Sözler ve Alıntılar
Batı'nın Değişmeyen Zihniyeti
Augustinus bu üç kıtanın her birini ve incil'in yaratılış kitabında tasvir edilen Büyük Tufan'ın ardından gelenleri Nuh'un oğulları ile özdeştirdi: Yafes ve soyundan gelenleri Avrupa'yla (Sami teriminin kökeni) Sam'ı Asya'yla ve Ham'ı Afrika'yla. Fakat bu kavramsallaştırma Hristiyanlar için aynı zamanda
Oryantalizm
E. Said'in Oryantalizm tanımı:
"Oryantalizm şark ile uğraşan toplu müessesedir; yani şark hakkında hükümlerde bulunur, şark hakkındaki kanaatleri onayından geçirir, şarkı tasvir eder, iskan eder, yönetir; kısacası, şarka hakim olmak, onu yeniden kurmak ve onun amiri olmak için batının bulduğu bir yoldur."
Sayfa 268 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Augustinus bu üç kıtanın her birini ve incil'in Yaratılış kitabında tasvir edilen Büyük Tufan'ın ardından gelenleri Nuh'un oğulları ile özdeşleştirdi: Yafes ve soyundan gelenleri Avrupa'yla (Sami teriminin kökeni) Sam'ı Asya'yla ve Ham'ı Afrika'yla. Fakat bu kavramsallaştırma Hristiyanlar için aynı zamanda Avrupalı Hristiyan üstünlüğünün örtük bir haklılaştırmasıydı.
Sayfa 60 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Yunanlılar "barbar" tabiriyle Yunanca dışında anlaşılmaz sesler şeklinde değerlendirilip hor gördükleri bir başka dili konuşan herkesi kastediyorlardı.
Sayfa 49 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Europa bugün Lübnan sınırları içinde kalan, Akdeniz'in doğusu halindeki Tyre şehir-devletini yöneten kralın kızıydı Tanrı Zeus ona aşık oldu ve kaçırdı. Europa'nın kardeşlerinin (üvey kız kardeşleri Asia ve Libya da dahil olmak üzere) ve çocuklarının etrafında sayısız efsaneler üretildi.
Sayfa 51 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Aristo'ya göre de Asyalılar (ve daha geniş anlamda tüm barbarlar) doğaları gereği köleliğe tâbiyiler ve bu yüzden Üstün Yunanlılara hizmet etmeye daha fazlasıyla uygundurlar.
Sayfa 54 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Fransız ünlü düşünür Jean Bodin'in Osmanlı monarşisine övgüsü:
Fransız hukukçu ve tarihçi Jean BnHirı (1529/30-1596) Habsburgluların imparatorluk ünvanı iddialarını reddetmiş ve "eğer herhangi bir yerde imparatorluk veya gerçek monarşi ismini almaya değer bir otorite mevcut ise, bunun kesinlikle bu gücü kullanan [Osmanlı] sultanına” ait oldu ğunu ısrarla belirtmişti.