Dikkat spoiler içerir.
Meşhurların yazdığını iddia ettiği kitapları yazan kahramanımız, bir gün bir iş teklifi alır. Eski İngiltere Başbakanı Adam Lang'ın otobiyografini yazacak olan yazar ve arkadaşı McAra, bir vapur gezisinde ölü bulunmuştur ve o kitabı yazacak olan kişidir. İşin içinde ciddi bir miktar para olduğu için ve ilgi çekici bir insan olduğu için teklifi kabul eden yazarımız, Lang'ın yanına gelir. Karısı, sekreteri ve korumaları ile ABD'de yayınevi sahibinin evinde kalan Lang en başta yazarımıza içten görünür ve kitabın kabataslağı ortaya çıkmaya başlar. Ancak sonradan karısı ile tanışmasında yalan söylediği ortaya çıkar. Bu arada McAra'nın belgelerinde bir fotoğraf bulur. Adam hakkında eski bir senatör ABD yararına İngiliz vatandaşlarına işkence iddiası ile dava açar ve işler karışır. Belgelerde kendisi, karısı ve bir adam ile fotoğrafını bulur ve adamla görüşmeye gider. Bu arada hayatı tehlikeye girmiştir. Senatör ile işbirliği yapmaya karar verir. Fotoğraftaki adamın eski bir CIA ajanı olduğunu öğrenir. İşler ciddileşmiştir. Acaba başbakan CIA ajanı mıdır? Bu olayları çözmeye çalışırken karısı ile ilişkiye girer. Ancak en sonunda evde bir bomba patlar ve başbakan ölür. Cenaze töreninde ise yazarımızı bir sürpriz beklemektedir. Hiç beklenmedik bir isimin aslında CIA ajanı olduğunu öğrenecektir. Peki yazdığı kitap ne olmuştur? Bundan sonra ne yapacaktır? Tehlikede midir? Lang'ın itibarı bir gün iade edilecek midir? Keyifle bir solukta okunan bir roman.
