Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İki Gözüm Türkçe

A. Yağmur Tunalı

İki Gözüm Türkçe Gönderileri

İki Gözüm Türkçe kitaplarını, İki Gözüm Türkçe sözleri ve alıntılarını, İki Gözüm Türkçe yazarlarını, İki Gözüm Türkçe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Okumuş yazmış gençliğin kendi dillerini anlamaz ve konuşamaz olduklarını, kelime ve mefhum kıtlığı içinde ve seviyesi düşmüş, şaşkın, buhranlı bir lisanın enkazı altında ne gülünç hale geldiklerini elbette bilmelisiniz. Hususi kültüre sahip olanlar istisna edilirse, gençlik gruplarının Türkçe konuşmak imtiyazına malik olanı kalmamıştır" ...
" Fuzuli Türkçe Divanı'na başlarken; ... dediği bugünün diliyle şudur: Ey Arab, Acem ve Türklere feyz veren Tanrım! Sen Arab milletini dünyanın en fasih konuşan milleti yaptın! Acem fasihlerinin sözlerini ise, İsa Peygamberin nefesi gibi, cana can katan güzelliğe ulaştırdın! Ben Türküm ve Türkçe söylemek istiyorum! Benden iltifatını esirgeme Ya Rabbi! İşte diline Türkçe değildir denen bu büyük sanatkar ... "
Reklam
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
A.Yağmur Tunalı Beyin Türkçe sevdası, Türkçe’nin doğru düzgün kullanılmasına hassasiyeti ile kaleme alınmış İki Gözüm Türkçe. Eserin Türk ve Türkçe aşığı Nihad Sami Banarlı’ya ithafı ile de okuyucuya Banarlı’da hatırlatılmış anılmış oluyor. Türkçenin yürüdüğü ve iz bıraktığına bu eserle de yazar Türkçe’nin yaşaması ve yaşatılmasına bir soluk vermeye çalışmış.Dilimizin geçtiği süreci ve Türkçe’ye sahip çıkmak için okunması gereken bir kitap okuyucularını bekliyor. #Kitapsuuru
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
İki Gözüm Türkçe
İki Gözüm TürkçeA. Yağmur Tunalı · Hülbe Yayınları · 202027 okunma
Dindar görünmenin bâzı ezberleri var. İnşallah, maşallah onlara yetmez. Her cümlede bir din tabiri kullanmalıdırlar. Elhamdülillah, Rabbime şükür, Rabbim sana da versin.. gibi tâbirler günde yüzlerce kere geçer. Anlarsınız ki onlar için Allah demekten daha kuvvetlisi bu Rabbim hitâbidır. Bu kelimenin belli kesimlerin dilinde ideolojik bir "kod" hâlini aldığını da düşünürsünüz. Bütün bildiklerimiz, bin yılda yarattığımız dil gider bunlar kalır. Bu din dilinin dili ne kadar fakirleştirdiğini ve dini de ne kadar darlaştırdığını görmek lâzımdır. Çünkü bu dilde dinden çok siyâsî tercihlerin dar ideolojik kalıpları hükümrandır.
Sayfa 329Kitabı okudu
Halbuki dinler selâmlaşmaya kelime dayatmaz ve sınır getirmez. Selâmlaşma, her milletin diliyle olur.
Sayfa 325Kitabı okudu
Rabbini arayan bir dindi aşkım! Kemâleddin Kâmî
Sayfa 317Kitabı okudu
Reklam
"Yalnız Yağmur, şu tabelalar nedir Allah aşkına? Bunlarda Türkçe isim ara ki bulasın! Dil bilmeyen biri gelse, kendini bir batı ülkesinde zanneder. Yâhut bir İngiliz sömürgesinde. Bizim büyük Türkiyemiz sömürge mi?" Bahtiyar Vahapzâde
Sayfa 314Kitabı okudu
"Öncelikle Türkçe ve her şeyden önce Türkçe"
Sayfa 306Kitabı okudu
Millî Eğitim Bakanlığımız dilimizi iyi öğretemiyor. Sevgisini hiç veremiyor. Dil dikkati çocukluktan başlar, ilkokulda tam yerleşir.
Sayfa 306Kitabı okudu
Ankara'da Kızılay'da Cumhurbaşkanı Elçibeyle bir kalabalık dost grubu yürüyorduk. Ümit Özdağ'ın babası rahmetli Muzaffer Özdağ, Elçibey'e hararetle kuracakları derneği anlatıyordu. Elçibey derneğe koyacakları adı bir daha sordu. Doğru duymuştu: Muzaffer Bey, "Türkiye-Azerbaycan Dostluk Derneği" dedi. Elçibey, "Muzaffer Bey" dedi, "koyduğunuz ismi bir daha düşünün lütfen! Dostluk sonradan olur. Kazanılır, kaybedilir. Azerbaycan Türkiye arasında bir aynılık vardır, doğuştandır, değişmez, kazanılmaz, kaybedilmez. Bunun adı kardeşliktir. Biz aynıyız, bu tabiidir, yaradılıştandır. Siz niçin hemen herkes için kullanılacak bir tâbiri tercih ediyorsunuz?"
Sayfa 304Kitabı okudu
Reklam
"Ben sizi anlıyorum, siz beni anlıyorsunuz. Başka bir dilde konuşmuyoruz. İkimizin de anadili bu. O zaman neden sizinkine Türkçe diyorsunuz da bana "Âzerice konuş" diyorsunuz? Aynı dili konuşuyor ve anlıyor, anlaşıyorsak ayrı ayrı isim vermenin mantığı var mı? Siz televizyoncusunuz. Ne dediğiniz halkı etkiler. Doğru yayın yapacak ve bölücülük etmeyeceksiniz. Unutmayınız lütfen, bir Türk vardır ve bir Türkçe. Farklı söyleyen gāfildir ve Türk'e göre düşünmemektedir." Elçibey
Sayfa 297Kitabı okudu
Bayram dolayısıyle Yahyalı'ya gittim. Kardeşlerimle doğduğum Toroslarda pınar, dağ, koyak, yamaç isimlerini hayranlıkla saydık. Şu kişneyen at gibi suyu kayadan fırlayan Aygır Pınarıydı. Şu süzüle süzüle suyu akan Ağ Pınar'dı. Şu elinizi bir dakika altında tutamayacağınız Dişdöken'di. Şu Kardelen, şu baba yurdu Göğoluk'tu. Şurası gerçekten sanki o anda düşüp yamaca konmuş gibi duran Düşmüşün Taş'tı. Şu çetin yokuş Eşek Yoran'dı. Şu bembeyaz akan Ağsu, şu yüz metre boydan boya yarılmış iki kayanın yüzyüze dimdik bakışı Su Çatı'ydı. Her biri bir sırlı ve şiirli mânâyı duyuran bu isimlendirmeler, Türkçenin dehâsını söyler.
Sayfa 293Kitabı okudu
Dünyâ uyanıkken uyuyan gözdeki perde Korkunç oluyor, üç denizin aktığı yerde. Midhat Cemâl Kuntay
Sayfa 284Kitabı okudu
Çılgın Proje'mizin adı Kanal istanbul. İlk duyduğumda Sayın Cumhurbaşkanı'nın etrafında dil ve kültür hassasiyeti taşıyan birileri var mı diye sorup soruşturdum. Sonra düşündüm: Zâten anlayan olsa böyle bir çılgınlığa evet demezlerdi. Kaldı ki adına îtiraz etsinler. Yine de bana düşeni yerine getirmek için "Bu ad Türkçe değil, biz elin dili ve mantığıyla isim koymamalıyız. Bu kelimeler yer değiştirmeli ve Süveyş Kanalı der gibi, Panama Kanalı der gibi İstanbul Kanalı demeliyiz" dedim. "İnşallah bu çılgınlığı yapmayız ya..." demeyi de ihmal etmedim.
Sayfa 253Kitabı okudu
172 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.