"Söylenecek sözün çokluğu bazen insanı dilsiz bırakır. Tıkanır kalırsınız. Haklılığın suskunluğu, diğer suskunluklara benzemez ; düğümü zor çözülür..."
"Devletler nezdinde elbette insan hikayelerinin fazla bir ehemmiyeti yok. Varsa yoksa sloganlarla bezeli tezler ve hayatını kaybedenlerin indirgendiği istatistiki rakamlar."
"Yalan söylemek yorucudur. Her seferinde derinleşir yalan, büyür, çetrefilleşir. Bir süre sonra yalanın gövdesi, sakladığımız gerçekten daha büyük hale gelir."
Baskıcı iktidarlar korkunun bulaşıcı olduğunu bilir, bu yüzden toplumun korkularını sürekli diri tutmaya çalışırlar; onların bilmediği cesaretin de bulaşıcı olduğudur.
Yalan söylemek yorucudur. Her seferinde derinleşir yalan, büyür, çetrefilleşir. Bir süre sonra yalanın gövdesi, sakladığınız gerçekten daha büyük hale gelir. Yalanın kökü giderek daha çok can çeker canınızdan. Yalan yorar, kemirir.
Çokkültürlülük böyle bir şey; kimsenin kökeni irdelenmemeli, din ayrımcılığı yapılmamalı, töreleri, ritüelleri yasaklamaya kalkmamalı, kültür alanlarına baskı uygulanmamalı...
Çağımızın insanı şu soruya yanıt aramalıdır: "İnsanların bir kesimi bilim, sanat yolunda ilerleyip teknikte inanılmaz başarılara ererken, bir kesimi neden birbirinin cigerini söküp kanını içiyor!"