Hey Gidi Günler Hey
Samiha AyverdiHey Gidi Günler Hey Sözleri ve Alıntıları
Hey Gidi Günler Hey sözleri ve alıntılarını, Hey Gidi Günler Hey kitap alıntılarını, Hey Gidi Günler Hey en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
sefertası gibi üst üste sıralanmış apartman daireleri
Sayfa 105Kitabı okudu
Fetihten sonra akşemseddin padişahın kendisine vermiş olduğu malın ve mülkün hepsini vakfederek gizlice Göynük’e gidiverdi
20. asrın idraki bu 15. yüzyıl hükümdarının insani ve medeni seviyesine asla yükselememiştir
Sayfa 28Kitabı okudu
Birinci cihan harbinden sonra Şark vilayetlerimizde kadın
çoluk çocuk demeden Türk kanı döken ermeni çetelerinin zulüm
işkence
ve şenaatlerini
bir yolunu bulup canlarını kurtaranlardan dinlediğimizi bütün canlılığıyla hala duyar gibiyim
rustan görmediğimiz zulmü ermenilerden gördük, diyen bir bağrıyanık vatandaşın sesini biz duyduğumuz halde batının haçla tıkalı kulakları işitmiyor
Sayfa 42Kitabı okudu
Aslında beddua kötü ve saygısızca bir alışkanlıktı
öyle ki kötülük yapanın nasıl olsa cezasını bulacağı kaçınılmaz bir ilahi kanundu
bunu bilenin Cenabı Hakk’ın vereceği cezayı beğenmeyip “bu adama şu kötülüğü, bu cezayı ver!” demesi Hakk’a karşı saygısızlık değil de neydi
“sen salla başını Allah bilir işini” diyen ne doğru söylemişti
Sayfa 178Kitabı okudu
İkinci sultan Bayezid‘in tahtını oğlu Şehzade Ahmet’e bırakacağını duyan Şehzade Selim bu karardan hoşlanmayarak yaptığı mücadelede kardeşine mağlup olunca kırım’a ilticaya mecbur kalmıştır
bunun üzerine Şehzade Ahmet kırım hanı’na Şehzade Selim’e yardım etmediği takdirde, padişah olunca dokuz kalesi ile beraber kefe vilayetini kırım’a terk edeceğini vaad etmişti
kırım hanı mengli giray’ın oğlu Mehmet giray ise önceleri Şehzade Selim’in Osmanlı tahtına oturacağı hakkında pek ümit beslemediği halde,
sonunda buna aklı kesince,
Şehzade Ahmet’in vaadinden kuvvet alarak bir fırsat bulup Şehzade Selim’e:
“sultanım ihtimal ki yakında tahta çıkarsın o zaman kefe vilayetini bize terk eder misin?”
dediğinde Şehzade Selim: “hükümdarlar vilayet zaptederler, ama vilayet bahşetmezler,
size istediğiniz kadar altın ve gümüş vereyim
lakin benden memleket istemeyin” cevabını vermişti
Sayfa 12Kitabı okudu
Belki bundan sonra bir Leonardo Davinci ve bir mimar sinan yetişmeyecektir
ama estetikten kopmuş mimaride yüz katlı çelik ve beton binaları yükselten mimarların adları asla dahi mimarlar serisi içinde yer almayacaktır
Sayfa 126Kitabı okudu
Türk, aklının ve gönlünün takılıp kaldığı ülkelerin hasretini çekerken nasıl olur da onları unutabilir?
işte gene İstanbul’un yanı başındaki Belgrad ormanları...
şehri kucaklayan bu ormanı isim bulamamış gibi Belgrad adı ile çağırmak ne kadar manidar...
Sayfa 14Kitabı okudu
Birisinin sana karşı vefasızlığını veya nankörlüğünü ayıpladığın vakit kendine kızmalısın
zira iyilik ettiğin adamın sadakat göstereceğine bel bağladınsa hata etmişsin
madem ki insanlara iyilik etmişsin daha ne istiyorsun yapmış olduğun uygun hareket sana yetmiyor mu?
Sayfa 208Kitabı okudu
Bir iman ve medeniyet krizi geçiren dünya, teknik yarışında başarılı olurken insanı unutmuş bulunuyor.
Sayfa 194Kitabı okudu
Bir devletin toprakları üzerinde cereyan eden savaşlardaki zafer ve hezimeti gözler görür, kulaklar duyar, tarihler yazarlarsa da bir milletin manevi değerleri üstündeki tahribatı görmek için ancak basar-ı basiret gerekir. Bu babtaki gafletimizin acısını asırlardır çekmekte bulunduğumuzu bilmem nasıl inkar edebiliriz.
Sayfa 86Kitabı okudu
osman bey, yalnız bana değil, herkese hediye vermekten hoşlanan bir eski zaman adamı idi
nitekim yaptığı tığlardan da uygun gördüğü kimselere: “vesile-i rahmet kızım” diye dağıtırdı
dipnot: vesile-i rahmet: ölen bir kimsenin arkasından iyilikle bahsetmek için sebep
Sayfa 69Kitabı okudu
Dikkat edecek olursak, tarih boyunca kitleler kendi hakikatleri etrafında olgunlaşmış iktidarlara kavuşuncaya kadar, acılar ve ızdıraplar çekmekten kurtulamamışlardır.
Sayfa 259Kitabı okudu
Balkan Harbi sırasında İstanbul'a akan muhacir kafileleri onların neslinde öylesine menfi bir imaj meydana getirmiş olmalı ki soğuk kış günleri camilerde yer gösterilen bu diyar gariplerine bir nazar-ı merhamet dahi fırlatmadan "Bitli muhacirlerin, sümüklü çocukların etrafı kirletmelerine kim izin vermişse cezalandırılmalı. Sanki İstanbul'dan başka gidecek yer kalmamış gibi buraya doluştular. Şu muhabere bir bitse de hep yerli yerine dönseler, etrafımız da onlardan temizlense" diyorlardı.
Sayfa 83
Sömürgesi Cezayir’de canlı insan bırakmamacasına kan döken Fransa
10.000 Polonyalı subayı katin ormanlarına gömen Rusya
keza macar milli gururunu kanla boğan Sovyet vahşeti
Amerika’nın Vietnam faciaları
Nazi Almanyası’nın Musevi cemaatine reva gördüğü zülüm ve şeneat
“En iyi Kızılderili ölü kızılderilidir” atasözünün sahibi olan Amerikalıların Kızılderililerin topraklarına,
altın ve gümüşlerine sahip olmak için yaptıkları zulüm
Ermenilerin birinci cihan harbi’nde Türklere tatbik ettikleri kıyım
hep batının görmezlikten geldiği gerçekler değil de ya nedir?
Sayfa 38Kitabı okudu