Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Târihte İz Bırakan Kadınlar ve Toplumsal Aktör Olarak Kadın

Hanım Efendi

Kolektif

Hanım Efendi İletileri

Hanım Efendi iletilerini, Hanım Efendi okur görüşlerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"...Şecerüddür, Mısır’daki emîrlere pek çok ihsanda bulunmasına rağmen Kahire’de de ona karşı ayaklanmalar başladı. Suriye ve Mısır’da çıkan isyanlar yüzünden Bahrî Memlükleri, Bağdat Abbâsî halifelerinin sonuncusu olan Müsta‘sım-Billâh’tan Şecerüddürr’ün sultanlığını teyit için menşur istediler. Fakat bir kadının sultan olmasını onaylamayan Müsta‘sım-Billâh emîrlerin isteğini reddetti. Şecerüddürr’ün sultanlığında ısrar ettikleri takdirde Mısır’da iktidarlarını sürdüremeyeceklerini anlayan emîrler, Şecerüddürr’e Atabeg İzzeddin Aybeg et-Türkmânî ile evlenip sultanlığı ona devretmesini teklif ettiler. Bu teklifi kabul eden Şecerüddür yaklaşık iki aylık sultanlıktan sonra İzzeddin Aybeg ile evlendi ve sultanlığı, Memlük tarihçilerinin çoğunun Memlük Devleti’nin ilk sultanı olarak kabul ettiği yeni kocasına bıraktı (1 Rebîülâhir 648 / 3 Temmuz 1250). Bununla birlikte Şecerüddür devlet işlerinden elini çekmedi ve kendi adına ferman çıkartmaya devam etti. Özellikle İzzeddin Aybeg’in rakibi olan güçlü emîrlerin ortadan kaldırılmasında önemli rol oynadı..." İslam Ansiklopedisi Ayrıca:
Hanım Efendi
Hanım Efendi
Mehmet Emin Alperen Kılıç

Mehmet Emin Alperen Kılıç

@toprakvegokyuzu
·
16 Mayıs 2021 16:39
Deşt-i Kıpçak'tan getirilen köleler arasındaymış. Galiba Eyyubi sultanı satın almış bunu. Haremine katmış haspam. Eski çağ terbiyesizlikleri işte... Tarihçiler arasında soyuna dair ihtilaf varsa da Asya'lı bir yosma olduğu kesin. Türk diyen var, Fars diyen var, Bedevi Arap diyen de. Tabi "Deşt-i Kıpçak'tan alınıp Orta Doğu'ya getirilen köle Türk" diye tarihin kaydettiği bir motif var. Eyyubi sultanı nalları dikince, İzzettin Aybek'le evlenmesin mi? Hoop Kahire'nin anahtarı elinde. Kadın Eyyubi-Memlük geçiş döneminin bir numaralı ismi. Kılıç kuşanıp at üstünde yay saldı mı bilinmez fakat yaşamını okurken gerçekten ziyade "masal" okuyormuş hissine kapılıyor insan. Bağdatlı Müstasım'ın Kahire'ye verdiği ultimatomu aktarmazsam olmaz: "Orada yönetime geçecek bir 'erkek' yoksa biz buradan bir 'erkek' gönderelim." Erkeğimiz Müstasım'ın, seneler sonra, kilimlere sarılarak Hülagü'nün Asya bozkırlarından getirdiği atların nalları altında çiğnendiğini biliriz. Hey gidi be. Hatunumuzun gerçek adı neydi bilemesek de, meraklısı "Şecerüddür"den yola çıkabilir.