Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hinduizm ve Budizm

Ananda K. Coomaraswamy

Öne Çıkan Hinduizm ve Budizm Gönderileri

Öne Çıkan Hinduizm ve Budizm kitaplarını, öne çıkan Hinduizm ve Budizm sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Hinduizm ve Budizm yazarlarını, öne çıkan Hinduizm ve Budizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendini mahkum eden kimseyi kurtaracak olan yine kendisidir.
Sonuç olarak; kötü olarak yapılan amellerin tümünün faili "biziz" ve gerçekte bu işler yerine getirilmemiştir. Oysa, etki­ li bir şekilde düzgün olarak yapılmış olan amellerin tümünün faili Tanrı' dır. Aynı şekilde kendi tecrübemizden de bir örnek verecek olursak; ayakta du­ramayan bir masa yaptıysam bu benim bir marangoz olmadığım ve yaptığı­mın da gerçek bir masa olmadığını gösterir. Oysa, gerçek bir masa yapar­sam, bu bir insan olarak benim tarafımdan değil de bir "sanat" tarafından masa yapılmıştır. Buradaki "Ben", sadece etkin bir sebepten ibarettir.
Reklam
"Çok iken bir oluveriyorum, nasıl ki daha önce çok idim ve bir oldum ise. Görünerek veya görünmeyerek bir duvar veya bir dağın içinden havanın içinden geçer gibi geçebilirim; toprağın içine dalabilir veya bir su gibi içinden çıkabilirim; Suların üstünde sert toprak üstünde yürür gibi yürürüm; havada bir kuş gibi hareket ede­bilirim; ellerimle güneşe dokunabilirim; bedenimde Brahma'nın alemine ulaşacak kadar güce sahibim."
Sayfa 106 - BudaKitabı okudu
Buda, muşahedenin (dhyiina) dört metebesini, "Aryen Patika"ya teka­bül eden ve Mutlak Bilgi'ye, Mutlak Uyanıklığa ve Nirvana'ya gö­türen imkanlar olan kuvvet (iddhipiida) yolları olarak tasvir eder. Ne zaman ki şakird, bu müşahede mertebelerinin tamamına hakim olur, öyle ki birinden diğerine istediği gibi geçebiliyor ve aynı şekilde onların ulaştırdığı bu huzura veya senteze (samiidhi) hükmedebiliyor ise işte bu bir olma halinden (eko' vadhibhiiva) kurtulmuş olan Arhat, bir anda mutlak bilgi sahibi ve mutlak güç sahibi olur.
Sayfa 105Kitabı okudu
Biz, bizzat kutsal me­tinlerin kendi iç mantıklarının da zorlamasıyla Agnendra'nın, Buda'nın, Krişna'nın, Musa'nın ve Mesih'in doğumunun ebedi olan bir ve aynı "nüzul" (iniş) olduğunu kabul etmek zorunda­yız. Aynı şekilde istisnasız bütün Kutsal Metinler'in bizden açık­ ça kendi Zat'ımızı tanımamızı ve bununla beraber bizim Zatımız olmayıp da yanlışlıkla "zat" dediğimiz şeyi de bilmemizi istediği­ni kabul etmeliyiz. Ayrıca Kutsal Metinler bizim ne isek o olma­mızı sağlayan Yol'un, bizden kendi varlık bilincimizi ve kendi varlığımızı bizim olmadığımız şey ile yanlışlıkla özdeşleştiren herşeyin kökünü kazımamızı ister. Aksine, "ben düşünüyorum" ve "ben yapıyorum" derken bizim sadece öyle olduğumuzu dü­şündüğümüzü bilmemizi ister. "Saf' olmak (Shuddha), kendi Zat'ımızı ona ilişen bütün fiziki, psişik, cismani ve zihni her şey­den ayırmaktır. Kendi Zatı'mızı bunlardan herhangi biriyle öz­ deşleştirmek, hırsa dayalı her türlü yanılgının en kötüsü ve halen "bir kimse" olarak varlığını devam ettiren hiç kimsenin kurtulu­şa eremediği "kendi" ızdıraplarımız ve "kendi" ölümlülüğümüzün yegane sebebidir.
Sayfa 111Kitabı okudu
Bu hikayeyi anlatmaya geçmeden önce, Bodhisatva ile Buda sıfatları arasında yapılan tefrikin gerekçesini açıklamamız gereki­yor. Bodhisatva, "uyanmakta olan bir varlık" veya "uyanık tabiat­lı" olandır; Buda ise "uyanmış" olan, "Mutlak Uyanıklık"tır. Bod­hisatva, dogmatik olarak bir Buda'nın "mutlak uyanıklığı" için aşkın bilgileri ve erdemleri fiiliyata koymakla muttasıf olan, kö­ken itibariyle ölümlü bir varlıktır. "Tarihsel Buda" olan Gautama Sidharta, "mutlak uyanıklığa" ulaşana kadar kendisi bizzat bir Bodhisatva'dır. Bunun dışında, bir Buda'nın her bir ilahi doğuş silsilesinde yeniden doğduğu söylenir. Gautama Sidharta ise, bu nebevi enkarnasyon silsilele­rinin yedincisi idi ve onu takip edecek olan Maitreya şu anda gökte bir Bodhisatva'dır. Bunun dışında başka Bodhisatvalar da vardır. Mesela, Avalokiteşvara gibi. Bunlar, potansiyel olarak bi­rer Buda'dırlar. Ancak bunlar, en son filize kadar herşey kurtulu­şa ermeden Buda hallerine girmeyeceklerine dair and içmişlerdir.
Reklam
Bu dünyada, yeniden doğuş gerektiren hiçbir dönüş yoktur.
Blake de ayni şeyi söyler: "insan, ekilmiş ve çapalanmış bir bahçe gibi doğar." Karakter, bizim atalarımızdan miras aldığımız her şeydir; Güneş bizim gerçek Babamız'dır.
Söylendiğine göre, kamil hale gelen zat, Güneş'in bir ışını haline gelir. Bu durumda istediği gibi yukarıdan aşağı alemlere iner, istediği şekli alır, istediğini yer.
Açıkça ifade edilmektedir ki "O'na ne kurbanlarla ne de birtakım fiillerle ulaşabiliriz"
150 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.