Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hint Dini Tarihine Giriş

D. S. Sarma

Hint Dini Tarihine Giriş Gönderileri

Hint Dini Tarihine Giriş kitaplarını, Hint Dini Tarihine Giriş sözleri ve alıntılarını, Hint Dini Tarihine Giriş yazarlarını, Hint Dini Tarihine Giriş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Buda'nın öğretisi, yeni bir vurguyla Upanişadlar düşüncesinin yalnızca yeni bir ifadesinden ibaretti. Upanişadları doğuran ruh, Budizm'in de hayat kaynağıydı. Buda'nın dini, Upanişadlar ve bir çok özgür düşünen mezhepler gibi başlangıçta Ortodoks inanç cemaati içinde doğdu ve gelişti.
%45 (50/110)
·
Puan vermedi
Kitapta çok fazla yabancı isimlerin var olması canımı sıktı. Okurken konular arasında bağlantı kurmakta zorlandım diyebilirim. Konsantrasyonunuzu kaybetmek istemiyorsanız bu kitabı okumanızı tavsiye etmem.
Hint Dini Tarihine Giriş
Hint Dini Tarihine GirişD. S. Sarma · Ataç Yayınları · 200511 okunma
Reklam
"İfade Edilemeyeni aklına koyanların sıkıntıları daha büyüktür, zira ifade Edilmemiş'in hedefine ulaşmak bedenlenmiş için zordur. Ancak bütün arnellerini benim için kutsayanlar ve beni kendilerinin en aziz şeyi olarak kabul edenleri, bana meditasyon yapanları, bana bütün kalbiyle ibadet edenleri, işte onları ey Arjuna, yakında ölümden, ölümlü hayat okyanusundan, beni akıllarına, koymalarından bile kurtaracağım".
Gerçekten de, Tanrı'nın kast, sınıf ya da kültür farkı olmaksızın herkes için ulaşılabilir olduğu ve kendini teslim eden her erkek ve kadının kurtuluşu elde edebileceği, Al varlar öğretisinin en karakteristik özelliğidir.
Upanişadların'ın dediği gibi: "Brahmanı bilen, Brahman olur''.
Meşhur Upanişadik "Sen o sun, Ben Brahmanım" cümlelerin gösterdiği gibi insandaki ruh, Yüce Ruh'la özdeştir. Bütün günahlarımız ve çektiklerimiz bu özdeşliği anlamamamız sebebiyledir.
Sayfa 70 - Şankara'nın AdvaitasıKitabı okudu
Reklam
Hind'in üçüncü büyük dini olan Şaktizm'e mensup olanlar. Şaktizm'e göre, kainatı yaratan ilk cevher hem erkek, hem dişidir. Şakti, Tanrı'nın adeta maddeleşen ve kendi dışında bir varlık kazanan yaratıcı gücüdür. Zamanla, Tanrı silikleşir; Şakti ön plana çıkar. Tanrı ezeli uykusundadır. Harakete geçen, yaratan: Şakti. Onun için Tanrıya değil, Şakti'ye yalvarılır.
Bir kimsenin, ruhi statüsü etik açıdan belirlenebilir, ritüel açıdan değil. Bu statü, ahlaki saflık ölçütleriyle değerlendirilir, törensel saflığın ölçütleriyle değil. Keza Gita' daki yajna da, ne hayvanİ kurbanlar ne de yalnızca maddi nesne kurbanını değil, bir kurban ruhunun harekete geçirdiği bütün insa- ni .eylemler anlamına gelir. Kendine hakim olma tarzı, bir kurbandır; tarafsız bir ilmi hayat bir kurbandır. Hatta, zihnin saflaştırılması amacıyla nefes kontrolündeki basit bir egzersiz bile kendi tarzında bir kurbandır.
Islanmadan suyun üzerinde duran bir lotus yaprağı gibi, dünyacı olmaksızın bu dünyada yaşamayı öğrenmeliyiz.
Upanişadlar'da Mutlak yalnızca aşkın değil, fakat aynı zamanda her yerde hazır ve nazır bir varlık olarak tanımlanır. Bütün yaratılmış varlıklar, yalnızca O'nun kısmi tezahürleridir. Bütün insanlar doğal olarak/yaratılıştan tanrısaldırlar. İnsandaki tanrısallık, kendisini evrenin ezeli düzeniyle özdeşleştirdiği ve Tanrının iradesini yerine getirdiğinde göz alıcı hale gelir. Bu yüzden, hayatları ve öğretileri gelecek neslin ebedi serveti olan büyük milli kahramanlar, yeryüzünde Tanrının hususi tezahürleri olarak addedilirler.
Reklam
Cayin, doğrudan ya da dolaylı olarak bir canı almaya katılmadığı gibi titiz bir vejateryen olmak zorundadır. Gerçekte bu tür bir davranış onun amentüsünün birinci maddesidir. Bu yüzden Cayinizm, Gucarat ve Karnataka' daki gibi her nereye gittiyse Hinduizm'in belli başlı özelliklerinden biri olan ahirnsa'nın altını çizme ve onu vurgulama hizmeti görmüş ve halka günlük hayatlarında onu pratize etmelerinde yardım etmiştir.
Prof. Radhakrishnan, aşa­ğıda ifade edilen noktaların Upanişadlar ve Buda'nın öğretisi için ortak olduğunu ortaya koydu: 1 Her ikisi de, otoriteye karşı kayıtsızdır ve kişisel tecrübe üzerinde ısrar ederler. 2 Her ikisi de, ayinciliği ve kurbanları hor görür. 3 Her ikisi de, birinin Brahman, diğerinin Dharma diye isimlendirdikleri Mutlak Gerçeğin akıl tarafından kavranama­ yacağını kabul eder. 4 Her ikisi de, -ister mokşa, isterse nirvana diye isim­lendirilsin, farketmez- gerçeklik durumuna ulaşıncaya kadar in­san zihni için kurtuluşun olmadığını iddia eder. 5 Her ikisi de, bu Gerçeğe yalnızca feragat, derin tefekkür ve bütün hayatın birliğini anlamayla ulaşılabileceğini öğretirler. 6 Her ikisi de, dünyayı ve bireysel ruhu geçici olarak kabul ederler. 7 Her ikisi de, Karma kanununa ve yeniden doğmaya inanırlar. 8 Ve Buda konuşmalarında, Upanişadlar' da aşinası olduğu­muz bir çok deyim ve ifadeyi kullanır.
Sayfa 29 - Bkz. Radhakrishnan, a.g.e, I, s. 676-694.Kitabı okudu
"Gautama'nın bütün eğitimi Brahmanizmdi; muhtemelen kendini, (o zamanki dini) edebiyattan farklı olarak, antik inanç ruhunun en doğru temsilcisi olduğunu zannediyordu; ve Hinduların en büyüğü, en bilgilisi, en bilgesi, en iyisiydi; sözü yal­ nızca Buda için ileri sürülebilir."
Sayfa 28 - Bkz. Rhys Davids, History of Indian Buddhism, London 1897, ss . 83-85.Kitabı okudu
"O Varlık tektir, bilge kişi onu Agni, Yama ve Mataris­van gibi değişik adlarla isimlendirir".
Sayfa 18 - ilahiKitabı okudu
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.