İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn (8 Cilt Takım)
İmam Gazaliİhyâ-u Ulûmi'd-Dîn (8 Cilt Takım) Gönderileri
İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn (8 Cilt Takım) kitaplarını, İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn (8 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn (8 Cilt Takım) yazarlarını, İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn (8 Cilt Takım) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herkes, aklının kemali hususunda Allah’tan razıdır.
Sayfa 250Kitabı okudu
İnsan, bilmediği şeyin düşmanıdır ve bu hal de insanın zayıf tarafıdır.
Sayfa 226Kitabı okudu
“Ateş, odunu yiyip bitirdiği gibi; hased de bütün iyilikleri yer” Hadis-i Şerif
Sayfa 201Kitabı okudu
"Sizden herhangi biriniz zikreden bir lisan, şükreden bir kalb ve âhiret emrinde yardımcısı olan sâlih bir eş edinsin."
-Tirmizî.
Sayfa 348 - AkitKitabı okudu
Çünkü kul, başkasının mülkünde tasar- ruf ettiği zaman, kendisinden zulüm sådır olabilir. Fakat Allah'tan zulmün suduru tasavvur olunmaz. Çünkü Allah, başkasının mülkünde tasarruf etmez ki, bu, zulüm olsun,
Sayfa 255
Kur'an, dille okunur, mushaflarda yazılır, kalblerde hifzedilir. Fakat bununla beraber kadimdir, Allah'in zâtiyle kaimdir. Kalbler ve yapraklara nakledilmek suretiyle Allah'ın zâtından ayrılmaz ve infisal kabul etmez.
Sayfa 255
Allah konuşur, emreder, nehyeder, vaad eder ve tehdid eder. Konuşması zâtı ile kaim, kadim ve ezeli bir konuşmadır, yaratıkların konuşmasına benzemez. Binaenaleyh hava titreşimlerinin zincirleme akşamından veya cisimlerin çarpışmasından meydana gelen ses ile değildir konuşması... Dudakların kapanmasıyla veya dilin hareket etmesiyle meydana gelen harflerle de değildir. Kur'an, Tevrat, İncil, Zebur, peygamberlerine gönderdiği semavi kitaplardır.
Sayfa 255
Allah bütün kainatın varlığını irade ve bütün hadiseleri tedvir eden bir zattır. Mülk ve melekútta az veya çok küçük veya büyük, hayır veya şer, menfaat veya zarar, iman veya küfür, irfan veya cehalet, zafer veya perişanlık, ziyade veya noksanlık, that veya isyan, her ne cereyan ediyorsa mutlaka O'nun kaza, kader, hikmet ve isteğinin hududları dahilindedir.
Sayfa 254
İLİM
O, bütün malumatı bilen, yerlerin en derininde ve göklerin en üstünde cereyan eden olayları kapsayan, yerde ve gökte, ilminden, zerrecikler dahi kaçamayan bir alimdir. O, kupkuru taşın üzerinde, zifiri karanlıkta yürüyen simsiyah karıncayı ve ayak izlerini bilir. Atmosferdeki zerreciklerin hareketlerini, sır ve ahfayı, yani en gizliyi bilir. Kalblerin düşüncelerine, hâtıraların kıpırdanışına, sırların gizliliğine vakıftır ve bunları bilen ålimdir. Bütün bunları kadim ve ezeli bir ilimle bilmektedir. Ezellerin ezelinde de o ilim, vasfını kaybetmeyecektir. Onun ilmi, zatında, sonradan meydana gelen ve bir zaman devam eden bir ilim değildir.
Sayfa 254