Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi

Doğu Perinçek

En Yeni Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi sözleri ve alıntılarını, en yeni Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne var ki Cumhuriyet köklü bir toprak devrimi gerçekleştiremeden İkinci Dünya Savaşı geldi.
Demokrasinin toplumsal temelini oluşturmak için, ağalığın, beyliğin, şeyhliğin toplumsal-ekonomik temellerinin temizlenmesi de kuşkusuz Kemalist Devrim'in gündemine geldi. Güneydoğu ve Doğu bölgesindeki etnik ve gerici kalkışmaların bastırılması, bir yönüyle Ortaçağ ilişkilerinin tasfiyesiydi. Devrim Yasaları diye anılan yasalar yanında, 1934 yılındaki İskan Kanunu, 1935 yılındaki Vakıflar Kanunu, 1935 sonlarındaki Tunceli Kanunları, toprak ağalığına ve aşiret ilişkilerine karşı düzenlemelerdi. 9-16 Mayıs 1935 tarihleri arasında toplanan CHP 4. Büyük Kurultayı'nda toprak dağıtımı CHP Programına alındı. 13 Şubat 1937 tarihli Anayasa değişikliğiyle ağa topraklarının istimlak bedeli özel kanuna bağlandı.
Reklam
Türkiye, çağımızın denklemini yaşamıştır. Emperyalist Batı ile bizim Ortaçağımız arasındaki ittifak, daha 19. yüzyılda kurulmuştu. O nedenle Şeriatın en güçlü destekçisi hep Batı sermayesinin merkezleri olmuştur. Hakim sınıflar kampında Batı sermayesinin Kozmopolitizmi ile Şeriat arasındaki işbirliği görülür. Batı'nın Aydınlanma ve Demokrasi idealleri ise halk güçlerinin değerleriydi. Bu değerler için mücadeleyi, Namık Kemal'lerden Atatürk'e kadar Türkiye'nin milli ve halkçı devrimcileri yürüttüler.
Türk toplumunun lslamiyetten sonraki büyük medeniyet atağı, 19. yüzyılın ortalarında başladı. Burjuva-demokratik devrimlerin hürriyet ve vatan idealleri, bu kez lslamcı ideolojiyle karşı karşıya geldi. Böylece bizim hala içinde bulunduğumuz Milli Demokratik Devrim sürecimiz istim aldı. 1876 Anayasası'nın kabulü ve daha önemlisi 1908 Hürriyet Devrimi padişahın yetkilerini sınırladı. Dahası bu devrimler, içlerinde cumhuriyetin çekirdeğini de taşıyorlardı. O nedenle ideolojik düzlemde kaçınılmaz olarak Şeriatla cephe cepheye geldiler. Çünkü Padişah "Allah'ın yeryüzündeki gölgesi" diye tanımlanıyordu ve saltanatını Allah'tan aldığını iddia ediyordu. Saltanata karşı milletin iktidarını ve hürriyetleri hedefleyenler, iktidarın kaynağının ilahi değil, fakat dünyevi olduğunu ileri sürmek zorundaydılar. Dolayısıyla laiklik, her yerde olduğu gibi Türkiye'nin gündemine de saltanata karşı halk iktidarı için mücadelenin ideolojisi olarak girdi.
Başlangıçta Ticaret Medeniyeti, daha doğru bir deyişle Feodal Medeniyet kuran İslam, daha sonra ne olmuştur da kapitalizmin demokratik medeniyetine ayak bağı haline gelmiştir? Bu hikayeyi, daha önce Avrupalılar da yaşadılar. Tıpkı Hıristiyanlık gibi, efendi-kul ilişkisine dayanan Ticaret Medeniyetinin ideolojisi olan İslam, sermaye-ücretli işçi
Bedevi Arap kabileleri arasında kanlı kavgaların, kervan soygunlarının sonu yoktu. Ne canlar güven altındaydı ne de mallar. Hz. Muhammed'in Medeniyet Devrimi, özel mülkiyetin ve ticaretin güvenliğini sağladı. O, kabileleri ümmette birleştirdi, kabileler arasındaki kavgalara son verdi. Yedi iklimde yaşandı bu olay. Modu (Mete), Bilge Kağan, Alparslan, Cengiz Han, Osman Gazi, hep aynı medeniyet devrimlerine önderlik ettiler. Yaptıkları işin özeti, pazara ve üretime güvenlik getiren devrimlerdir. Devletler kurdular, ordular örgütlediler. Kabileler arası baskın ve soygunlardan devlete geçişe önderlik ettiler. Ancak Doğu'da güneş 16. yüzyılda batmıştır. Ve ancak 20. yüzyılın başında Rus, Türk, İran, Çin devrimleriyle, Mustafa Kemal'lerle yeniden doğmuştur. Sümerlerle başlayan Medeniyet Devriminin 7. yüzyıldaki büyük dalgasının başında Hz. Muhammed vardı. Bugün Asya'dan yükselen milli demokratik devrimlerin başında Mustafa Kemal'ler var. insanlığın büyük değerlerine saygı, geleceğin güvencesidir. İnsanlık, geçmiş Medeniyet ve Devrim mirasını hor görerek ancak kendi geleceğini ateşe verir.
Reklam
Emperyalizm, insanlığın yalnız bugününe karşı değil, geçmişine ve geleceğine karşı da savaşıyor.
Emevi ve Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı imparatorluklarına düşmanlık, yalnız bizim değil, bütün insanlığın medeniyet mirasına düşmanlıktır. Bu imparatorlukların ilerici yükseliş dönemleri vardır, gerici çöküş dönemleri vardır. Her varlık gibi onlar da doğar büyür ve ölürler. Ama bize bıraktıkları önemlidir. Son iki yüzyıla bakınız. Rus, Türk, İran, Çin devrimleri birbirlerini ateşleyerek, dalga dalga, el ele yükseldiler. Hepsi imparatorlukların örgütlenme, bilim, medeniyet mirası sayesinde. İşte Yavuz Selim, Şah İsmail ve Müthiş İvan'ın buluştukları yer, bu medeniyet mirasıdır. Bugüne bakınız, Avrasya'nın önderleri, yine imparatorluk mirası olan ülkelerdir: Türkiye, Rusya, İran, Çin! Suriye'nin ve Irak'ın ABD emperyalizmine direnişlerindeki hikmeti ararken, Emevi ve Abbasi mirasını görmezden gelebilir misiniz? Suudi Arabistan'ın ve Körfez Emirliklerinin onlardan farkı, o medeniyet mirasının kenarında kalmış olmalarıdır.
Marx'ın İslamın medeniyet devrimi mirasına verdiği önem o derecededir ki Türkiye'de 1876 Meşrutiyet Devrimi'ni "Muhammed'in evlatlarının sağlam, onurlu ortaya çıkışı" diye överek coşkuyla karşılar. Jenny Marx, 20 ya da 21 Ocak 1877 tarihinde Friedrich Adolph Sorge'ye Londra'dan yolladığı mektubunda şöyle yazıyor: "Kocam ise, şu sıra Doğu Sorununa derinlemesine dalmış durumda ve o Hıristiyan ikiyüzlülerin ve düzenbaz farfaracı bezirganların cümlesine karşı Muhammed'in evlatlarının sağlam, onurlu ortaya çıkışları nedeniyle büyük coşku içinde".
Civilisation kavramının Arapça ve Türkçe karşılığı olan Medeniyet, Arapçada medine yani kent sözcüğünden geliyor. Medeniyetin kentleşme süreciyle bağlantısı, Latincede olduğu gibi Arapçada da kendisini gösteriyor. Türkçemizin uygarlık kavramı ise, Uygurlardan türetilmiştir. Ogur köküyle bağlantısı, yine medeniyet kavramıyla ilintilidir. Ogur ya da Oğuz dediğimiz kabile toplulukları, uygarlaşma sürecinin önemli bir atağıdır. Kabilelerin birleşmesi, ticaretin gelişmesi ve kabilelerin çözülmesiyle olmuştur.
Sayfa 19 - Özel Mülkiyet, Ticaret ve KentleşmeKitabı okudu
71 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.