Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dünya’daki Yaşamın Mucizesi

Her Şeyin Nedeni

John Gribbin

Her Şeyin Nedeni Sözleri ve Alıntıları

Her Şeyin Nedeni sözleri ve alıntılarını, Her Şeyin Nedeni kitap alıntılarını, Her Şeyin Nedeni en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz sadece, diğer kuyruksuz maymunlarla aynı şekilde evrim geçiren, Afrika insansılarının bir çesidiyiz.
Sayfa 225 - Alfa | BilimKitabı okudu
Biyokimyanın en temel seviyesinde, vücudunuzdaki tüm hücreler (ve Dünya üzerindeki geri kalan tüm canlı hücreler) "primitif" bakteri hücreleriyle temelde aynı şekilde işler; bugün Dünya üzerinde var olan bütün yaşamın tek bir atadan evrildiğine dair güçlü bir kanıttır bu. Însanın en önemli ayırt edici özelliği olan beyinlerimiz, büyük ve etkileyici olmalarına rağmen temelde primitif balıkların beyinleriyle aynı yapidadır, bu da bu yapının en az 500 milyon yıl önce evrimleşmiş olduğunu gösterir. Ayrıca her bir uzantıda beş el ya da ayak parmağının bulunduğu pentadaktil (beş parmakh) uzuv yapısı Grönland'da 370 milyon yıllık kayaçlarda bulunan fosilleşmiş balık kalıntılarında görülebilir.
Sayfa 193 - Alfa | BilimKitabı okudu
Reklam
Dünya'nın nihai kaderi Güneş ömrünün sonuna yaklaşıp bir kırmızı dev olma yolunda şişerken yanıp kül olmaktır. Bunun tam olarak ne zaman gerçekleşeceği bir tahmin konusu. Güneş yaşlandıkça kütlesi uzaya kaçtığı için kütle kaybeder; bu yüzden kütleçekim etkisi zayıflayacak ve Dünya'nın yörüngesi (diğer tüm gezegenlerin yörüngeleriyle birlikte) genişleyerek belki de kaçınılmaz olanı geciktirecektir. Fakat yaşlanan Güneş'in genişlemiş atmosferindeki seyrek gaz sürtünmeyle Dünya'yı sürükleyecek ve muhtemelen Dünya'nın aynı yörüngede kalarak Güneş'in kendisini yutmasını beklemesinden daha kısa süre içinde onu spiraller çizerek kaçınılmaz sonuna doğru itecektir. Her iki durumda da son çok kabaca 5 milyar yıl sonra, Güneş bir Anakol Yıldızı olarak aşağı yukarı yarı ömrünü tamamladığında gelecek.
Sayfa 237Kitabı okudu
St. Petersburg'daki Pulkovo Gözlemevinden Vadim Bobylev, Hiparcos adında bir Avrupa uydusundan gelen verileri analiz ederken Gliese 710 olarak bilinen yakın bir yıldızın Güneş Sistemimizle çarpışma rotasında olduğunu keşfetti. Gliese 710 güneşimizin yaklaşık olarak yarısı kadar kütleye sahip ve şu anda Yılan takımyıldızı yönünde bizden aşağı yukarı 63 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor. Bize doğru kabaca saatte 50 bin km hızla yaklaşıyor ve kaderinde, Güneş Sisteminin sınırlarında bulunan Oort kuyrukluyıldız bulutundan bir buçuk milyon yıl içinde geçmek var; hatta Güneş'e Kuiper Kuşağı kadar yaklaşabilir. Bu yakın temas sonucu Oort Bulutunun dağılması, iç Güneş Sistemine Geç Dönem Ağır Bombardımandan beri görülmemiş bir ölçekte enkaz yağmasına neden olur. Eğer Gliese 710'un kendi kuyrukluyıldız bulutu varsa (böyle olması olası görünüyor), bombardıman çok daha yoğun olacak. Şüphesiz, bu Dünya'daki tüm yaşamın yok olmasıyla sonuçlanacak ve gezegenimizi, Ay'ın oluşumundan hemen sonra bulunduğu duruma geri götürecek. İşte bu, Dünya'nın bir teknolojik medeniyete asla sahip olmama durumuna ne kadar yaklaştığını gösteriyor; neredeyse 4 milyar yıllık evrimin ardından, bir milyon yıl.
Sayfa 240Kitabı okudu
Fakat Dünya'daki yaşama yönelen tehditlerin kuyrukluyıldız bileşenleriyle bir ilgisi yoktur. Eğer başınıza bir tonluk bir buz parçası çarparsa, bir tonluk kaya parçası çarptığında vereceği kadar zarar verir. Dünya'ya saniyede 50 km hızla çarpan 10 km çapındaki bir buz ve kaya kitlesi yüz milyon megaton TNT patlamasıyla eş değerde enerji açığa çıkarırdı: İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda Hiroşima'ya atılan atom bombasında açığa çıkan enerjinin 5 bin milyon katından fazla. Bu, dinozorların ortadan kalktığı dönemde gerçekleşen küresel çevre yıkımını fazlasıyla açıklıyor. Dünya'nın ve diğer gezegenlerin yüzeyindeki eski kraterlerin izlerini sayarak ve kuyrukluyıldızlar ile asteroitlerin yörüngeleri hakkındaki bilgilerimize dayanarak, gökbilimciler bunun gibi bir çarpışmanın Dünya'da kabaca yüz milyon yılda bir meydana geldiğini tahmin ediyorlar. Dinozorların kaderinin de gösterdiği gibi bu, böyle bir felaket hayatta kalabilenlerin yayılması ve çeşitlenmesi için -varlığımızın kanıtladığı gibi yeni fırsatlar doğurabilse de Dünya üzerindeki yaşamın evrimi için ciddi sorunlar teşkil eder. Yine de öyle görünüyor ki eğer çarpışmalar daha sık olsaydı, zekânın yıkımlar arasındaki kesintilerde evrimleşmeye zamanı olmayacaktı. Ve muhtemelen söz konusu çarpışmalar galaktik merkeze bizden daha yakın olan yıldızların yörüngelerinde bulunan gezegenlerde çok daha yaygın görülüyor.
Sayfa 100Kitabı okudu
Güneş'in yaklaşık 250 katı kütleye sahip bir yıldız öldüğünde, dış katmanlarının büyük bir patlamayla fırlamasına rağmen maddenin çoğu çöker ve Güneş'in yüz katından daha fazla kütleye sahip bir kara delik oluşturur. İlk yıldızlar o zamanlarda evrendeki maddenin en yoğun olduğu yerlerde oluşmuş olmalıdır, bu yüzden bu kara deliklerin çoğu birbirine yakınlaşırdı ve çok daha büyük nesneler oluşturmak için birleşirdi. Samanyolu'nun kendisi de dahil olmak üzere bizimki gibi bütün galaksilerin kalbinde süper-kütleli kara deliklerin olduğuna dair zengin bulgular var.
Reklam
Galaksinin iç bölgeleri bol miktarda metale sahiptir ama yaşam için tehlike arz eder, buna karşın ince diskin dış bölgeleri daha güvenli ancak metal fakiridir ve Dünya benzeri gezegenleri barındırmaları olasılık dışıdır. Aralarında ise yaşam için mükemmel olan bir Goldilocks bölgesi (GHZ) bulunur. Güneş Sistemi o bölgenin merkezinin hemen yanına kurulu. Samanyolu'nda yaşam için özellikle elverişli bir yerde yaşıyoruz. Aynı zamanda Samanyolu'nda yaşam için özellikle elverişli bir zamanda yaşamaktayız. Yaklaşık 5 milyar yıl öncesine kadar, metal yoksunluğundan başka yıldız doğuşu hareketleri ve yıldız ölümüyle bağlantılı süpernovalar da yaşamı tehlikeye sokardı. Zekânın Dünya üzerinde evrimleşmesi bu 5 milyar yılın neredeyse tamamını aldı ve eğer (hem de çok büyük bir eğer!) bu tipikse, herhangi başka bir düşünceyi bir yana bırakırsak, galaksimizdeki zeki medeniyetlerin ilki olamasak da ilklerinden biri olabiliriz. Gerçekten de Samanyolu'ndaki yerimizle ilgili hem zaman hem de mekân açısından özel bir şey var.
Sayfa 101Kitabı okudu
Drake Denklemi, 1950'lerin sonuna doğru ilk yapay Dünya uydularının fırlatılmasıyla beliren uzay heyecanının bir sonucuydu. O zamanlar Frank Drake, Virginia'daki Green Bank radyo gözlemevinde çalışıyordu ve yalnızca başka akıllı medeniyetlerin bulunma olasılığıyla değil, onlarla radyo teleskoplar kullanarak iletişim kurma ihtimalleriyle
Dünya üzerindeki yaşamın hikâyesi aynı zamanda Dünya üzerindeki ölümün hikayesidir.
"Kozmos'ta yaşam olasılığıyla ilgili herhangi bir şey bilmemizin hiçbir yolu olmadığı kanısındayım. Her yerde olabilir veya biz yalnız olabiliriz.
147 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.