Hatıralarla Başbaşa
Samiha AyverdiHatıralarla Başbaşa Sözleri ve Alıntıları
Hatıralarla Başbaşa sözleri ve alıntılarını, Hatıralarla Başbaşa kitap alıntılarını, Hatıralarla Başbaşa en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Başını kitaplardan kaldırmıyor, az konuşuyor, gezip tozmaktan hoşlanmıyorsa, bütün bu eksiklikler, sahip olduğu fazlalıkların yanında ağıza almaya değer mi?
İnsan, ancak iman ve muhabbet potası içinde bir bütün olarak ele alınıp manevi şeklini, nizam ve düzenini bulabilirdi.
Unutmak, beşerin hem derdi, hem devası değil mi?..
Bazı ziyaretçileri: “Zehra Anne, kırmamak bir dereceye kadar kolay ama kırılmamak güç…kötü söze nasıl gücenilmez?” dedikleri zaman gülümser “Kızım, Allah bir!” derdi.
"Unutmak, beşerin hem derdi, hem devâsı değil mi?"
Sayfa 50Kitabı okudu
İç kontrolünü kaybeden insanoğlu, kendi zekasının gururu olan icatları ile öyle sarhoş olmuş ve bunlara o mertebe yüz vermiştir ki nihayet yonttuğu puta tapmaktan başka çaresi kalmamıştır.
Beşikle mezar arasındaki kısacık zamanı, bu insan olma ve insanlığa layık bir hayat sürme fırsatını: <<Ben, ben!>> diyerek ziyân edene acınmaz mıydı? İnsanın insan olup, kendisinin de dünyanın da yüzünü güldürecek imkanın eşiğine gelmişken, benlik çengelinde tepe aşağı asılı kalması ne hazindi.
İhtiyarın gence bakarak “dünkü ben” demesi mühim değildi; fakat gencin ihtiyara, nazar edip, onda gelecek günlerini görmesi ve “yarınki ben” diyerek düşünce ve duygularına çeki-düzen vermesi çok mühimdi.
Ne çâre ki şu gökkubbe altında Müslüman - Türk, her zaman yalnız her zaman garip! Hattâ, değil âlem halkı, kendi bile değerinden, dünyâlara sığmayan şânından şerefinden gafil ve habersiz!
Başka milletler kendilerine düzmece tarih hazırlarken Türk, aslan yapılı geçmişini diri diri kefenleyip gömmeğe uğraşıyor.
Sayfa 70
Dünyanın yüzünü güldürenlerin, bu birlik durağına ulaşanlar, Hakk'ı halkta; halkı Hak'da arama ve görme saadetine erenler olduğunu bir bilsek, ah bir bilsek...
Neslimizin, okumuşunda okumamışında eksik olan bir şey vardı. Milli heyecan ve milli gurur.
Aynada kendini görmek ne de kolay. Bir de insanoğluna içini, o bir türlü görmek istemediği ve göremediği içini de gösterecek bir ayna olsa.. Galiba ona da gönül aynası, basîret aynası diyorlar.
İnanmak lazım ki devletin öğretmen sınıfına yapacağı fedakarlık, asla ziyan değildir. Aksine bu, tarlaya atılan tek buğday tanesinin başak olup bire kırk, elli vermesi gibidir.
Söz, yani kâl, ilim veyâ san'ata da süslenip bezenmiş olsa gene de cansız bir heykel gibidir. Hâl ise şekilden de cisimden de mahrum dahî bulunsa insanoğluna sessiz sedâsız çarpan ve ruhları avucu içine alan gözle görülmez mânevî dalgalardır.
Sayfa 180 - Kubbealtı Neşriyatı, İstanbul - 1977