Hayatımı Yaşarken 2
Emma GoldmanHayatımı Yaşarken 2 Sözleri ve Alıntıları
Hayatımı Yaşarken 2 sözleri ve alıntılarını, Hayatımı Yaşarken 2 kitap alıntılarını, Hayatımı Yaşarken 2 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sanki aslını arayan bir gölgeydim.
Tam olarak hissettiğim
...karanlıkta yalnızlığa terk edilen bir insanın duyduğuna benzer bir huzursuzluğun sinsi sinsi içimi kemirmesine bütünüyle engel olamıyordum. Büyülü boşlukta yürüyen bir uyurgezer gibi, bu huzursuzluğu inatla kovalamaya çalışıyordum. Bazen çirkin bir görüntü ya da sert bir komut beni yarı uyanık halde gerçekliğe geri döndürüyordu.
Suç, yanlış yönlendirilmiş enerjiden başka bir şey değildir. Günümüzün bütün kurumları ekonomik, siyasi, toplumsal ve ahlaki kurumlar birlik olup insan enerjisini yanlış kanallara yönlendirdiği sürücü; çoğu insan nefret ettiği şeyler yaparak ve nefret ettiği bir hayatı yaşayarak kendini yabancılaşmış hissettiği sürece suç kaçınılmaz olacaktır; böyle bir durumda tüzüklerdeki yasalar suçu asla yok edemez, ancak artırabilir.
Hoşçakal Emma GOLDMAN !
Bir çocuğun ruhunda gizli olan o sınırsız anlayış, şefkat ve cömertliği henüz hiç kimse keşfedebilmiş değil. Gerçek bir eğitim çabası bu hazineyi gün yüzüne çıkarmak olmalı.
Tanrıtanımazlık gibi konuyu ele almak nazik bir işti, ama nasıl olduysa altından kalktım. Dine bakışımdaki pervasızlık karşısında, ilahiyatçılar şeytan çarpmışa dönmüştü. Fakat konuşmamı bitirdiğim zaman kopan büyük alkış geniş dinleyici kitlesinin onlarla aynı fikirde olmadığının göstergesiydi. Benden sonra söz alan bir haham konuşmasına şu sözlerle başladı: '' Miss Goldman dine karşı konuşmasına rağmen, benim nezdimde en dindar kişidir ''
BANJOİ ! ( Ebediyen )
'' Yaşasın Anarşi '' diye haykırdı Denjiro Kotoku !
Özgürlük için yaşadım ve özgürlük için ölüyorum, hayatımın tek ve vazgeçilmez anlamı özgürlük için....
Bir cehalet çağında yaşadığımıza inanıyorum. Öyle bir cehalet çağı ki, şimdi gerideki karanlık çağlara nasıl bakıyorsak gelecekte dönüp baktığımızda bu çağı da ibretle anacağız.
I want you !!! En az dört çocuk !!! Hadi bakalım
Çünkü doğum kontrolü, savaş sırasında Amerikan halkına '' çoğalın '' çağrısı yapan Başkan W. Wilson'ın politikasıyla tamamen çelişiyordu !!!
'' Herhangi bir bulaşıcı hastalığın var mı? '' diye sordu başgardiyan sertçe. Sağlığıma gösterilen bu beklenmedik ilgiyle biraz şaşırmıştım. Banyo ve soğuk bir şey ihtiyacı dışında hiçbir şikayetimin olmadığı yanıtını verdim.
'' Küstahlığa lüzum yok, ne kastettiğimi çok iyi biliyorsun. '' diye sertçe azarladı beni. '' Ahlaksız kadınların hastalıklarından söz ediyorum. bu hastalıklara yakalananların çoğu buraya gönderilir.''
'' Zührevi hastalıklara yalnızca onlar yakalanmaz, birçok saygıdeğer insanın da bu hastalıklardan mustarip oldukları biliniyor. İffetli olduğumdan değil, bel ki de şanslı olduğum için bu hastalıklara yakalanmadım. ''
Şaşkınlıktan ağzı açık kalmıştı. Öylesine iffetli ve namusluydu ki, pervasızlığım karşısında utanmıştı. Onun bu halini seyretmek bile yeterince keyif vericiydi.
İfade özgürlüğü, başkalarının duymak istemediklerini söyleme özgürlüğü anlamına gelmiyorsa hiçbir şey ifade etmez.