Hollywood’un Karanlık Tarihi Sözleri ve Alıntıları
Hollywood’un Karanlık Tarihi sözleri ve alıntılarını, Hollywood’un Karanlık Tarihi kitap alıntılarını, Hollywood’un Karanlık Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
90'ların yetenekli oyuncusu Robert Downey Jr. ilerleyen yıllarda kokain, eroin ve marihuana bulundurmaktan defalarca tutuklandı. Hâkime ifade verirken: "Sanki silahın namlusu ağzımda, parmağım tetikteydi. Metalin tadı ise hoşuma gidiyordu." dedi. Uyuşturucu testi yaptırmadığı için California Madde Kullanımı Tedavi Merkezi ve Eyalet Hapishanesi'nde üç yıla mahkûm oldu. Bir yıl sonra salıverildi, ama 2001 yılında tekrar tutuklanarak rehabilitasyona gönderildi. Anlaşılan Downey Jr. bağımlılığından kurtulamamıştı, ya da kurtulduysa bile meslek hayatı yüzünden yeniden başlamıştı. Başlangıçta tökezledi, kimse kefil olmadığı için de Woody Allen 2004 yılında ona rol verememişti. Ancak yavaş yavaş işler toparlanmaya başladı. Marvel Comics'in 2008 yılı yapımı Iron Man filminde canlandırdığı süper kahraman rolünden sonra itibarlı yardımcı roller teklif edilmeye başlandı. Forbes dergisine göre Downey Jr., Iron Man serisi ve ardından gelen Sherlock Holmes filmleri sayesinde 2012 yılında 75 milyon dolar kazanmıştı.
1914 yılında İngiliz komedyen Charlie Chaplin bir vodvil tiyatrosuyla Amerika turnesindeyken keşfedildi ve Mack Sennett'in Keystone Stüdyoları ile anlaşma imzaladı. Keystone ile çalıştığı sırada o berduş tiplemesini yaratan 25 yaşındaki oyuncu, reşit olmayan kızlara düşkünlüğüne de devam etti.
Lumiére kardeşler hareketli görüntüleri ilk kez 1894 yılında seyircilere sundular. Bundan yıllar sonra Louis Lumiére şöyle dedi: "Sinemanın ne hale geleceğini önceden görebilseydim asla icat etmezdim."
Sinema patronları başlangıçta televizyonu büyük bir tehdit olarak gördüler, filmlerinde televizyonun eşya olarak bile yer almasını yasakladılar. Bu kadar basiretsiz olmaları çok şaşırtıcıydı.
Chaplin, 1924 yılının Kasım ayında, otuz beş yaşındayken, on altı yaşındaki Lita Grey'i-asıl adı Lolita McMurray- evlenmek üzere Meksika sınırından geçirdi. O da hamileydi.
Hollywood filmlerinin tatsızlaştığı ve giderek daha müstehcen hale geldiği düşünülebilir, ama çıplaklık ilk günlerinden beri Amerikan sinemasının popüler bir özelliğiydi. Theda Bara 1910'larda The Queen Sheba ve Cleopatra gibi egzotik filmlerde vamp rollerde oynar; şeffaf kıyafetler ve yılandan yapılmış gibi duran sütyenler giyerdi. A Daughter Of The Gods filminin bir sahnesinde Annette Kellerman tamamen çıplak oynamış, uzun saçlarıyla sadece edep yerlerini örtmüştü.
D. W. Griffith'in Bir Ulusun Doğuşu (1915) adlı filmi sadece başarılı olmanın değil Ku Klux Klan'ın canlanmasından da sorumlu olmanın onurunu taşıyordu. Amerikan Iç Savaş dönemini, Kuzey Irlandalılar ve Afro Amerikalıların (yüzleri siyaha boyanmış beyaz aktörler tarafından oynanmıştı) Güney'in onuruna ve kadınlarının erdemine karşı saldırısı olarak tasvir eden film, Ku Klux Klan'ı düzeni geri getiren kahramanca bir güç olarak gösteriyordu. Afro Amerikalılar aptal, kindar ve cinsel açıdan saldırgan olarak tasvir ediliyordu. Film NAACP'nin Siyahilerin Gelişimi Ulusal Birliği ve beyaz liberallerin protestolarına, Boston'da ayaklanmalara sebep oldu. O yıl Georgia'da 22 kişinin linç edildiği düşünülmekteydi ki bu hiç şaşırtıcı değildi. Klan üyeliğinde on yıllık bir artış oldu, üye sayısı sekiz milyona çıktı. Çoğu zaman yasaklansa da filmin geniş çaplı gösterimi yapıldı ve 24 yıl sonra bir başka Sivil Savaş destanı olan Rüzgâr Gibi Geçti çekilene dek en çok kâr getiren film unvanını elinde tuttu. Bir Ulusun Doğuşu filminden sonra Afro Amerikalıları olumlu ya da olumsuz olarak göstermek yerine Hollywood, onları ya tamamen çıkardı ya da palyaço, şarkıcı, dansçı, hizmetçi gibi küçük rollere indirgedi. Bazı istisnalar dışında, Afro Amerikalı karakterlere Hollywood sinemasında otuz yıldan uzun bir süre yer verilmemesi dikkatlerden kaçmamıştı.
Siyahi başrol oyuncuları beyazlarla nadiren başrol paylaşıyordu. Denzel Washington ya da Will Smith gibi bir siyahi Hollywood yıldızı filmde siyahi bir kadına aşık olursa filmin sadece siyahi seyirciye yönelik olduğu düşünülebilirdi. Beyaz bir kadına aşık olursa da sert tartışmalara sebep olabilirdi. Bu yüzden Eva Mendez gibi Latin oyuncular siyahi başrollerin karşısında siyahla beyaz arasında orta yolu bulan rollerde yer almaya başladılar, tıpkı Will Smith'in 2005 yılı yapımı Aşk Doktoru filminde olduğu gibi.
"Koduğumun Yahudileri... Dünyadaki bütün savaşların sorumlusu onlar." Maalesef bu sözler Mel Gibson'un oynadığı Yahudi karşıtı bir karakterin repliği değildi. 2006 yılında aşırı hız yapmaktan durdurulduğu sırada söylediği sözlerdi.