Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hz. Muhammed'in Mucizeleri

Mevlana Şibli Numani

Hz. Muhammed'in Mucizeleri Hakkında

Hz. Muhammed'in Mucizeleri konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
10/10
3 Kişi
6
Okunma
2
Beğeni
637
Görüntülenme

Hakkında

Mucize peygamberlerin hayatının ayrılmaz bir parçasıdır. Hz. Muhammed’in (sav) hayatı da baştan sona mucizelerle doludur. Mucize deyince ilk akla gelen, Miraç gibi, Ay’ın ikiye ayrılması gibi zahiri mucizelerdir. Oysa peygamberlerin ve elbette Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav) hayatının her anından yansıyan mucizeler vardır ve bunların önemli bir kısmı batınidir. Onun (sav) doğruluğu, günahsızlığı, ahlakı ve faziletleri, Rabbimizden getirdiği ayetlerin her biri birer mucizedir. Mevlana Şibli bu kıymetli çalışmasında “mucize”nin zahiri ve batıni yönünü kuşatan geniş bir perspektif sunuyor. Her hali bir mucize olan Peygamberimizin(sav) rüyaları, korunmuşluğu, nübüvvetten önceki alametleri, dualarının kabulü, eşyayı bereketlendirmesi, hastaları iyileştirmesi ve Kur’an’da bildirilen mucizeleri başlıkları altında toplanabilecek pek çok mucizeyi sahih kaynaklara başvurarak anlatıyor.
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 12 dk.Sayfa Sayısı: 360Basım Tarihi: Nisan 2014Yayınevi: Timaş Yayınları
ISBN: 9786050816082Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 80.0
Erkek% 20.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Mevlana Şibli Numani
Mevlana Şibli NumaniYazar · 12 kitap
Hindistanlı Edebiyatçı ve tarihçi olan Muhammed Şibli Nu'mani, 1857 yılında A'zamgarh şehrine yaklaşık 13 km. uzaklıkta bulunan bir köyde doğmuştur. Babası Şeyh Habibullah varlıklı bir avukat idi. Şibli babasının evinde, meşhur alim Çirayiyakut'lu Muhammed Faruk'un nezaretinde İslami ilimleri öğrendikten sonra, Rampur'da Mevlevi İrşad Hüseyin'in yanında fıkıh araştırmalarını daha ileriye götürdü. 1872'de Lahor'a giderek burada büyük bir Arapça uzmanı olan Prof. Feyz el-Hasan'ın yanında kendisini Arap Edebiyatına vakfetti. Lahor'dan dönüşünde Sabarapur'lu Mevlevi Ahmed Ali'nin yanında hadis ilmi tahsil etti ve sonra Deoband'a döndü. 1880'de avukatlık imtihanına girerek bir süre Azamgarh ve Basti'de avukatlık yaptı. Kısa bir süre Azamgarh idari bölgesinde katiplik ve Eminlik görevi yaptıktan sonra ticaretle meşgul oldu. Ancak bu işlerin hiçbiri onun ideallerine uymuyordu. Şibli, eğitimine devam etmekte olan kardeşinin yanında Aligarh'ta bulunduğu sırada Sir Seyyid Ahmed'e takdim edildi, o da kendisine Collegiate School'da bir hocalık verdi ve az zaman sonra onu Arapça ve Farsça profesörü tayin etti (1 şubat 1882). Sir Seyyid ile kurduğu bu temasın genç adamın edebi faaliyeti üzerinde çok önemli etkisi oldu ve hayatının geçmiş yıllarında toplamış olduğu bilgi hazinesini faydalı kılmayı öğrendi. 1892'de edebi ve kültürel durumu incelemek için bir seyahata çıktı ve İstanbul, Beyrut, Kudüs, Kahire ve diğer bazı şehirleri ziyaret etti. 1896'da Haydarabad Nizamından bir tahsisat aldı ve 1898'de profesörlükten istifa etti. Haydarabad'da Ulum-u Fünun kısmının müdürü (Nisan 1901), sonra da Lahnau'da Nedvetü'l-Ulema'nın Darü'l-Ulum'unun katibi (1805-1913) oldu, daha sonra bir süre için Encümen-i Terakki-i Urdu'nun katibi oldu. 1914'te vefat etti. Vefatından hemen sonra talebesi A'zamgarh'ta onun hatırasına bir kütüphane ve bir yayınevi ile donatılmış Darü'l-Musannifin'i kurdular. Bu kurum aylık olarak Maarif adlı bir dergi çıkardı.