The Enlightened are Not Bound by Religion

Ibn 'Arabi

Kevser Yeşiltaş

Öne Çıkan Ibn 'Arabi Gönderileri

Öne Çıkan Ibn 'Arabi kitaplarını, öne çıkan Ibn 'Arabi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Ibn 'Arabi yazarlarını, öne çıkan Ibn 'Arabi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
her canlıda, her taş ve toprakta, her bitki ve hayvanda, esmaların bir kısmını görebilirsiniz, ancak tümünü bir arada gördüğünüz tek varlık insandır. Çünkü ayette der ki, tüm isimleri öğretti hatta meleklerin bile bilmediği tüm isimleri. Bizim şu an beşer olarak da bilemediğimiz tüm isimlerin toplamı Adem’e zerk edilmiş yüklenmiş, yani emanet edilmiştir. Bize bildirdiği kadarını biliyoruz, fakat Yokluk Adem ise tüm ilahi isim ve sıfatları bilmektedir.
Evrenimizdeki sınırsız enerjinin, sınırsız frekans aralıklarının içindeki dünyamız ufacık bir frekans aralığıdır. Atomların parçacıkları, muazzam boş alanda ışık hızlarıyla dönerler. Ve parçacıklar maddesel objeler değildirler. Parçacıklar, enerjinin ve bilginin muazzam bir boşlukta dalgalanmasıdır.
Reklam
Çokluk âlemi yoktur. Her bir açığa çıkan yine Hakk’ın kendi isimlerinin vücududur. Açığa çıktığı vakit, insan kendinde bu açığa çıkanı tanırsa, kendi ölümsüz parçasına ulaşmış olur. Kendini Bil felsefesi budur. Sende o an açığa çıkanı tanır ve bilirsen, ölümsüz parçana ulaşır, oradan da bütünsel parçaya ulaşırsın; seni eğiten, seni gözetleyen sistem olan Rabb’ine ulaşmış olursun. Ulaştığın an Rabb sistemindeki, sana ait olan ölümsüz parça da kendini tanımış olur. Kendi aksini, yeryüzündeki parçasında görür. Açıkta olan parça ile, gizlide olan parça birbirlerini bulmuş, tanımış ve görmüş olurlar. İşte o andan itibaren açıkta yani yeryüzünde olan insan ölümsüz parçasını gizlideki eğiticisinden yani Rabb’inden tanımış olur. Rabb’i de kendi parçasını yeryüzünde görmüş olur. İki göz karşılaşır ve kendilerini görürler ve birbirlerine ayna olurlar.
Yine İbn-i Arabi buna çok güzel bir örnek verir: Karanlık bir odaya bir fil konur. İçeri birkaç kişi girer, onlara şöyle denir: “İçeride hakikat vardır ve siz bu hakikati bilin.” Bu kişilerden biri filin ayağını tutar, “Hakikat kalın ama uzun bir şeydir” der. Biri filin hortumunu tutar, “Hakikat kalın, uzun ama esnek bir şeydir” der. Biri filin dişini tutar, “Hakikat sert ve sivri bir şeydir” der. Biri filin kulağını tutar, “Hakikat geniş, esnek, büyük bir şeydir” der. Kısaca kimse bilmez gerçekte neyle karşı karşıya olduğunu. Karanlıkta, neye dokunurlarsa hakikati o zan üzerine yorumlarlar. Bütünü göremedikleri, kalbi kör oldukları için parçaya konsantre olmuşlardır. Parça ise zandır, arızidir, aslında bir hakikat teşkil etmez. Arif ise bu örnekte şunu yapar: “O karanlıkta gören gönül gözü ile Hakikati görür, Bütünden parçaya bakar ve şöyle der: “Hakikat canlı bir fildir.”
Herkes bu yaşamda uyur, ancak öldükleri vakit uyanırlar. Bedene doğan, uykudadır, ancak geri kendi gerçekliğine döndüğü vakit uyanır. Kendi gerçekliği nerededir? Tabii ki, Hakk Gönlünde herkesin bir gerçeklik sureti mevcuttur. İşte o suretin yansıması, âlemlerde varlık olarak görünür. Gerçekliği olmayan bir varlık görüntüsüdür. Aslı yine Hakk gönlünde, ilahi aynadaki siluettedir, şekildedir.
İbn-i Arabi’nin felsefesinde, ikinci temel nokta, Hakk’tır. Felsefesinde “herşey hayaldir, tekgerçek Hakk’tır” konusu önceliklidir.
Reklam
857 öğeden 941 ile 857 arasındakiler gösteriliyor.