En Yeni Hayvan Deyip de Geçme Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Hayvan Deyip de Geçme sözleri ve alıntılarını, en yeni Hayvan Deyip de Geçme kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bilimsel araştırmalara göre, suçluların yüzde sekseninin çocukluklarında hayvanlara eziyet edenler arasından çıktığı anlaşılmıştır. Öyleyse, topluma yararlı kişiler olarak yetişmeleri için çocuklarımıza hayvan sevmeyi, hayvanlara sevecen davranmayı öğretmeliyiz. Hayvanlara acıyanlar, hayvanları sevenler insanlara da duygulu davranır, güçsüzleri korur, acı çekenlere yardım ederler. Hayvanlara bakan çocuklarda kendine güven, sorumluluk duyguları gelişir."
İnsan olmak da pek öyle kolay bir şey değildir; bu, bütün derslerin sınavlarından en yüksek notları alarak olgunluk diplomasını elde etmekten bile zordur.
Bana göre, hayvan sevgisinin amacı, insan sevgisini sağlamak olmalıdır. Hayvanları, doğayı sevmeyenler, insanları da sevmezler; başka insanları sevmeyenler, gerçekte kendilerini de sevmiyorlardır, kendilerine bile düşman olurlar.
Tıpkı sanat beğenisi, sanat sevgisi gibi, hayvan sevgisi de, ancak ekonomik ve sosyal koşulların belirli bir üst düzeye ulaştığı toplum insanlarında görülür.
Bir okurumuz, bu kitapta topladığımız hayvanlara değgin olaylar bir gazetede yayınlanırken gönderdiği mektubunda, insanlarımızın hayvan sevmediklerini yazıyor ve beni şöyle eleştiriyordu:
«Batının kimi ülke ve insanlarını tanıyan bir yurttaş olarak derim ki, hayvan sevgisi en az olan insanları, hatta hayvana düşman olanları bizim sınırlarımız içinde bulursunuz. En kalabalık kentlerimizde kalburüstü aile çocuklarının bile sokakta buldukları başıboş kedi yavrularına yaptıkları işkenceleri görmüş olacaksınız. Anababalar, çocuklarına hayvanları okşayıp sevmesini öğretmedikleri gibi, sokaklarımızda sürüp giden bu işkence Olaylarını gözleyip, çocukların sadist eğilimlerini önlemezler.
Uzağa ne gidiyoruz. Ankara Hayvanat Bahçesi'ndeki aslanın bir gözü, seyircilerden büinin attığı taşla kör olmuştur. Biz de kedi, köpek harası, çiftliği yoktur. Atlarımız cılızdır, bakımsızdır; onlara sütçü beygiri deriz. Sokaklarımızda kümes hayvanları bacaklarından tutulup başaşağı sarkıtdarak taşınır. Hele zavallı eşeklerin, kötü yapılmış semerler yüzünden sırtları yara içindedir.
Biz, hangi kuruluşumuza, yaptığımız hangi işe dayanarak hayvansever toplum olduğumuzu ileri sürebiliriz?
Kendilerini beslemekte zorluk çekenler, değil hayvanları, komşularını bile tam anlamıyla sevemez.»
Bir de insanlara hiç değer vermeyip, hatta insanlara düşman olup hayvanlara aşırı sevgi besleyenler vardır. Örneğin, birçok romana, filme konu olan kimi naziler, özellikle kimi nazi şefleri aşırı hayvan sevgisi olan kişilerdi. Hiç acımasız, insanları, çocukları ölüme göndermelerinin, fırında yaktırmalarının ardından bir kanaryanın ötüşüyle duygulanıyor, bir kaplumbağayı özenle besliyor, hasta kedi karşısında acınıyor, bir yaralı köpek için ağlayabiliyorlar. Böyle olayları anlatan romanlar, filmler çoktur.