Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi

Doğu Perinçek

Sayfa Sayısına Göre Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Emperyalizm, insanlığın yalnız bugününe karşı değil, geçmişine ve geleceğine karşı da savaşıyor.
İnsanlık, geçmiş medeniyet ve devrim mirasını hor görerek ancak kendi geleceğini ateşe verir.
Reklam
Bedevi Arap kabileleri arasında kanlı kavgaların, kervan soygunlarının sonu yoktu. Ne canlar güven altındaydı ne de mallar. Hz. Muhammed'in Medeniyet Devrimi, özel mülkiyetin ve ticaretin güvenliğini sağladı. O, kabileleri ümmette birleştirdi, kabileler arasındaki kavgalara son verdi. Yedi iklimde yaşandı bu olay. Modu (Mete), Bilge Kağan, Alparslan, Cengiz Han, Osman Gazi, hep aynı medeniyet devrimlerine önderlik ettiler. Yaptıkları işin özeti, pazara ve üretime güvenlik getiren devrimlerdir. Devletler kurdular, ordular örgütlediler. Kabileler arası baskın ve soygunlardan devlete geçişe önderlik ettiler. Ancak Doğu'da güneş 16. yüzyılda batmıştır. Ve ancak 20. yüzyılın başında Rus, Türk, İran, Çin devrimleriyle, Mustafa Kemal'lerle yeniden doğmuştur. Sümerlerle başlayan Medeniyet Devriminin 7. yüzyıldaki büyük dalgasının başında Hz. Muhammed vardı. Bugün Asya'dan yükselen milli demokratik devrimlerin başında Mustafa Kemal'ler var. insanlığın büyük değerlerine saygı, geleceğin güvencesidir. İnsanlık, geçmiş Medeniyet ve Devrim mirasını hor görerek ancak kendi geleceğini ateşe verir.
Başlangıçta Ticaret Medeniyeti, daha doğru bir deyişle Feodal Medeniyet kuran İslam, daha sonra ne olmuştur da kapitalizmin demokratik medeniyetine ayak bağı haline gelmiştir? Bu hikayeyi, daha önce Avrupalılar da yaşadılar. Tıpkı Hıristiyanlık gibi, efendi-kul ilişkisine dayanan Ticaret Medeniyetinin ideolojisi olan İslam, sermaye-ücretli işçi
Türk toplumunun lslamiyetten sonraki büyük medeniyet atağı, 19. yüzyılın ortalarında başladı. Burjuva-demokratik devrimlerin hürriyet ve vatan idealleri, bu kez lslamcı ideolojiyle karşı karşıya geldi. Böylece bizim hala içinde bulunduğumuz Milli Demokratik Devrim sürecimiz istim aldı. 1876 Anayasası'nın kabulü ve daha önemlisi 1908 Hürriyet Devrimi padişahın yetkilerini sınırladı. Dahası bu devrimler, içlerinde cumhuriyetin çekirdeğini de taşıyorlardı. O nedenle ideolojik düzlemde kaçınılmaz olarak Şeriatla cephe cepheye geldiler. Çünkü Padişah "Allah'ın yeryüzündeki gölgesi" diye tanımlanıyordu ve saltanatını Allah'tan aldığını iddia ediyordu. Saltanata karşı milletin iktidarını ve hürriyetleri hedefleyenler, iktidarın kaynağının ilahi değil, fakat dünyevi olduğunu ileri sürmek zorundaydılar. Dolayısıyla laiklik, her yerde olduğu gibi Türkiye'nin gündemine de saltanata karşı halk iktidarı için mücadelenin ideolojisi olarak girdi.
Türkiye, çağımızın denklemini yaşamıştır. Emperyalist Batı ile bizim Ortaçağımız arasındaki ittifak, daha 19. yüzyılda kurulmuştu. O nedenle Şeriatın en güçlü destekçisi hep Batı sermayesinin merkezleri olmuştur. Hakim sınıflar kampında Batı sermayesinin Kozmopolitizmi ile Şeriat arasındaki işbirliği görülür. Batı'nın Aydınlanma ve Demokrasi idealleri ise halk güçlerinin değerleriydi. Bu değerler için mücadeleyi, Namık Kemal'lerden Atatürk'e kadar Türkiye'nin milli ve halkçı devrimcileri yürüttüler.
53 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.