Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Sonra her birleşme bir muamma, her kadın bir kurşun.
Kendime gelmem için ya sıkı bir hastalık geçirip kendi karanlığıma gömülmem ya da rüşvet olmaz da şöyle sağlamından irtikap suçu falan işleyip loş kodeslere girmem gerekiyor.
Reklam
Kıskanma başkasının fazlalığı kendimin azlığından gelir, acıma ise başkasının azlığı kendimin fazlalığından gelir, ne beriki ötekinden fazla ne beriki ötekinden azdır, ikisi de denk bir ruhsal ıstıraptır.
Sayfa 168Kitabı okudu
Ölüm, olmayan geleceğin yokluğudur. O yüzden ölüm hiçbir şey kaybettirmez insana.
Nefrete dönüşmesin diye içindekiler affetmenin kıyısında dolaştım hep. Aslında ondan nefret edebilseydim başkalarının nefret etmekten de kurtulurdum elbet, nefret nefretin yerini alır çünkü kimse iki nefret birden taşınma. Nneyse ama kötü de olmadı affetlen yatışır, affeden doyar, birini affediyorsun içindeki tanrı coşuyor. Affederek sevgiyi koruyor nefrete dönmüyorsun.
İnsanın bazen koyu kırmızıya ihtiyacı oluyor. Sanırım kendinden başka sevecek şeyi olmamış bu insanların. Halbuki insan kendi dışında seveceği, insan, hayvan, iş, uğraş bulursa kendine karşı sevgisinin bir kısmını onlara ayırarak sıkıntıdan kurtulabilir. Bu olmazsa kendini sevmekte sıkışır kalır. Neyse hep kırmızıya değil de, insanın bazen de soluk siyaha ihtiyacı olur. Hayat ilerledikçe yenilgiler, terslenmeler, başarısızlıklar hep siyahtır ve seni kendi gözünde düşürür. Sonunda kendini sevmenin tek koşulu olarak geride, insanların sana düşman olduğu, onca yeteneğine rağmen hakkını yiyerek önünü kestikleri gibi fantastik bir hezeyan kalır. Böylece siyahtaki koyuluğu azaltıp kendini sevmeye devam etmenin yolunu ararsın, ararsın aramasına da kimse sevdiği yatağını düzeltmek istemez, bu da soluk tarafındır. O ana kadar içinde bir şeyler çürümüştür, gitgide ciğerli bir armuda benzersin, işte bu yeni doğacak olana gübredir. Hafif hafif özgüvenin kıpırdar, bir yeniçeriliktir başlar, haksızlık yapan yapmayan herkese karşı için için bir öfke doymadan kalır. Yeryüzünden alacağı olduğunu düşünen kişinin kendine marazi sevgisi, başkasına karşı sadistik bir öfkeyle yer değiştirir. "Sevgi öfkeyle tamamlanmadıkça eksik bir duygu olarak kalır" derler ya, işte öyle. Kızgın yıldız, yağmurunu yitirmiş bulut, öfkeyle yanan ruh ve mutsuz bir kalp, çare yok yoksulluk vergisi gibi çekeceksin. Çok çekmiş az böyle insan görmedim. Yüzlerinin çizgileri ellerinin kemikleri gibi çıtır çıtırdı, biraz yüzümü assam hepsi kırılırdı..
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.