Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ortaçağ İslam Dünyasında Terörizm ve Siyaset

Haşişiler

Bernard Lewis

Haşişiler Sözleri ve Alıntıları

Haşişiler sözleri ve alıntılarını, Haşişiler kitap alıntılarını, Haşişiler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Halifeye aynı zamanda imam denildiği için İmamet terimi de halifelikle eş anlamlı olarak kullanılmıştır. İmamet konusunda, farklı görüşe sahip üç siyasi mezhep vardır. Şiilik, Haricilik ve Ehl-i sünnet. Ancak bu mezhepler, imametle birlikte itikadi ve fıkhi konularla da uğraşmışlar ve bu hususlarda zaman zaman söz konusu mezheplere benzerlik arzetmişlerdir. İslam'da siyasi mezheplerin ilki Şiiliktir. Şiiler Hz. Ali'nin, bizzat Hz Peygamber tarafından seçilmiş imam (İmam-ı muhtar) olduğu konusunda birleşirler. Yine onlara göre Hz. Ali sahabenin en faziletlisidir; imamet ancak Ali'nin çocuklarına intikal eder. Ne var ki bu meşru imamlar hep muhalefette kalmışlardır. Dolayısıyla diğer halifeler tarafından yönetilen her hükümet kusurludur. Emeviler zamanında Hz. Ali evladına uygulanan baskı ve zulüm, onlar hakkında beslenen sevgi ve muhabbetin alabildiğine genişlemesine vesile olmuştur. Halkın, onlardan birçok kimsenin şehit edildiğini görmesi ise Ehl-i beyt'in yegâne savunucusu gibi görünen Şiiliğin geniş bir alana yayılmasına ve taraftarlarının çoğalmasına yaramıştır.
Başlangıçta Haşişelerin kanlı metotlarından ziyade bu körü körüne fedakarlığı Avrupalıların zihnini karıştırdı. Taşralı bir halk şairi eşine ''Sen nüfuz bakımından bana o kadar sahipsin ki, Şeyh, can düşmanlarını öldürecek olan assassinlerinde bu nüfuza sahip değil'' diyor.
Reklam
Sahte Cennet
... Burası her türlü müzik aleti çalmasını, çok güzel şarkı söylemesini bilen ve seyretmesi bile başlı başına zevk olacak kadar iyi dans etmesini bilen, dünyanın en güzel kadınları ve kızlarıyla doluydu. Şeyh onları, bu bahçenin cennet olduğuna inandırıyordu. Bundan dolayı bahçeyi, cennetin Kur'an'da tasvir edildiği şekilde şarap, süt, bal ve su kanallarıyla ve herkesin zevkine göre güzel kadınlarla dolu büyük bahçeler şeklinde düzenlenmişti.
Hasan Sabbah'ın sofu, çilekeş ve kanaatkar bir hayat sürdüğü, Alamut'u zaptettikten sonra, ölümüne kadar kaleden aşağı hiç inmediği, içki içmediği, kimseye de içirmediği ve hatta iki oğlundan birini şarap içtiği için öldürttüğü rivayet edilmektedir.
Haşîşîlerin Ortaya Çıkışı
Haşîşîlerin, belli sayıda müslüman hükümdar ve kumandalarını çoktan vurmuş olan hançerleri, 1192'de ilk Hıristiyan kurbanını yani Kudüs Latin Kralı Conrad de Monferrat'yı öldürüyordu. Bu cinayet Haçlılar arasında büyük yankı uyandırd.
Hasan Sabbah, barış istemek üzere elçiler gönderdi, fakat bunların hediyeleri reddedildi. Bu sırada o, çeşitli hilelerle Sultan'ın nedimlerinden bazısının yardımını kazandı. Nitekim, önemli miktarda bir para karşılığında, hadımlarından birini elde etti ve ona bir hançer gönderdi. Hadım, bir gece bu hançeri, Sultan'ın sarhoş uykusuna dalmış vaziyette istirahat ettiği yatağın yanıbaşındaki yere sapladı. Sultan, uyandığı vakit bu hançeri görünce korkuya kapıldı; fakat kimden şüpheleneceğini bilmediğinden işi gizli tutmaya çalıştı. O zaman Hasan Sabbah, Sultan'a aşağıdaki mesajı ileten bir elçi gönderdi; Ben Sultan'ın sadece iyiliğini istemiş olmasaydım, sert yere saplanmış bu hançer, kendisinin yumuşak göğsüne batırılmış olurdu.
Reklam
İslam dünyasına ne kazandırdığı belli olmayan, fakat geriye kabarık bir cinayet listesi bırakan Haşişiler...
Hasan, bundan ancak birkaç yıl sonra Mısır'a gitti. Birçok Fars müellifi, onun gidişine sebep olan şartlar hakkında aynı rivayeti sundular. Bilâhere bu rivayet, batılı okuyuculara, Edvard Fitzgerald tarafından, Rubâiyât tercümesinin önsözünde tekrarlanmıştır. Buna göre Hasan Sabbah, şair Ömer Hayyam ve vezir Nizâmülmülk aynı hocanın öğrencileri olmuşlardı. İçlerinden, dünyada başarıya ve servete ilk ulaşacak olanın, diğerlerine yardım edeceğine dair aralarında yemin etmişlerdi. Nizâ-mülmülk, Sultan'a vezir olunca, eski okul arkadaşlan bu sözleşmeyi değerlendirdiler. Her ikisine, farklı nedenlerle reddettikleri birer valilik görevi teklif edildi. Resmî bir memuriyetin sorumluluklarından kaçan Ömer Hayyam, bir şeref aylığını ve eğlence hayatının hoşluklarını tercih etti. Hasan'a gelince, bir taşra vazifesiyle merkezden uzaklaşmayı reddetti ve sarayda yüksek bir görev istedi. İsteği yerine getirildikten sonra, kendisi vezirliğe heveslenerek, Nizâmülmülk'ün şahsı için derhal tehlikeli bir rakip haline geldi. Bunun üzerine Nizâmülmülk, ona karşı bir komplo kurdu ve hile ile onu Sultan'ın gözünden düşürmeyi başardı. Hasan Sabbah, şerefi kırık ve hınç dolu olarak bunun karşılığını hazırlayacağı Mısır'a kaçtı.
Moğolların ve Mısır Memlûk Sultanı Baybars'ın çifte saldırısı Haşîşî iktidarına son verdi. Beklendiği gibi Haşîşîler, Suriye'deki diğer Müslümanlarla Moğol tehdidini püskürtmek için ittifak ettiler. Öte yandan Baybars'a elçi ve hediyeler göndererek onun yardımını kazanmaya çalıştılar. Baybars daha ilk anda, onların ilgisine karşı hiçbir soğukluk göstermedi
Sayfa 103Kitabı okudu
Şeyh, önemli bir kimseyi öldürtmek istediğinde onlara: Gidin ve filan kimseyi öldürün; döndüğünüzde sizi meleklerim vasıtasıyla cennete göndereceğim; eğer iş başında ölecek olursanız meleklerime sizi cennete götürmelerini emredeceğim diyordu. Onları buna inandırıyordu. Onlar da tekrar cennete dönmek arzusuyla, hiç bir tehlikeden korkmaksızın onun buyruğunu yerine getiriyorlardı. Şeyh, bu şekilde onlara istediği her kişiyi öldürtüyordu. Hükümdarlar, duyduklan aşın korkudan ötürü, onunla barış ve dostluğun temini için kendisine vergi veriyorlardı.
367 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.