Hasta Toplumlar sözleri ve alıntılarını, Hasta Toplumlar kitap alıntılarını, Hasta Toplumlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Frederick Simoons, Sibirya Chukcheelerinin kadınlarının ren geyiklerini kestikten, doğradıktan ve pişirdikten sonra, erkeklerin etlerin doyurucu yerlerini yediğini ve kadınlara sadece artıklarını ve kemiklerini bıraktıklarından bahsetmiştir.
Peter Freuchen, Hudson Körfezi Inuitleri üzerine yapmış olduğu araştırmada pişirilmiş etin "erkeklere ait gıda olduğunu, kadınların sahip olabilmesi için fazla güzel" olduğunu gözlemlemiştir.
Benzer şekilde Aborjin Avustralyası'nın birçok bölümünde ise kadınlar erkeklerin özellikle düşkün olduğu gıdalara erişemiyordu, erkekler yalnız yemek yer ve ardından kalan artıkları kadınlara "fırlatırlardı".
Kuşaklar boyunca İngiliz erkek ve kadınların makinelerin faydalı olduğu değirmenlerde, fabrikalarda ve madenlerde korkunç derecede kötü şartlarda çalıştığı konusunda şüphe yoktur ancak İngiliz liderler, zalimce sömürünün bir biçimi olması sebebiyle endüstrileşmeye karşı çıkma yolunu seçselerdi, kendisinden sonra gelecek nesillerin İngilizlerin endüstriyel gücünden yararlanacağı Britanya halkı için öngörülmez fakat vahim sonuçlarıyla beraber Britanya sonunda sadece bir imparatorluk olarak değil, aynı zamanda bağımsız bir toplum olarak da var olmayabilirdi.
Günümüzde dünya nüfusu saatte 10.000 insan gibi şaşırtıcı bir oranda artmaktadır ve bu artışın büyük kısmı mevcut halkını bile doyurmaktan aciz toplumlarda meydana gelmektedir
Çocuk istismarı, tehlikede olan çevre, evsizlik, uyuşturucu tehdidi, AIDS ve çete şiddeti ile alakalı TV programları ve manşetler tarafından kuşatılmış Amerikalılar için insanların kendilerine ve diğerlerine zararlı olabilecek bazı şeyleri yapabileceği düşüncesi, tartışmalı bir düşünce gibi görünmemektedir. Anoreksiya Nervoza veya kadına şiddete neden olan inançlar, muhtemelen zararlı olarak görülmekte ve Yahudi düşmanlığı veya ataerkillik lehine inançlar ise tehlikeli olarak görülmektedir.
Çok iyi bildiğimiz üzere birçok devlet, halkının çoğunu sadece sömürmek ve görmezden gelmekle kalmamış aynı zamanda halkın yaşadığı fiziksel çevreyi kirletmiş ve bozmuştur.
Dünya üzerindeki sıradan insanların yöneticilerinin bencilliğinden hayıflandıklarını yazması ve yöneticilerin de karşılığında kuralsız kitlelerin nankörlüğü ve yönetilemezliği hakkında şikayette bulunması şaşırtıcı değildir.