Hitabeler
Necip Fazıl KısakürekHitabeler Sözleri ve Alıntıları
Hitabeler sözleri ve alıntılarını, Hitabeler kitap alıntılarını, Hitabeler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Avrupalı, büyük bir askerî muharrir diyor ki: " Başka ordularda mudafanin bile terk edileceği şartlar altında, Türk ordusunun taarruzu başlar..."
Sayfa 128Kitabı okudu
Allah'ın rahmeti, bin küsur yıldır, Altaylardan, Urallardan ve nihâyet anavatan Anadolu'dan yol açıp ilâhî dâvete "Lebleyk!" diyen Türk milletinin üstüne; lâneti de, bilmem kaç zamandır bu yolu tıkamak isteyenler üzerine olsun!..
Sayfa 234Kitabı okudu
İbâdetler, doğrudan doğruya Allah içindir. İnsana ve topluluğa aksettireceği hiçbir menfaat hesabıyla mizana çekilemez. Bu sırrı baş ölçü bilelim ve biraz daha derinleştirelim: Allah'a, Allah için taparız ve karşılığında Cennet ve saydı tapmazdık!” dedik mi küfre düşeriz.
Sayfa 233Kitabı okudu
Yüz senedir her partinin, üstüne kezzap dökmekten başka bir şey yapmadığı, fakat bir türlü kurutamadığı Türk'ün ruh kökünde bir damar gibi atan milli nizam hasretine ve ona yol açacak partiye selâm olsun!..
Sayfa 222Kitabı okudu
Eğer bu memlekette bir partiye ihtiyaç varsa, onu, ne iktisadi, ne içtimai, ne siyasi, ne idari planlardaki yeniliklerde aramak lazım.
Sadece şasını çift gördüğü eşyanın tek ve her şeyden önce göz tamamlığının şart olduğunu ispat edercesine, bütün bu çöküşe"dur!" demek gerekir. Onlarca sahtelikler bu "dur!" nidasının önünde patır patır dökülecek ve her iş planına ait bütün gerçekler aynı nidanın arkasında, muhteşem bir şehir panoraması gibi sıralanacaktır.
Sayfa 221 - Büyük doğu yayınlarıKitabı okudu
"Riyazî kat'iyet halinde bildiğim bir şey varsa, o da, tarihi binlerce yılı kuşatan bu şerefli milletin, en büyük şerefini İslamda bulması gibi, imanını ve şevkini tazeleyici bir
bir kahraman beklediği, aradığı ve onu mutlaka bulacağıdır.
Evet, bildiğim tek şey, bu vatanın, cemat, nebat, hayvan, insan, bütün kadrosuyla kurtarıcısını beklediğidir. Yanık başak yağmuru, sancılı hasta ilacı, mâsum tutuklu adaleti, deli âşık sevgiliyi nasıl gözlerse, Türk milleti kurtarıcısını öyle gözlüyor.
Bu öyle bir bekleyiş ki, gelen ve gelmesi mümkün görünen hiç kimse olmasa bile, içindeki cezbetme kuvvetiyle ona vücut verebilir, onu doğurabilir, yetiştirir, geliştirir ve eriştirir. Yalnız isteniş ve beklenişindeki şiddet yüzünden ana rahminde teşekkül edecek kahraman... Onu bekliyoruz..."
Sayfa 178 - HasbihâlKitabı okudu
Gönüldaş!
Bir halkanın üstüne sarılan şerit, halkada toplandıkça, her dönüşünde daha fazla şerit çeker. Kar üstünde yuvarlanan bir top, büyüdükçe, her yuvarlanışında yerden daha çok kar kaldırır. Nihayet öyle bir ân gelir ki, böyle bir cazibe merkezine üşüşen, katılan dış unsurlar, kifayet hududunu bile aşar.
Fakat bu mesut ânın doğabilmesi için, halkadaki sargı, dışarıdan sargı çekecek kalınlığı bulmalı; kar üstünde yuvarlanan top da, yerden kar kaldırabilecek tıkızlığa ermelidir.
Sayfa 209Kitabı okudu
Artık tespit etmenin zamanı gelmiştir ki, İslâmın Türkiye'den başka her yerde müdafaası mümkündür. Japonya'dan Patagonya, Rusya ve Amerika'ya kadar... Oralarda hiç değilse dudak bükerler, gülerler, düşünürler, karşılık verirler, fakat mü'minlerin üzerine tokmakla yürümezler. Sömürgeci, Müslümanın ancak maddesini esir eder, ruhunu değil...
Sayfa 167Kitabı okudu
Garp istikâmetindeki büyük medeniyet taarruzlarımızdan sonra açılan ve bir daha kapanamayan dört asırlık ricat, nihayet kahharî hezimet ve nihayet kahharî hezimetten de beter düşman ruhuna teslimiyet devrimizin sırlarına ermek dâvası...
Dâva budur!
Sayfa 193Kitabı okudu
Artık tespit etmenin zamanı gelmiştir ki, İslâmın Türkiye'den başka her yerde müdafaası mümkündür. Japonya'dan Patagonya, Rusya ve Amerika'ya kadar... Oralarda hiç değilse dudak bükerler, gülerler, düşünürler, karşılık verirler, fakat mü'minlerin üzerine tokmakla yürümezler. Sömürgeci, Müslümanın ancak maddesini esir eder, ruhunu değil...
Sayfa 167Kitabı okudu