Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hollywood’un Karanlık Tarihi

Kieron Connolly

Hollywood’un Karanlık Tarihi Gönderileri

Hollywood’un Karanlık Tarihi kitaplarını, Hollywood’un Karanlık Tarihi sözleri ve alıntılarını, Hollywood’un Karanlık Tarihi yazarlarını, Hollywood’un Karanlık Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çılgın Mel Gibson :D
"Koduğumun Yahudileri... Dünyadaki bütün savaşların sorumlusu onlar." Maalesef bu sözler Mel Gibson'un oynadığı Yahudi karşıtı bir karakterin repliği değildi. 2006 yılında aşırı hız yapmaktan durdurulduğu sırada söylediği sözlerdi.
Sayfa 206 - Vadi Yayınları
Iron Man’nin kirli geçmişi
90'ların yetenekli oyuncusu Robert Downey Jr. ilerleyen yıllarda kokain, eroin ve marihuana bulundurmaktan defalarca tutuklandı. Hâkime ifade verirken: "Sanki silahın namlusu ağzımda, parmağım tetikteydi. Metalin tadı ise hoşuma gidiyordu." dedi. Uyuşturucu testi yaptırmadığı için California Madde Kullanımı Tedavi Merkezi ve Eyalet Hapishanesi'nde üç yıla mahkûm oldu. Bir yıl sonra salıverildi, ama 2001 yılında tekrar tutuklanarak rehabilitasyona gönderildi. Anlaşılan Downey Jr. bağımlılığından kurtulamamıştı, ya da kurtulduysa bile meslek hayatı yüzünden yeniden başlamıştı. Başlangıçta tökezledi, kimse kefil olmadığı için de Woody Allen 2004 yılında ona rol verememişti. Ancak yavaş yavaş işler toparlanmaya başladı. Marvel Comics'in 2008 yılı yapımı Iron Man filminde canlandırdığı süper kahraman rolünden sonra itibarlı yardımcı roller teklif edilmeye başlandı. Forbes dergisine göre Downey Jr., Iron Man serisi ve ardından gelen Sherlock Holmes filmleri sayesinde 2012 yılında 75 milyon dolar kazanmıştı.
Sayfa 204 - Vadi Yayınları
Reklam
Tom Cruise'nin Scientology Tarikatı
Nicole Kidmandan boşandıktan sonra yeni bir eş aramaya nasıl başlamıştı? Vanity Fair dergisi muhabiri Maureen Orth, 2012 yılında yazdığı haberde Scientology Tarikatı'nın, Cruise'nin eşi olmak üzere tarike üyesi oyuncular arasından seçme yaptığını iddia etti. Adaylar arasında o sırada bir başka tarikat üyesiyle birlikte olan Nazanin Boniadi de vardı. Tarikat liderleri, erkek arkadaşının uygunsuz davranışlarını belgeleyen dosyayı önüne koyduğunda Boniadi ilişkisine son verdi. Boniadi'ye gizli tarikat projesi için seçildiği söylendi ve New York'a gönderildi, Tom Cruise ile tanıştırıldı. İlişkileri üç ay kadar sürdü ve bu süre içinde yatak dışında neredeyse hiç yalnız kalamadılar. Boniadi, ailesiyle görüşemiyordu, kiminle birlikte olduğunu annesine bile söylemesine izin vermiyorlardı; gizlilik sözleşmesi imzalamak zorunda kalmış, ama bu sözleşmenin kopyasını alamamıştı. Her nedense testi geçemedi ve ilişkileri ansızın bitti. Boniadi'yi Cruise'nin Los Angeles'teki evinden, tarikatın Florida'daki merkezine gönderdiler. Burada diş fırçasıyla tuvalet temizlemek gibi cezalar gördü. Boniadi'nin anlattıklarını eski tarikat üyeleri doğruluyor, ama Scientology tarikatı tamamen inkâr ediyordu.
Sayfa 200 - Vadi Yayınları
Judy Garland, Oz Büyücüsü'nde oynadığında on altı yaşındaydı. MGM yöneticileri çocuk gibi görünsün diye, çok acı verse de göğüslerini bastıracak şekilde bağlamış, fiziksel gelişimini durdurmak için onu diyete sokmuşlardı.
Sayfa 187 - Vadi Yayınları
Kıyafetin azizliğine uğrama durumları manşet haber olabilir, ama bunun kazara olduğuna herkes inanmaz.
Sayfa 181 - Vadi Yayınları
Hollywood sineması sekse karşı nispeten daha muhafazakar bir tutum sergilemekteydi. Filmlerde sadece davetkår bakış gösterilirken Tinseltown'un içinde edepsiz şeyler yaşanmaya devam ediyordu.
Sayfa 175 - Vadi Yayınları
Reklam
Aynı ırkçılık şimdi bile devam ediyor
Siyahi başrol oyuncuları beyazlarla nadiren başrol paylaşıyordu. Denzel Washington ya da Will Smith gibi bir siyahi Hollywood yıldızı filmde siyahi bir kadına aşık olursa filmin sadece siyahi seyirciye yönelik olduğu düşünülebilirdi. Beyaz bir kadına aşık olursa da sert tartışmalara sebep olabilirdi. Bu yüzden Eva Mendez gibi Latin oyuncular siyahi başrollerin karşısında siyahla beyaz arasında orta yolu bulan rollerde yer almaya başladılar, tıpkı Will Smith'in 2005 yılı yapımı Aşk Doktoru filminde olduğu gibi.
Sayfa 175 - Vadi Yayınları
Bir İsmail abi de Eddie Murphy için alalım :D
Los Angeles'te, Eddie Murphy'nin arabası gece yarısı durduruldu. Yanındaki yolcu, kadın kıyafetleri giymiş yirmi yaşındaki erkek fahişe Atisone Seiuli'ydi. Murphy, Dr. Doolittle filminin çekimleri için Los Angelese gelmişti; karısı ve çocukları yanında değildi. People Magazine dergisine verdiği röportajda olayı anlattı. O gece uyuyamamış, okuyacak bir şeyler almak için dışarı çıkmış, bir bayide durup birkaç dergi almıştı. Biraz sonra arabayla giderken yolda Hawaiili sandığı bir kadın görmüş, durup ona ne yaptığını sormuştu. Atisone Scialit "Çalışıyorum." demişti. Murphy onu evine götürmeyi teklif etmiş, arabasına almış, ama Seiuli'yi takip eden gizli polis onu durdurmuştu. Murphy suçlanmadı. Basından ona ne yaptığını sorduklarında, yıllardır Manhattan'da evsizlere para vermek için dolaşırken bunu kimsenin gözüne sokmadığını söyledi. "Sonu korku filmine dönen iyi niyetli bir davranıştı." dedi. Bu hayırsever insan hikâyesine herkes inanmadı. Murphy'nin Seiuli'yi arabasına aldığı bölgede erkek fahişelerin cirit attığı belliydi ve polis arabayı durdurduğunda Seiuli'nin evini çoktan geçmişlerdi.
Sayfa 170 - Vadi Yayınları
Yönetmen Roman Polanski, 1977 yılında Vogue dergisinin Fransa baskısında konuk editör olarak davet edildi ve on üç yaşındaki Samantha Geimer'e (sonradan Gailey oldu) modellik teklif etti. Annesinin de izniyle kırk üç yaşındaki yönetmen, kızın fotoğraflarını çekti. Sonradan Samantha, üstsüz çekimlere ikna olduğu için huzursuzlandığını ama ikinci çekimi kabul ettiğini anlattı.
Sayfa 162 - Vadi Yayınları
İtalyan Aygırı
Sylvester Stallone 1976 yılı yapımı Rocky ile adını duyurmadan önce 1970 yılında The Party at Kitty and Stud's adlı erotik filmde oynamıştı. Meşhur olunca bu film İtalyan Aygırı adıyla derhal yeniden piyasaya sürüldü. Stallone filmde çıplak olarak görülmesine rağmen, günümüz standartlarında "ebeveyn gözetiminde" izlenebileceğini savundu. Bu filmin beş parasız kaldığı ve otogarda yatıp kalktığı sırada teklif edildiğini belirten Stallone: "Ya kabul edecektim ya da hırsızlık yapacaktım, çünkü dibe batmıştım. Hem de en dibe. Ve tırmanacak bir ipim de yoktu." diye anlatıyordu. İki günlük iş için 200 dolar almış ve başını sokacak bir yer bulabilmişti.
Sayfa 159 - Vadi Yayınları
Reklam
1930'larda Warner Bros.'un prodüksiyon şefi olan Darryl F. Zanuck'un ofisine her gün başka bir yıldız adayı girerdi. Bu kızlar yönetmenin cinsel taleplerini kabul etseler bile işi alacaklarının bir garantisi yoktu, zira yönetmenin etrafında sürüyle yıldız adayı vardı.
Sayfa 157 - Vadi Yayınları
Ünlü olmak için yönetmenin yatağından geçmek
Oyuncuların rolü kapmak için yönetmenlerle yattığını hep duyarız; peki, bunun aslı var mıdır? Evet, vardır. 1930'larda Warner Bros.'un prodüksiyon şefi olan Darryl F. Zanuck'un ofisinde her gün saat dörtte olan şey buydu. Stüdyodaki ofisinin arka tarafında özel bir odası ve burada kaplan derisi serili bir yatağı vardı. Her gün öğleden sonra belirtilen saatte bir yıldız adayı yarım saatlik görüşme için odasına gelirdi. Aynı kızın ikinci kez geldiği pek seyrekti.
Sayfa 157 - Vadi Yayınları
Gerçek şu ki, yapımcılar ve seyirciler beyaz perdede şiddetten hoşlandıkları gibi seksten de hoşlanırlar.
Sayfa 145 - Vadi Yayınları
Gelecekte Türk sineması…
PCA'ya yirmi yıl boyunca başkanlık eden Joseph Breen'in idaresinde, filmlerde çiftlerin yatak odalarında iki adet tekli yatak bulunması, göbeğin görülmemesi, öpüşmenin sekiz saniyeden uzun sürmemesi zorunlu kılındı. Çekimlerde oyuncuların öpüşme sürelerini kronometre ile ölçen elemanlar vardı. Ayrıca ırklararası ilişkiye de izin verilmiyordu.
Sayfa 143 - Vadi Yayınları
:D
Çıplaklık sadece kadınlar için değildi. Yazar Elinor Glyn 1920'lerde çekilen filmlerinde erkek oyuncuların kasık bağı takmadan dar ipek taytlar giymelerini istiyor, "Doğaya müdahale etmemeliyiz." diyordu.
Sayfa 140 - Vadi Yayınları
65 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.