Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İki Aşina

Samiha Ayverdi

En Beğenilen İki Aşina Gönderileri

En Beğenilen İki Aşina kitaplarını, en beğenilen İki Aşina sözleri ve alıntılarını, en beğenilen İki Aşina yazarlarını, en beğenilen İki Aşina yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hoş bir çocukluk anısı... Hacıyatmaz.
Beyazıt Camii'nin arkasına düşen meydandaki kestane ağacı, kolunun kanadının etrafına uzanan dalları ile,kendisini sığınmak isteyenleri şefkatle davet eden bir eski zaman efendisi gibi sıcakkanlı idi. Onun bu hami ve dost gölgesi altında kahvesini, çayını içen ve nargilesini fokurdatan aşina kalabalığın arasından süzülüp,Sahaflar Çarşısı'nın kapısına sırt vermiş pilav zerde dükkanını da geride bırakıp içeri adım atar atmaz, gözüme ilk ilişen manzara, yere serilmiş bir örtünün üstüne sıralanmış tepeleri rengarenk tüyden sorguçları ile, çok çocukların gönlünü çelen hacıyatmazlar olurdu. Ne yapayım ben de çocuktum ve bu yeşil, kırmızı, sarı ,pembe tepelikleri ile her çocuğu çağırdığı gibi bana da göz kırpan hacıyatmazlardan, evde bir iki adet olmasına rağmen, gene de buradan her geçtiğimizde,büyüklerimin insaf edip bana tekrar buradan birkaç tane daha alarak taltif etmelerini beklerdim.
Sayfa 143 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu
Sadece hakikâtlere sırt çevirmek, insanoğlu için yaman bir cezadır.
Sayfa 197Kitabı okudu
Reklam
"Şu halde kabâhati gençlikte değil, daha ilkokuldan başlayarak yüksek tahsil devirlerine kadar gençliğin zihnine gereken millî hassâsiyeti verememiş maârif politikamızda ya da politikasızlığımızda aramak gerekmez mi?"
Sayfa 174 - Kubbealtı Neşriyâtı, 2.baskı, 2006.Kitabı okudu
İnsanoğlu için beğenmediklerinden intikam almanın en kestirme çâresi, onlara benzememektir. Gerçeklerin etrâfında uyur gezer gibi dolaşan ve bir türlü de hakîkatlerle âşinâlık kuramayarak kendi zaaf ve düşüncelerini ilâh ittihaz edercesine onlara sarılan kimseler mevcuttur.
Kızkulesi
Eski hükümdarlar, krallar, padişahlar ,sultanlar, şehzadeler nasıl ölümlerinden evvel türbelerini hazırlatmak adetinde idi iseler,Azrail'in ayak seslerini duyan Bizans'ta, denizin ortasında bir kayanın üstünde,bugün Türklerin "KızKulesi" dedikleri o mezar kitabesini yerleştirilmişlerdir..... Ölümün eşiğinde olduğunu sezen Bizans, belki de Kızkulesi dediğimiz işaret kulesini yaparken bunun bir kabir kitabesi olacağını düşünmemişti. Nitekim şan,şeref, mevki gibi dünyevi nimetler, Bizans soylularını ölümden kurtaran bilmiş miydi?
Sayfa 84 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu
...artık biz gözlerimizi de, kulaklarımızı da kendi içimize çevirelim.
Sayfa 244Kitabı okudu
Reklam
Haçlı seferleri adı altında 1096 dan 1270 senesine kadar süren muharebeler, Hristiyan Avrupalının,Kudüs'ü müslümanların elinden almak gayreti ile yaptıkları bütün bu gayri insani saldırışlar,aslında din gayretinden olmayıp şarkta kendilerine refah ve daha elverişli bir hayat bulabilmek içindi.
Sayfa 75 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu
Boğaziçi
Evet, Türkler çok sevdikleri bu su cennetini keşfettikçe benimsemiş, etrafına korular, binalar,malikaneler yapmışlardır. Gene Tursun Bey'in kısıklar, koltuklar ,burunlarla "Nehr-i Aziz"diye isimlendirdiği Boğaziçi,cilveli güzeller gibi türlü türlü kılık değiştirerek cazibesine bir kat daha cazibe katmanın yolunu bulmuştur. Uzun yıllar boyunca ölüm yatağında yatar gibi kendi haline terk edilmiş Boğaz,nihayet Türklerin elinde şifa ve deva şerbeti içerek kanı canı yerine gelmiş ve böylece değil yalnız İstanbul'un, yeryüzünde en seçkin ve müstesna köşelerinden biri haline gelivermiştir.
Sayfa 88 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu
Barbaros Hayrettin PAŞA
Barbaros, vatan aşkı ile imanını birleştirmiş öyle bir kahraman idi ki,yalnız Akdeniz adalarına ağına takarak sürüklemekle kalmamış,Afrika sahillerinde fetheylediği Garp Ocakları ülkeleri denen başta Portekiz'den ve Haçlı dünyasının pençesinden kurtarmış:kendi adına bir imparatorluk kurabilmek imkânına sahip olduğu halde, bir an bile devletine ihanet etmemiş, devletinin yekpareliğine zerrece saygısızlıkta bulunmamış ve bütün bu toprakları beraber elde ettiği ganimetleri,Kavalalı Mehmet Ali'nin ihanetinin tam tersine getirip Osmanlı ülkesinin tahtına oturan Kanuni Sultan Süleyman'ın ayakları altına sermiştir. Öyle ki, bir ülke teslim etmek üzere tahtı şehrine gelen Barbaros'un, padişaha hediyesi, sade Cezayir değildi.Önüne katıp getirdiği iki bin esirin ellerinde bir devlet hazinesi tutarında hediyeler de bulunmakta idi.
Sayfa 25 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu
Türk düşmanlığı
Kıbrıslı Yüksek Mimar İbrahim Numan, henüz talebe olarak bir Rum mimarın bürosunda çalışırken patronun, "Yunanistan'ın bir düşman ülke olduğu size ne zaman öğretilmeye başlanır?" sualine, "Biz de böyle bir anlayış yoktur,"cevabını verince Rum patronun, "Biz de çocuklarımıza en küçük yaştan başlayarak üniversite çağlarında dahi Türk düşmanlığı işlenir,"karşılığını vermiş bulunduğunu kendisinden dinlemiştim.
Sayfa 150 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu
75 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.