Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İdamın Günlüğü

Osman Balcıgil

İdamın Günlüğü Gönderileri

İdamın Günlüğü kitaplarını, İdamın Günlüğü sözleri ve alıntılarını, İdamın Günlüğü yazarlarını, İdamın Günlüğü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Dört yıldır biz, her gün kendi kendimize, ‘Ya dün idam edilmişse!’ diye soruyoruz.”
Sayfa 102Kitabı okudu
“İnsanın yanılmazlığını görebildiğim güne kadar, idam cezasının kaldırılmasını isteyeceğim.” La Fayette
Reklam
Yaşamak bir türkuyse, bunu, bu türküyü en güzel biçimiyle söylemeye çalıştım. Zafer şarkısının söylendiği günlerde gelecek. Kısa da olsa onurlu yasamanin yolunu sectigim için mutlu gidiyorum... Hıdır Aslan 25.10.1984 saat:6.25 infaz edildi. Ve son mektubundan bir kesitti...
102 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek !
Kenan Evren darbesi ile ilgili birkaç şey söyleyerek başlamak istiyorum Cumhuriyetin tasfiyesi Kenan Evren darbesi ile olmuştur AKP bu gericiliğin çocuğudur. Bugün ülkenin bu durumu Kenan Evren bıraktığı iğrenç mirastır. Onu Demokrasi Kahramanı ilan eden Celal Şengör gibi dangalaklar var tabi. Açıkçası okurken zorlandığım kitaplardan biri oldu.
İdamın Günlüğü
İdamın GünlüğüOsman Balcıgil · Onur Yayınları · 198631 okunma
La fayette ne demişti bundan ikiyüzyıl önce? "İnsanın yanılmazlığını görebildiğim güne kadar, idam cezasının kaldırılmasını isteyeceğim."
Reklam
İdamla yargılanan bir tutuklunun oğlu ile ilgili karısına yazdığı şiir.
Göremezsem sen anlat oğluma Güneşi görmeden gömülenleri Grizu patlamalarını anlat anlat sıcacık yataklarından Alınıp bir seher vakti Sorgusuz ve yargısız Kurşuna dizilenleri Anlat... Ölümü anlar Çırılçıplak ölümü Anlat ki Korkmasın gördüğünde Sallanırken babasının Darağacında cesedini Kır çiçeklerini anlat ona Yaz yağmurlarının serinliğini Anlasın kırlangıçlar kadar özgür olan Bir hayatın önemini Soğukluğunu anlat ona pranganın Kelepçenin pasını Zincire vurulmuş umutları anlat Tutsak edilemeyen beyinleri Anlat kan gölleri içinde Bir gençliğin gidişini....
Yaşasın Türkiye Halkının Kurtuluş Mücadelesi! Kahrolsun Oligarşik Diktalar! Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hiçbir zaman emekçilerin ve halkın hizmetinde olmamıştır.' diye çınladı.
'Bebekler dünyaya gözleri, elleri yumuk ve ağlayarak gelirler. Bunun nedeni dünyada kavga edeceklerini bilmeleridir. Ama insanlar olürken elleri açık giderler. Bu insanların yapamadıkları şeylere duydukları üzüntünün ifadesidir.
Faşist Evren Darbesi
Sonradan çocuğuma: 'Oğlum kendi kendinizi öldürmek de niye? Diye sordum. Bana ne cevap verdi biliyor musunuz? Anacığım sana verilen yemeğin içinden de sümükler çıksa, sen de gece gündüz suya tutulsan, işkence görsen, seni de insanlığından çıkartmaya çalışsalar, sen de 'böyle yaşayacağıma ölürüm' dersin.
Reklam
Yakınlarıyla ve avukatlarıyla görüştürülmeyen, koğuşlarından ya da kapatıldıkları hücrelerden çeşitli aralıklarla çıkartılıp işkenceye tabi tutulan, kalem kağıt gibi insanı ihtiyaçlarından mahrum bırakılan tutuklu ve mahkûmlar için bu durumda, çıkar bir tek yol kalıyordu geriye: Koşulların değiştirilmesini sağlamak üzere topluca açlık grevine ya da ölüm orucuna gitmek Belirtilen nedenlerle Türkiye hapishaneleri dört büyük açlık grevine( 1981'de iki kez, 17 ve 19 günlük; 1982'de 28 günlük; 1983'de 29 günlük) ve bir ölüm orucuna (1984'te) tanık oldu. 75 gün süren ölüm orucunda dört kişi hayatını kaybetti
Çocuklarını görebildikleri zamanlar da durumları pek iyi sayılmazdı ya! O zamanlar da hiçbiri iyi görmezdi çocuğunu. Zaten, bir çocuk, bir anneye ya da bir babaya, dört kat kirli camın arkasından nasıl iyi görünebilir ki ? Üstelik işin sonunda bir de idam edilme ihtimali varsa!
Hep öyle değil mi bacım. 'Bu memleketi bu duruma asıl CHP, AP, MHP, MSP getirdi' dediler. Sonra bir baktık ki, Doğru Yol çıkmış bangır bangır 'Biz Demirelciyiz' diyor. DSP çıkmış 'Biz Ecevitciyiz' diyor. Bir parti çıkmış 'Biz dinden yanayız' diyor. Şimdi de onlar, bir Hareketçiyiz diyorlar. Sanki bu memleketi o günkü duruma bizim çocuklar getirmiş gibi.
Bebekler dünyaya gözleri, elleri yumuk ve ağlayarak gelirler. Bunun nedeni dünyada kavga edeceklerini bilmeleridir. Ama insanlar ölürken elleri açık giderler. Bu insanın yapamadığı şeylere duydukları üzüntünün ifadesidir.
Bir çocuk, anneye ya da babaya, dört kat kirli camın arkasından nasıl iyi görünebilirdi ki? Üstelik, işin sonunda bir de idam edilme ihtimali varsa!
Sayfa 23 - Onur yayıneviKitabı okudu
31 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.