Hz. Adem - Fusûsu'l-Hikem 1
Cemâlnur SargutSayfa Sayısına Göre Hz. Adem - Fusûsu'l-Hikem 1 Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Hz. Adem - Fusûsu'l-Hikem 1 sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Hz. Adem - Fusûsu'l-Hikem 1 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ken'an er-Rifâî şöyle der,
Bahr-i vahdet (birlik denizi) kaplamıştır kaffe-i mahluka (bütün mahluklar) bak
Birliği görmek dilersen cümle-i mevcuda (bütün varlıklar) bak
înd-i Sâni'de (Yaratanın katında) bütün mahluk bir tek noktadır
Kâinâtın cümlesi bu noktada bir nüktedir (bir sözdeki bir incelik)
Noktadan aşk zav-ı şems-âsâ (güneş ışığı gibi) edip kendin ayan (belli)
Maksad-ı tekvîn-i âlem (âlemin yaradılış sebebi) aşk imiş oldu beyân *
Bakmasını bilen için zerrede ummanı seyretmek mümkündür. Zîrâ resmin mânâsı ancak ressamı tanımakla idrâk edilebilir. Aslında her varlık Allah'ın sonsuz tecellîlerine örnektir.
Görene...
Köre ne?
Sayfa 9 - NEFES YAYINLARI ☪ 2010 Ekim - İSTANBULKitabı okudu
Yaradılmışlar o muazzam zekanın hoş bir nüktesinden başka bir şey değildir. Yani âlem onun varlığını ve birliğini ispat eden nükteli bir hakikattir. Ama bunu idrâk için aşk lâzım. "Rabbin insanı bir kan pıhtısından (alak) yarattı. (Alak Sûresi, 2) diyen yüce Allah aynı zamanda Arapça'da alak kelimesinin diğer mânâları olan "ilgi, alâka, sevgi ve muhabbetten sizi var ettim " buyurmaktadır.
Sayfa 10 - NEFES YAYINLARI ☪ 2010 Ekim - İSTANBULKitabı okudu
his kişiyi mülk alemine,
akıl melekut alemine,
aşk ceberrut alemine ulaştırır
azizüddin nesefi
Sayfa 12 - NEFES YAYINLARI ☪ 2010 Ekim - İSTANBULKitabı okudu
Rengin aslı renksizliktir ama atmosfere girdiği anda renksizlik yedi rengi ayrılır. Bu 7 renk Allah'ın 99 ismi gibi asıldır .Ne enteresandır ki bu renklerin sonsuz tonları vardır ve hâki yeşil Nil yeşiline ,hâki olmanın farklılığıyla düşman olur. Halbuki ikisi de yeşilden türemiştir hatta renksizlikten oluşmuştur.
Sayfa 18Kitabı okudu
Rengin aslı renksizliktir ama atmosfere girdiği anda renksizlik yedi renge ayrilir. Bu yedi renk Allah'in doksan dokuz ismi gibi asıldir. Ne enterasandir ki, bu renklerin sonsuz tonlari vardir ve hâkî yesil, Nil yesiline, hâkî olmanin farkliligiyla düşman olur. Halbuki ikisi de yeşilden türemiştir, hatta renksizlikten olusmustur.
Sayfa 19Kitabı okudu
Gayret himmeti yetkinleştirir.
Sayfa 22 - Nefes Yayınları
Ken'an er-Rifâî Hazretleri şöyle der:
"Bahr-i vahdet (birlik denizi) kaplamıştır kaffe-i mahluka (bütün mahluklara) bak
Birliği görmek dilersen cümle-i mevcuda (bütün varlıklara) bak
İnd-i Sani'de (Yaratan'ın katında) bütün mahluk bir tek noktadır
Kainatın cümlesi bu noktada bir nüktedir (bir sözdeki bir incelik)
Noktadan aşk zav'-ı şems-asa (güneş ışığı gibi) edip kendin ayan (belli)
Maksad-ı tekvin-i alem (alemin yaratılış sebebi) aşk imiş oldu beyan"
*Bakmasını bilen için zerrede ummanı seyretmek mümkündür. Zîra resmin mânâsı ancak ressamı tanımakla idrak edilebilir.*
Sayfa 23 - Nefes Yayınları
Bakmasını bilen için zerrede ummanı seyretmek mümkündür. Zîra resmin mânâsı ancak ressamı tanımakla idrak edilebilir. Aslında her varlık Allah'ın sonsuz tecellîlerine örnektir. Görene... Köre ne?
Sayfa 23Kitabı okudu
İdrâk-i maâni ile ruh ufkunu geçtim
Deryâları ummânları yüzmek ile geçtim
Hangi yere ben geldi isem aşk ile geldim
Ol sikke-i kevneynin özü cevheri bendim
Cismim görerek sen beni gördün mü sanırsın
Gölgem bu benim, yoksa sen aslım mı sanırsın
Eylerse kendin ayân sen yok olursun
Bu perde-i sûretle beni ben mi sanırsın
Sayfa 34 - Nefes Yayınları
Namazdaki İki Secdeye Dair
Biliyoruz ki, secde emri geldiğinde bir kısım melekler hemen secde ettiler. Bu şer'î secdedir ki, görmeden anlamadan sadece sevgilinin emrine uymak demektir. Başını kaldırıp Âdem'de hakîkat nurunu görenler, ellerinde olmadan ikinci secdeyi yaptılar. Bu da görmenin secdesidir. Namazdaki iki secdenin mânâsı budur. Kâbe'nin içinde üçüncü bir secde yapılır ki, bu ise "Her nereye dönsen Allah'ın vechi oradadır." ayetinin zuhur ettiği secdedir, yani görünecek ve bilinecek bir şey kalmamış, her yer Allah kesilmiştir.
Sayfa 41 - Nefes Yayınları
Adem Kelimesindeki Ilahiyye Hikmeti
Hazreti Peygamber'in "Âdem çamurla toprak arasindayken ben vardim" sözü, Âdem adi ile tecelli eden varliğin, Hz.Muhammed'in hakikatini taşimasindandir. O halde kâmil insan; amaçta ilk, yaratilişta sondur.
Örnek verirsek: Bir seftali yetistirmek istedigimizde onun cekirdegini toprağa gomeriz. Çekirdeği seftalinin hakikati olarak düsünürsek, hâkikat ancak toprağa gömülduğünde yani, tevâzu (yokluk) icinde zuhur eder. Ağaç haline gelir ve ayni hakikati tasiyan dallar ve yapraklar ortaya cikar. Ama kemalin ortaya cikışi seftali iledir ve icinde ayni cekirdek vardir. Görülüyor ki, Âdem adı ile başlayan zuhur, Muhammed adı ile kemale ermistir.
Sayfa 41Kitabı okudu
Adem Kelimesindeki Ilahiyye Hikmeti
Hazreti Peygamber'in "Âdem çamurla toprak arasindayken ben vardim" sözü, Âdem adi ile tecelli eden varliğin, Hz.Muhammed'in hakikatini taşimasindandir. O halde kâmil insan; amaçta ilk, yaratilişta sondur.
Örnek verirsek: Bir seftali yetistirmek istedigimizde onun cekirdegini toprağa gomeriz. Çekirdeği seftalinin hakikati olarak düsünürsek, hâkikat ancak toprağa gömülduğünde yani, tevâzu (yokluk) icinde zuhur eder. Ağaç haline gelir ve ayni hakikati tasiyan dallar ve yapraklar ortaya cikar. Ama kemalin ortaya cikışi seftali iledir ve icinde ayni cekirdek vardir. Görülüyor ki, Âdem adı ile başlayan zuhur, Muhammed adı ile kemale ermistir.
Sayfa 41Kitabı okudu