Hz. Mevlana: Bir Muhammedi Aşık

Ömer Tuğrul İnançer

Hz. Mevlana: Bir Muhammedi Aşık Gönderileri

Hz. Mevlana: Bir Muhammedi Aşık kitaplarını, Hz. Mevlana: Bir Muhammedi Aşık sözleri ve alıntılarını, Hz. Mevlana: Bir Muhammedi Aşık yazarlarını, Hz. Mevlana: Bir Muhammedi Aşık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ribat, dergah, tekke, zaviye, hankah, asitane; bunlar değişik isimlendirmelerdir. Ancak bazen teknik tabir olarak ufak tekkelere "zaviye" dendiği vaki olmuştur. Büyük tekkelere, pirin şeyhlik yaptığı, pirin türbesinin olduğu tekkelere "asitane" denmiştir. Ama fonksiyon olarak birbirinden farklı şeyler değildir. Tekke ve zâviye aynı şeydir.
Sayfa 128
Hz. Peygamber'i tanımıyoruz.
Her hastalığımızın çaresi Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) dedir. Başka çare aramayın kendinize, O, her derde devadır. Vallahi de billahi de, Resûlullah'tan başka devâ gösterecek varsa gelsin, görelim. Hodri meydan!
Sayfa 127
Reklam
Nasıl bir peygamberin ümmeti olduğumuzu unutuyoruz.
Peygamber Efendimiz, her gün geçtiği sokakta devamlı oynayan çocukların bir tanesini göremeyince, "Sizin bir arkadaşınız daha vardı, onu iki gündür göremiyorum, diye sorar, şu cevabı alır: "Ya Resûlullah, o çocuk hasta, iki gündür gelmiyor, sokağa çıkmıyor, oynamıyor." "Peki, hastaysa beni onun evine götürün, bir ziyaret edeyim." "Ama Yahudi çocuğu o ya Resûlallah!" "Olsun. İnsan değil mi?" deyip Yahudi çocuğun evine geçmiş olsun ziyaretine giden bir Peygamberin ümmeti olduğumuzu unuttuk...
Sayfa 126
ibadet tembelleri bu lafı alıp "Benim kalbim temiz, her yerim semiz!" diyerek kullanabiliyorlar, Halbuki kalbim temiz, demek de yasaktır. Süresi Yûsuf'un 53. ayetinde "Ve mâ überriu nefst. Ben nefsimi aklamam, tebriye etmem, ibra etmem" diyor. Çünkü nefs kötü şeyler emreder. Hz. Yusuf gibi bir Peygamber-i Zişân, "Ben, kalbim temiz diyemem diyor ise bize ne oluyor! Işte bu çok önemli bir noksanlık olduğu için evliyaullah hazaratı bunu yapmayın, diyor.
Sayfa 118
"Tarikatsız şerîat, atıldır. Şeriatsız tarikat de bâtıldır." Biz "şerîat" kelimesini din olarak algılamaya alışmışız. Şeriat, meşrûluk demektir. Meşrû, yani legal, yani kanuni, yani dayanağı olan demektir. Bu eğer şerîat-ı İslamiyye olursa, o İslâm şerîatı, meşrûluğu olur. Şeriat-ı cumhuriyye olursa Cumhuriyet şartları, meşrûluğu olur. Meşrûluktur. Yani meşrû bir dayanağı olmayan kurumlar, müesseseler bâtıldır. Her tarikatın, her tasavvuf ekolünün mutlaka şerîat dayanağı olması, sisteme oturması lazımdır.
Sayfa 111
Tarikat ayrıca turşu değildir; kurulmaz! Tarikat bir olgudur. İctihaddan bilgisi olmayan, pir hakkında bilgi sahibi olamaz.
Sayfa 111
Reklam
Alnı secde-i Rahmân'a değmemiş insanların, mükellefiyetlerini yerine getirmemiş insanların, kusurlarını itiraf edip özür dileyerek, "yaparım inşallah" demeyip de "ne lüzumu var efendim" diye Hz. Mevlâna'ya sığınmalarının adı hoşgörü değil, olsa olsa boş görüdür.
Sayfa 109
Men bende'i Kur'ân'em. Eger can-dârem Men bâk-i reh-i Muhammed Muhtârem Eger nakl kûned cüz în kes ez güftârem Bîzârem ez ô vez ân suhen bîzârem Tende canım olduğu müddetçe ben Kur'an'ın sadık bir bendesiyim. Ben o seçilmiş Ahmed'in (yani Muhammedin ayağının tozuyum. Bu sıfatla, yani Peygamber'in ayağının tozu olarak bir şeref kazandım. Eğer benim hakkımda bundan başka bir söz söyleyen olursa, o sözden de, o sözü söyleyenden de davacıyım, şikâyetçiyim.
Sayfa 108 - Hz. MEVLANA
Sevgi, ölçüsü, tartısı fedakarlık olan bir varlıktır...
Maalesef iki büyük grup var: Bir kısmi sofular grubu, yani "Kıl beşi, ye aşı, yat aşağı, başka bir şey yok" diyenler; bir kısmı da. kendi nefsani eksikliklerine Hz. Mevlana'yı perde yapmak isteyenler... Namaz yok, niyaz yok, hiçbir mükellefiyeti yerine getirmek yok; kuru kuruya sevgi iddiası... Sevgi iddia edene şöyle sorarlar muhterem kardeşlerim: "Peki seviyorsun da sevdiğin gibi olmak için ne yapıyorsun?" Sevgi, ölçüsü, tartısı fedakarlık olan bir varlıktır.
Sayfa 108
252 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.