En Beğenilen Het Dagboek Van Anne Frank - Het achterhuis Gönderileri
En Beğenilen Het Dagboek Van Anne Frank - Het achterhuis kitaplarını, en beğenilen Het Dagboek Van Anne Frank - Het achterhuis sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Het Dagboek Van Anne Frank - Het achterhuis yazarlarını, en beğenilen Het Dagboek Van Anne Frank - Het achterhuis yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mijn werk, mijn hoop, mijn liefde, mijn moed, dat alles houdt mij rechtop en maakt me goed!
İşim, umudum, sevgim, cesaretim, bütün bunlar benim dimdik ayakta durmamı sağlıyor ve beni iyi yapıyor!
Een mens kan eenzaam zijn ondanks de liefde van velen, want voor niemand is hij toch de ‘liefste’.
Bir insan birçok kişi tarafından sevilse de, bir kişi için 'en çok sevdiği kişi' olmadığı sürece yine de yalnız olabilir.
Er is nu eenmaal in de mensen een drang tot vernielen, een drang tot doodslaan, tot vermoorden en razend zijn.
İnsanların içinde yıkma dürtüsü var; öldürmek, katletme ve öfkeli olmak var.
Met schrijven word ik alles kwijt, m’n verdriet verdwijnt, m’n moed herleeft! Maar, en dat is de grote vraag, zal ik ooit nog iets groots kunnen schrijven? Ik hoop het, o ik hoop het zo, want in schrijven kan ik alles vastleggen, m’n gedachten, m’n idealen en m’n fantasieën.
Elime kalemi alınca hiçbir şey gözümde değil, üzüntülerim siliniyor, cesaretim artıyor. Ama bakalım gerçekten değerli bir şeyler yazabilecek miyim? Umudum var. Niye mi? Yazarken düşüncelerimi, düşlerimi, yaşadığım, istediğim şeyleri gözümün önünde canlandırabiliyorum.
Laat het einde komen, al is het hard, dan weten we tenminste of we uiteindelijk zullen overwinnen of ten onder gaan.
Son gelsin artık, zalim olsa da gelsin, en azından kazanan mı kaybeden mi olduğumuzu biliriz.
We kijken allen naar beneden waar de mensen tegen elkaar vechten, we kijken allen naar boven waar het rustig en mooi is en onderwijl zijn wij afgesneden door die duistere massa, die ons niet naar beneden en niet naar boven laat gaan, maar die voor ons staat als een ondoordringbare muur, die ons verpletteren wil, maar nog niet kan. Ik kan niets anders doen dan roepen en smeken.
Aşağı bakıyoruz, herkes birbirini yiyor sonra başımızı kaldırıyoruz. Yukarıda her şey öylesine sakin, huzur dolu ki. Bu arada bizler yukarı çıkmamıza engel olan karanlık bir ağla sarılmışız, önümüz de kurşun işlemez bir duvar. Üstümüze geliyor. Yıkıldı yıkılacak, yıkılmadı daha ama yıkılacak. Elimden gelen ağlayıp yakarmak.
Ondanks alles, ondanks theorieën en moeiten, mis ik elke dag en elk uur de moeder die me begrijpt. En daarom ook denk ik bij alles wat ik doe en wat ik schrijf, dat ik later voor mijn kinderen de mams wil zijn die ik me voorstel. De mams, die niet alles zo ernstig opvat wat zo gezegd wordt en wel ernstig opvat, wat van me komt.
Her şeye, bütün fikirlere ve uğraşa rağmen her gün ve her saat beni anlayabilecek bir annenin özlemini çekiyorum. Bu yüzden de hep ileride doğacak çocuklarıma kendim için istediğim gibi iyi bir anne, olmayı da düşünüyorum. Herkesi gereğinden fazla ciddiye almayan ama beni ciddiye alan bir anne.