Heidegger ve Üniversite
Kaan H. ÖktenHeidegger ve Üniversite Gönderileri
Heidegger ve Üniversite kitaplarını, Heidegger ve Üniversite sözleri ve alıntılarını, Heidegger ve Üniversite yazarlarını, Heidegger ve Üniversite yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Heidegger, İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden sonra öğretim üyeliğinden uzaklaştırılmış, daha sonra ancak emekli hoca sıfatıyla bazı dersler ve konferanslar vere bilmiştir.
Rektörlükten istifa etmesine sebep olan hadise, Freiburg Üniversitesi’nde açık bulunan iktisat profesörlüğüne kimin atanacağıydı.
Heidegger 30 Kasım 1933’te Tübingen’de Die Universität im nationalsozialis tischen Staat isimli söylevinde (bu, onun Freiburg dışındaki son resmi konuşması olacaktı), rektörlüğe başladığı günlerdeki azim ve heyecanını kaybetmiş bir izlenim
bırakmıştı: “Devrim bitmiş, yerini evrime bırakmıştır,” diyen Heidegger, böylece istifaya giden yola girmiş oluyordu.
Zaten 1933 yılının Kasım ayından itibaren Heidegger’in adı, Nasyonal Sosyalist
çevrelerde geçmemeye başlamıştı. Ott’un
deyişiyle Heidegger, “yeni Reich’m Alman Üniversitesini yönetmek ve kendini devle tinde bilen Alman ulusunun tarihsel-tinsel görevine yönelen iradesini hayata geçirmek iddiasında başarısız olmuştu.”
Sayfa 78Kitabı okudu
Heidegger’in bu radikalizmi, Nasyonal Sosyalizmle bağlantısını çoktan koparmış, kendine özgü bir ontolojik-totaliter ütop
yaya (daha doğrusu bir “distopya”ya) dönüşmüştü.
Heidegger’in amacı, Varlık’ın anlamını ve üniversitenin özünü sorgulayarak, mutlak olarak üniversiteye egemen olmak ve üniversiteyi kendi ulusçu-tinsel tasarımı na uygun biçimde (onun deyişiyle) “harekete geçirmek”ti.
“...Bu görevi devraldığım ilk günden beri amacım, Nasyonal Sosyalist devletin kuvvet ve taleplerinden doğan bilimsel terbiyenin temelden dönüşümü olmuştur. ... Konumu ve yeri ne olursa olsun, tekil birey hiçbir şey değildir. Kendi devleti içindeki ulusumuzun kaderi ise her şeydir.”
10 Mayıs 1933’te tüm Almanya’da gerçekleşen kitap yakma eylemine Freiburg
Üniversitesi önünde izin verip vermediğiyse tartışmalıdır (kendisi, Spiegel dergisine verdiği mülakatta kitap yakma girişimini yasakladığını savunmaktadır).
1933 yılı Mayıs ayı başında NSDAP’ye üye olan Heidegger, partide hiçbir zaman aktif bir görev üstlenmemişse de, Nazi Almanyası’nın yok olduğu 1945’e dek parti üyeliğinden istifa etmemiş, parti aidatını düzenli olarak ödemiştir.
Savaş sonrasında Freiburg kenti silahtan arındırılmış bölge içinde bulunduğundan,
bu “spor kampı”, Freiburg’a elli kilometre uzaklıktaki Löffingen yakınlarındaki Ba- ar’da kurulmuş, 1933 yılı Ağustos ve Ekim aylarında üçer haftalık kamplar halinde ve her seferinde üçer yüz üniversite öğrencisi Reichswehr (Reich Silahlı Kuvvetleri), SA
ve SS mensupları önderliğinde “savunma (asker) teknikleri” dalında eğitim görmüş
lerdi.
Sayfa 66Kitabı okudu
Heidegger göreve gelişinden hemen sonra, rektörlük konuşmasında da belirttiği “savunma (askerlik) görevi”ni yerine getirmek amacıyla bir “Savunma Spor Kampı” (Wehrsportlager) kurdurmuştu.
“Yunanlılar bilginin ne olduğunu, onun doğru zemininin ve emniyetli izleğinin hangisi olduğu sorusunu ancak üç
yüz yılda sorabildiyseler, bizler hiçbir hakla Alman üniversitesinin özünü aydınlatmanın ve açmlamamn şimdiki ya da bundan sonraki öğretim yılında gerçekleşeceğini bekleyemeyiz. “
Nasyonal Sosyalist “eğitim devrimi”yle yeni bir üniter yapıya kavuşan okullarda
klasik özerklik kavramını ortadan kaldıran Nazilerin hazırladığı yeni Yüksek Öğ retim Kanunu doğrultusunda, öğrencilerin ulusal ve ülkücü bir zihniyet içinde militarist esaslarla talim ve terbiye edilmesi öngörülüyordu. Heidegger bu yeni öğretim kanununu kesinlikle destekliyordu: “Alman üniversite öğrencisinin özgürlük
kavramı, şimdi yeniden kendi hakikatine ulaştırılmaktadır”
Bilimi felsefeye, düşünceyi de Antik Yu-
nan’a bağlayan Heidegger, bu noktadan
itibaren Antik Yunan’da bilimi ve onun temelini ya da özünü ele almaya başlar.