İçinizdeki Dostu Keşfedin
Vehbi Vakkasoğluİçinizdeki Dostu Keşfedin Gönderileri
İçinizdeki Dostu Keşfedin kitaplarını, İçinizdeki Dostu Keşfedin sözleri ve alıntılarını, İçinizdeki Dostu Keşfedin yazarlarını, İçinizdeki Dostu Keşfedin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mevlana Hazretleri bir gün talebeleriyle birlikte giderken, yol kenarında birbirleriyle oynayan köpekler görmüş... Durup bir süre bakmışlar. Bu sırada, bir öğrencisi, "Efendim ne güzel bir dostluk... İnsanlar bile böylesine bir güzel dostluğu yaşayamıyor" demiş... Hazreti Pir, bu talebesini kasaba göndermiş bir miktar kemik getirtmiş ve oynaşan köpeklere attırmış...
Köpekler birbirlerini bırakıp kemiklerin üzerine atlayıvermişler. Altalta, üstüste bir kemik kavgasıdır başlayıvermiş... Biraz önceki dostca oyunlardan eser kalmamış... Bunun üzerine Mevlana buyurmuş ki:
-Biraz önce görüp hoşlandığınız, köpek dostluğu idi. Köpeğin dostluğu kemik gelinceye kadardır...
Azrail Aleyhisselâm geldiğinde, "Hoş geldin safa geldin. Ben emaneti teslim etmeye hazırım" diyebilecek kaç kişi var?
Hz. Peygamber (s.a.), sahabeden bir zat ile, bir iş için buluşacaktır.Buluşacakları yeri ve zamanı belirliyorlar.. Güzeller Güzeli, belirlenen yere, söz verdiği zamanda geliyor. Fakat, buluşacağı zat ortalarda görünmüyor.O Güzel Yürekli, üç gün üstüste gelip, buluşacakları köşede bekliyor.
Geleceğini söyleyen zat ise, sözünü unutup gelmiyor. Neden sonra, Efendimiz'in bu uzun bekleyişini öğrenip üzülüyor ve diyor ki:
"Ey Allah'ın Resulü, niçin o kadar uzun süre bekleyip yoruldunuz?"
Cevap, incelerin incesi, incilerin incisidir. Buyururlar ki:
"Seni, sözünde durmayan bir adam durumuna düşürmemek için bekledim.”
"İnsanlar yalnızca iki gruba ayrılırlar. Günahkâr olduklarını düşünen hak ehli insanlar ve hak ehli olduklarını düşünen günahkârlar..."
Pascal
"Mağlup olmuş hayır, galip gelmiş şerden daha güçlüdür."
Hayır yolunda mağlubiyet yoktur. Hayır yolunda yenilmiş görülenler, asıl kazanmış olanlardır. Şerde ise, galibiyet yoktur. Şerde kazanan da kaybetmiştir
"İki keşiş (Hıristiyan din adamı), ıssız bir dağ başında birlikte yürüyorlardı. Yol üzerinde coşkun bir dere vardı. Bu derenin kenarında genç bir kadın, karşıya geçmek için bekliyor, ama suya girmeye de cesaret edemiyordu.
Keşişlerden biri, bu genç kadına acıdı. Cübbesinin eteklerini beline doladı ve kadını kucakladığı gibi, karşı tarafa götürüp bıraktı. Kadın, dilini bilmediği keşişe minnettar bir yüz ifadesiyle baktı ve anlamadığı kelimelerle memnuniyetini belirtti.
Öteki keşiş, yol arkadaşının yaptığını hiç de hoş bulmadı. Aksine, olumsuz bir biçimde yorumladı. Bir kilometre kadar gitmişlerdi ki, daha fazla dayanamayarak, düşüncelerini açıkladı:
"Böyle bir şeyi nasıl yapabildin? Biz keşişiz, bırak bir kadını kucaklayıp taşımayı, onlara bakmamız bile yasaktır."
Diğer keşiş, arkadaşına şu ilginç cevabı verdi:
"Ben o genç kadını bir kilometre geride bıraktım. Sen ise, onu hâlâ taşıyorsun...
"İçinizden bir cinsin ağzına, hikmeti çok, şifalı bir şey koyacağım..."
Bu haberi alan bütün uçucu varlıklar, hikmeti çok olan şifalı şey için kendilerini lâyık görmüşler.
"Bu hikmetli ve şifalı şey, bize lâyıktır" demişler...
Şimdi bal arısı dediğimiz varlık ise, "Ben aciz bir sineğim; böylesine kıymetli bir şey için ben nasıl seçilebilirim?" diye düşünmüş...
Bunun üzerine, Cenabı Hak, şifa kaynağı olan balı, bu mütevazi sineğin ağzına koymuş...
Ah ahhh, bu piliçler eskiden böyle değildi... Ne kadar lezzetliydi mi diyoruz?
Oysa ki piliçler bozulmadı kendi çıkarları için... Piliçleri insanoğlu kendi çıkarı için bozdu... Yani piliçleri yaratılış çizgisinden çıkaran biziz, biz insanoğlu... Ama sonra kalkıp onların eski lezzetini yitirdiğinden şikâyet eden de biziz..
Sevgisini bir gönül iletişimiyle hissettiremeyenler,işi söze ve abartılı haraketlere dökerler.
“Her dediğin doğru olmalı, fakat her doğruyu demek doğru değildir.”
Dost yıldız gibidir, her zaman görünmez ama varlığını bilirsin. Özellikle de gönül göğün karardığında görüneceğinden emin olursun.
"Hiçbir kuvvet sizi bir düşmanınızla bir dostunuzun beraber çalışması kadar sarsamaz. Biri hakkınızda iftiralar yayar, diğeri ise bu havadisi kulağınıza ulaştırır." Mark Twain
Çünkü en sık, en çok ve çabuk değişen kalbimizdir
Evinize misafir çağırdığınız zaman nasıl temizlik yapıyor, derliyor, topluyor ve düzenliyorsanız; güzel isim ve sıfatları ile kalbinizde tecellisini istediğiniz Rabbimiz için de en ihtimamlı temizliği yapacaksınız.
"Yerlere, göklere değil ancak mümin kulumun kalbine sığarım."
Kendine dost olan, gönlünü Beytullah yapar yani gönlüne de dost olur.