum.
Reklam
50 yıllarının başlangıcında, en büyük eğlencem neydi bilir misiniz? Türk edebiyatında 'yeni' diye tantana ile ortaya atılmış bazı önemli adların, Fransız edebiyatında esinlendikleri isimleri bulmak! Amma gırgırdı ha!.. O yıllarda 'yeni' Türk şiirinin birinciye gelen koruyucusu ve savunucusu kim, Ataç, CHP'nin 'resmi
Sayfa 285 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. basımKitabı okudu
Yağmurlu bir akşam, raftan bir kitap çekip, uysal bir abajur aydınlığında şiir okumayalı kim bilir ne kadar oldu?
Sayfa 338 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. basımKitabı okudu
Ben sana mecburum bilemezsin .. #Atilla İlhan
İkiyüzlülük ve çıkarcılıkla birleşmiş bürokrasi, rejim olarak etiketi ne olursa olsun, neden insan onurunu ve gelecek günler umudunu temsil edenlerin böyle hayvanca karşısına çıkıyor? Günün birinde yıkılıp gideceğini oysa ötekinin, o aydınlığı ve güveni, özgürlüğü ve eşitliği deyimleyenin, bütün belâlara bir eğri gülümsemeyle katlanıp, ozandan romancıya, romancıdan ozana süreceğini bildiğinden mi?
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Nedir Türkçenin şu okumuşlarımızdan çektiği! Konuştukları ve yazdıkları dili kuşa çevirmekle yetinmiyorlar, halkın dilini de bozuyorlar. Dile düşkünlüğü de, kimseye bırakmazlar ha!
Sayfa 187Kitabı okudu
Şifahi bir milletiz,okumaya değil dinlemeye ve seyretmeye mütemayiliz.
Sayfa 188Kitabı okudu
Garipçiler (Orhan Veli, Melih Cevdet, Oktay Rıfat)
“Garip” bir ‘saksı bitkisi’ydi, ne yeri onu sevdi ne o, yerini: Kurumaz mı elbette kuruyor.
Sayfa 359 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. basımKitabı okudu
Reklam
O dönemin suikastlar, yanlış ve haksız kesinlemeler, haykırtıcı çilelerle yüklü sıtmalı aydınlığında, Şigaliyov da birçokları gibi insanlığın geleceğini düzenlemekle görevli sayıyor kendini. Çalışkan bir öğrenci titizliğiyle fikirlerini en ince ayrıntılarına kadar bir deftere geçirmiş; fırtınalı bir hücre toplantısında okuyor, öğreniyoruz. Önce her şeyi özetleyen şu ünlü ve korkunç tümce: "... sınırsız özgürlüğe ulaşmak fikrinden yola çıkarak, sınırsız bir baskı düzeni (despotisme) fikrine vardım." İnsanlığı ikiye ayırıyor hemen: Onda biri, bütün özgürlükleri sınırsız olarak kullanmak yetkisinde, üstelik onda dokuz üzerinde "her türlü tasarruf hakkına" sahip olanlar Seçkinler, ayrıcalıklı yürütücüler; sonra da onda dokuzun kara kalabalığı, halk: Koyun gibi güdülecek, saltık bir baş eğmeye, ilkel bir arılığa ve uysallığa itilecek, bu arada da "eşşek" gibi çalıştırılacak olanlar. Böylelikle, herkesin birbirinden kuşkulanacağı, birbirini gözleyip gerekirse "yukarıya fitleyeceği" bir çeşit kölelik düzeyinde eşitlik düzenine varılmış olacak.
Sayfa 125 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. basımKitabı okudu
"... Nathalie Sarraute, 'modası geçmiş tekniklere bağlılığını sürdüren romanlar, sanat olarak sıradanlaşır demiş; ulu Tanrım, yeryüzünde Cervantes ve Tolstoy, Dostoyevsky ve Dickens, Balzac ve Proust gibi sanatçılar yetiştirmiş bir edebiyat türünün, sıradan bir sanat olabileceğine inanacak bir budala var mıdır?"
Sayfa 256Kitabı okudu
"...edebiyatçıları bir tuhaf yahu, hani tek parti zamanında bizde bir 'resmi' edebiyatçı tipi vardı, tek partinin kolladığı, işleri tıkırında, beslenmiş, hafif de dalkavuk bir tip, onlara benzetiverdim birden, tersim döndü. Biz ki, bu tip edebiyatçılardan neler çekmişiz!.."
Sayfa 130Kitabı okudu
"Uluslaşmak ne demek? Sınırları belli bir iç pazar çerçevesinde liberal, laik ve demokratik bir toplumun oluşturulması! Bunun yolu nedir? Ulusal demokratik bir devrim! Bu neyi gerektiriyor? Ulusal bir kültür bileşiminin başarılmasını! Batılı 'gelişmişler', uluslaşırken, bu dönüşümü yaşamamış mı? Kilise şeriatından sıyrılıyor, ümmet kültürüne yaslanıp çağdaşlaşıyorlar (secularisation); kendi ulusal kültürlerini geliştiriyorlar yoksa Batı medeniyeti çerçevesi içinde, ayrı ayrı bir Alman, İngiliz ya da Fransız kültüründen söz edebilir miyiz? Türk'ün talihsizliği, uluslaşma sürecinin, sömürgeleşme süreciyle iç içe geçmesinden doğuyor; emperyalizm, ümüğümüze çökmüş ya, kendi kültürünü, komprador yerli ama gayrımüslim burjuvazi üzerinden, onun aracılığıyla, ilerici kültür sentezi diye kabul ettiriyor. 'Cebren ve hile ile' geleneksel ümmet kültürüne karşı, tanzimat 'alafrangalığı'!
Sayfa 413 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. basımKitabı okudu
Doğru söyleyin, vallahi bir şey yapmayacağım: Elinize şiir kitabı almayalı kaç yıl oldu? Kaç yıldır, iyi kötü bir şairin, herhangi bir şiir kitabına, cigara parasına kıyıp üç beş kuruş ödemediniz?
Sayfa 348 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. basımKitabı okudu
169 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.