Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hz. Mevlana: Bir Muhammedi Aşık

Ömer Tuğrul İnançer

Hz. Mevlana: Bir Muhammedi Aşık Gönderileri

Hz. Mevlana: Bir Muhammedi Aşık kitaplarını, Hz. Mevlana: Bir Muhammedi Aşık sözleri ve alıntılarını, Hz. Mevlana: Bir Muhammedi Aşık yazarlarını, Hz. Mevlana: Bir Muhammedi Aşık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sevginin; kainatın yaratılış, varoluş ve özellikle de idame sebebi olduğunu bilmemiz lazımdır. Bunu biz, evvela Hz. Peygamber'den öğrendik.
Sevmek vermek mesleğidir. İstemek bile sevgide olmaz. O beni sevsin diye istiyorsan bilmiş ol ki sen onu sevmiyorsun, onun seni sevmesini seviyorsun.
Reklam
Pişter a pişter a can-ı mena Peyk-i der-i Hazret-i Sultan-ı men Ey beni sevgililerin sevgilisine götürecek sevgili, nerdesin? Hala gelmedin. Seni bekliyorum. Gözlerim yollarda kaldı... Daha beri gel. Daha beri gel...
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Kendini Bilmek
İlimden kasıt kendini bilmektir. Kendini bilmek nedir? Ona da Resulullah cevap veriyor: "Men arefe nefsehu fekad arefe rabbehu." Yani, "Nefsini bilen rabbini bilir!"
Tasavvuftaki, iki kanat ya da insanı yürüten iki bacak misali olan iki unsurun biri sohbet, biri hizmettir. Hatta hizmet, sohbete vesile olmaya yaradığı için makbuldür. Yani o zaman, sohbet en önemlisidir.
Reklam
Peki seviyorsun da sevdiğin gibi olmak için ne yapıyorsun? Sevgi; ölçüsü, tartısı fedakârlık olan bir varlıktır.
Unutmayın: imâna delil aramak deliliktir. Imâna delil aranmaz. Iman edilir, o kadar. Delil arandığı zaman, peygamber sözüne değil, bulduğun delillere inanırsın ki onun adına deneysel bilgi denir, iman denmez.
Hafıza zayıflığı nasıl giderilebilir?
Hz. Peygamber'in "Tibbü'n-Nebi" diye toplanan sağlık ile ilgili tavsiyeleri vardır. Hafıza zayıflığı ve kaybı ile ilgili olarak da Efendimizin bir tavsiyesi var. Her gün 18 tane kuru üzüm yiyin, buyuruyorlar. Efendimiz söylediyse doğrudur. ... Zaten şekerin hafızaya iyi geldiği, bugün tıp ilminin keşfettiği gerçeklerden biridir. Üzüm şekerinin en çabuk kana karışan şeker olduğu da bir ayrı tubbî gerçektir. Bunu 1400 sene evvel Efendimiz söylemiştir.
Sayfa 180
Öyle bir hayat sür ki, gittiğin zaman sen gül, ayrılığında da kalanlar ağlasın, ölüm korkusu aynen dersine çalışmamış talebenin imtihan korkusu gibidir. Dersine çalışmış olan talebe imtihanını, "Bir an önce olsun, iyi notu alayım, hocamın takdirine ulaşayım" diye bekler, dersine çalışmayan ise sınavı hep tehir ettirmek ister.
Sayfa 161
Reklam
Türk ismi nereden geliyor?
Büyük İskender, tâ Hindistan'a kadar gitti. O günün şartlarıyla; hatta bugünün şartlarıyla olsun yapılacak bir iş değil. Orada, Hindistan'ın biraz kuzeydoğusunda, birtakım insanlarla karşılaştı. Ama daha evvel Türkleri duymuş, Çin'e duman attıran bir kavim var, diye. O zaman Makedonca mı konuşuyordu, Eski Yunanca mı konuşuyordu, o da kesin olmamakla beraber, "O ismini duyduğu adamlar gibi" mânâsına, "Türkogomi" diye bir laf söylemiş. Bir rivayete göre, İskender'in bu sözünden sonra bizim kavmimiz "Türk" ismini almış. Bir başka rivayet ise şöyle: İranlılar çok ciddi kültürlü, yerleşik bir medeniyete sahiptirler. Devlet tecrübeleri iki bin beş yüz seneliktir. Ve sabit topraklar üzerinde bulunmuşlardır. Bugünkü İran sınırlarını nazar-ı itibare almayın. Bugünkü İran sınırlarının kuzeydoğusu Türkmenistan'dır, kuzeybatısı Azerbeycan'dır. Basra Körfezi'nin doğu tarafındaki çizgi, Hazar Denizi'nin biraz güneyi; esas İran bölgesi orasıdır, Fars bölgesi yani. Bunların doğusunda, dehşetli ata binen, cevval ok ve yay kullanan göçebe bir kavim var. Bunlar İranlılar tarafından "tir," yani "ok" ile "keman," yani "yay" kelimelerinden türeyen "Tirkemâni," yani "ok ve yaycı" ismini almışlar. Daha sonra bu isim zamanla değişerek olmuş "Türkmen;" "men"i de kalkmış, olmuş "Türk." Bu da bir rivayet. Türkçe lisanının fonetik yapısında ve etimolojisinde dört ses, tek hece yoktur; ama bizzat Türk kelimesi dört ses ve tek hecedir. Türk kelimesi bile etimolojik açıdan Türkçe değildir.
Sayfa 150
herkes bizi "maymun çocuğu" yapmaya çalışıyor. Kusura bakmasınlar, ben peygamberzâdeyim, ben insanoğluyum, onlar "maymunoğlu" ise güle güle kullansınlar.
Sayfa 149
Araplara para kaptırmak diye bir lakırdı söz konusu olamaz. "Hacca gitme, zaten namaz mübtedílerin işi. Oruç ne gerek biz zaten perhiz yapıyoruz." diyorlar. Perhiz, şişko göbekleri indirmeye yarar. Oruç, Allah'a ulaştırmaya yarar. İkisini aynı şey mi zannediyorsun!
Sayfa 141
evliyâ olmak için tasavvuf yoluna girmek lazımdır. Çünkü veliler toplumun projektörleri gibidirler. Yol aydınlatıcılarıdırlar. Onların aydınlattığı yollardan, doğru hedeflere ve doğru şekilde gidilir.
Sayfa 134
252 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.