En Eski Hiç kitaplarını, en eski Hiç sözleri ve alıntılarını, en eski Hiç yazarlarını, en eski Hiç yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ali Lidar kitabından ismini gördüğüm Suat Derviş. Kadın duygularının derinliğine ine bilen yazar gibi anlatmıştı onu. Az bile söylemiş. Eseri okumaya başlarken yarıya kadar vasat bir aşk hikayesi olduğunu sanmıştım, hatta ilerlemiyordu. 70-80ci sayfa sonrası kitaba kitlendim. O kadar derinlemesine hissettim ki duyguları- yaşanmışlıklarımla birebir aynı olan bazı şeyler vardı- kopamadım kitaptan. Okudukça sarsıldım, tekrar o anlara döndüm, kitabın içine girdim.. Ağlattı ya.. bir kitap insanı nasıl bu denli sarsa ve ağlata bilir diye düşünürdüm, şahit oldum. Kadınların duyguları onları kocaman bir boşluğa iter.. hele ki travma yaşamışlarsa.. bunu insanlar, özellikle erkekler maalesef ki anlamaz.. Kadın kendi kendini bir şekil onarmaya çalışır doğru ve ya yanlış.. yoksa ölmelidir. Zira duygular katlanılmazdır. Yalnızlık gibi..
"Hayatta hakiki ve devamlı hiçbir şey yoktur. Her şey bir sabun köpüğü gibidir. Solmaya, ölmeye, yok olmaya mahkûmdur. Sabun köpükleri... sabun köpüklerinden ufaklı büyüklü balonlar olur. Bunlar ışıltılarıyla, pırıltılarıyla, renkleriyle gözleri oyalayan ve sanki her biri birer âlemmiş vehmini veren balonlar, fakat siz onları beğenirseniz, onları tutmak isterseniz ne olur? Parmaklarınız birbirine vurur ve ortada hiçbir şey kalmadığını görürsünüz. İşte, hayat da böyledir. İçinden bin küçük balon çıkan bir sabun köpüğü."
"Yirminci medeniyet asrı her şeyi, ölümü olduğu gibi, hayatı da para ile mübadele ediyor. Eğer paran yoksa Pastörler dünyaya gelmiş gitmiş, sana ne? Roketli tayyareler icat edilmiş, sana ne?"