Hz. Fatıma ve Hz. Ali İkliminde Aile Olmak

Ali Haydar Zuğurlu

En Yeni Hz. Fatıma ve Hz. Ali İkliminde Aile Olmak Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Hz. Fatıma ve Hz. Ali İkliminde Aile Olmak sözleri ve alıntılarını, en yeni Hz. Fatıma ve Hz. Ali İkliminde Aile Olmak kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
RABBİMİZ, bize mutluluk getirecek eş ve çocuklar ver.
Bu metin İngilizce dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Rabbimiz, bize eşlerimizi ve çocuklarımızı, göz aydınlığı bahşet ve bizi salihlere önder eyle.
...Çünkü gönül işlerinde "itaat sorunu" yoktur. Özveri vardır canı için can olmak vardır eş olmak da bir gönül işi değil mi?
Reklam
Hz. Peygamberin uygulamalarında "kadın evin dışında çalışamaz" diye bir hüküm yoktur. Kadın da çalışabilir, üretebilir, kazanabilir, servet sahibi olabilir ve helal dairesinde istediği gibi harcayabilir. Hz. Peygamber (sas)  başta sağlık, gıda, giyim ve eğitim gibi alanlarda (gerek üretiminde gerekse hizmet sunumunda) kadınlara görevler vermiş onları teşvik etmiştir. Kadın ile erkek hem beden ve ruh, hem de cinsiyet ve yetenek itibariyle birbirinden farklıdır. Aynı değere (eşdeğer) sahip olsalar da cinsiyet farklılıkları, fiziki yapıları, hisleri, duyguları, gücü ve kabiliyetleri açısından aynı değillerdir. Kadın ile erkeğin birbirinden farklı üstünlükleri aynı zamanda farklı eksiklikleri de vardır. İkisini aynı alanda, aynı şartlarda, aynı işte ve aynı sürede/ mesaide eşitlemek hem kadın hem de erkek için insaniyetsizliktir. Çünkü kadın ile erkek eşit değil, eşeğerdir. Birbirini tamamlayıcıdır. Dolayısıyla eşler arasındaki görev dağılımı da eşitliğe göre değil, eşdeğer ve tamamlayıcı nitelikte adalete uygun olmalıdır.
Hz. Ali yüce ideallerinden dolayı çoğu insandan hatta onlar da var olan aşk ve sevgilerden kaçardı. Evlilik yaşı geçmesine rağmen evlenmemişti, ne zaman ki aşk ve sevgi gönlüne düşse başını kaldırıp gökyüzüne bakar, ardından "İman edip de iyi davranışta bulunanlar için çok merhametli olan ALLAH,  gönüllerde bir sevgi yaratacaktır." ayetini okuyup başını öne eğerdi. İnsanların gönülleri ne kadar harap olsa da, aşkı ne kadar kirlense de rahmet ve merhameti bol olan yüce ALLAH, kendisini seven mümin kulları için bir sevgi yaratacak, onları sevecek ve diğer kullarına da sevdirecekti.
Hz. Fatıma, Azize M e r y e m'i kendine örnek alıyordu. Ne zamanki onunla ilgili bir ayet okusa kendinden geçer, melekût âleminde onunla el ele tutuşurdu. Edeb ve iffetiyle, ihlas ve takvasıyla, olgunluğu, sabır ve sebatıyla ne kadar güzel bir arkadaştı A z i z e M e r y e m..
"Beni Örtün! Örtünün kutsallığı altında kimse beni görmesin! Kimse beni tanımasın! Kimse beni bilmesin! Varlığımdan haberdar olmasın! Beni örtün! Hiç kimse beni, ben olarak bilmesin! Şeklimi, simamı, suretimi, yüzümü görmesin! Beni, ben olarak tanımasın; beni hayal de etmesin. Yürüyüşümü, oturuşumu bilmesin. Birini görüdüğünde, "bu o mudur acaba!" demesin. Beni örtün! Ben kimsenin kalbinde, aklında olmak istemiyorum. Hiç kimse hayalimi kurmasın. Hiç kimse beni şekillendirmesin, birine ya da bir şeylere benzetmesin. Beni örtün! Çünkü ben, Azize M e r y e m olmak istiyorum!"
Reklam
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.