Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hevesi Kirpiğinde

Polat Özlüoğlu

En Eski Hevesi Kirpiğinde Gönderileri

En Eski Hevesi Kirpiğinde kitaplarını, en eski Hevesi Kirpiğinde sözleri ve alıntılarını, en eski Hevesi Kirpiğinde yazarlarını, en eski Hevesi Kirpiğinde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
112 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İç burkan, yer yer beni karamsarlığı ve üsluptan dolayı sıkıntıya sokan bir çok öykünün bulunduğu bir kitaptı. Acıyla dolu olması okumamı biraz zorlaştırsa da gerçeklerin acı olduğu gerçeğini yüzüme yüzüme vurdu açıkçası.
Hevesi Kirpiğinde
Hevesi KirpiğindePolat Özlüoğlu · Notabene Yayınları · 201750 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
İçimde atamadığım bir çığlık ile okudum, ağlayamadan, derin nefes almaya çalışıp alamayarak okudum... Ne çok ölüyoruz, ne çok diye diye... Çok zarif bir anlatım ile çok çarpıcı kısa hikayelerin yer aldığı güzel bir kitaptı. Kesinlikle tavsiye ederim. Keyifli okumalar
Hevesi Kirpiğinde
Hevesi KirpiğindePolat Özlüoğlu · Notabene Yayınları · 201750 okunma
Reklam
“Etraf vızır vızır geçen arabalar, otobüsler, karınca gibi oradan oraya koşturan insanlarla doluydu. Bir şehrin bu kadar kalabalık, gürültülü, yabancı olabileceğini hayal bile etmemişti. Herkesin bir acelesi, herkesin bir bakar körlüğü vardı. Başı döndü kalabalıktan. Nasıl bir memleketti burası? Kimse durmuyor, durup da önüne ardına bakmıyordu. Başını kaldırdı yukarı baktı İrecep. Gökyüzünü arandı. Ne bir parça bulut ne güneş vardı tepede. Gökyüzü upuzun kara kristal betonlardan, camlardan, demir çelik yığınından binalardan, evlerden görünmüyordu bile.”
Sayfa 29
“Ayağı toprağa taşa basmadan nasıl yaşıyordu bunca insan? Bir avuç ot, bir parça toprak arandı gözleri ama yok, inan olsun göremedi. Nasıl nefes alıyordu insanlar bir ağaca dokunmadan, bir çiçeği koklamadan, bir kuşa kulak vermeden? Ne menem bir yerdi bu büyük şehir dedikleri.”
Sayfa 29
“Caddeler o kadar geniş, meydanlar o kadar büyük, yollar uzun mu uzundu ama yine de sığışamıyordu hiç kimse, hiçbir şey. Herkes birbirini ezecekti neredeyse. Sanki bir meydan savaşı vardı caddede araçlarla insanlar arasında. Her daim devinen, devindikçe büyüyen bir karmaşa.”
Sayfa 29
“İçim koca bir kara delik. Kendi içimde kayboluyorum.”
Sayfa 52
Reklam
“Müzik her zaman en iyi dostu olmuştu, yalnızlığının ilacı.”
Sayfa 92
“Hiçbir şeyin tedavisi yoktu ki. Aşkın, ölümün, yalnızlığın, yaşlılığın da tedavisi yoktu.”
Sayfa 94
Bazen gelincikler kusuyorduk ölürken, tabutumuzun üstünde bir peruğun yanına sıkışıyordu al yazmalar, çocukluk canavarlarımıza yem oluyorduk herkesin gözü önünde
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.